Bütün bu
yaşananlar bir kez daha bana hiçbir şey bilmediğimi gösterdi. Öyle bir dünyada
yaşıyoruz ki, 20 yaşında bir çocuk üzerine bombaları bağlayıp, gidip masum
insanları öldürmek için kendini havaya uçurabiliyor.
Neden
yapıyor bunu? Belki dini duygularla, belki ırkçı duygularla, belki de verilen
uyuşturucuların veya hapların etkisiyle yapıyor. Ben bu işlerden anlamıyorum
ama hangi kitapta gidip masum insanları havaya uçurmanın mubah olduğunu yazdığını
da merak ediyorum. Unutmayalım ki, her görüşü bizle aynı olmayan insan bizim
düşmanımız değildir.İnsanlar bir şekilde bu işi yapmaya ikna ediliyor ve bir hedefe ulaşmak için düğmeye basılıyor. Ben işte o hedefi merak ediyorum. Amaç korku salmak mıdır? Son zamanlarda sınırlarda bir iki zorluk çıkardığı için Türkiye’yi cezalandırmak mıdır? Kobani’de kaybedilen savaşın intikamını almak mıdır? İnsanları bir birine düşürüp bir iç savaş çıkarmak mıdır? Siyasi bir takım nedenlerle mi bu işler yapılıyor? Hepsi mi? Hiçbiri mi? Cevabım yok. Hiçbir şey bilmiyorum.
Terör örgütlerinin lunaparkı haline dönen Orta Doğu’da kim kimle savaşıyor, kim kimle dost hiçbir şey anlamıyorum. Amerika ve koalisyon uçaklarının bazı terör örgütlerini bombaladıkları yazılıyor, çiziliyor. Gerçekten de böyle olduğunu biliyor muyuz? Kim bilir belki de bizim Amerika’nın düşmanı diye bildiğimiz terör örgütleri, aslında Amerika’nın yarattığı, desteklediği ve oyunun bir parçası olan gruplar olamaz mı?
“Işid, kesinlikle Amerika’nın düşmanıdır” diyebilir misiniz? Dostu olamaz mı? Ayrıca bu coğrafya öyle enteresan bir bölge ki; kimin dost, kimin düşman olduğu akşamdan sabaha da değişebiliyor. Ben her zaman gerçekten ne olduğunu çok merak ediyorum.
Sık sık büyük resmi gören bir üst güçten söz ediliyor. Kimdir bu üst güç? Amerika’mı? Yoksa diğerleri mi? Belki de hepsi bir araya gelip planlıyorlardır bunları. Ben başkan Obama’nın veya diğerlerinin bu üst güç masasında oturduklarını düşünmüyorum. Dünyayı yöneten başka menfaat gruplarının bu tip yapılanmaları planladığı görüşündeyim.
Sokaktaki
her insan gibi Emin’in de birçok konu hakkında düşünceleri var ama gerçekten ne
olduğunu hiçbirimizin bildiğini düşünmüyorum. Aylardır askerlere ateş açmayan
PKK bir anda askerlere saldırmaya başlıyor. Bir anda Ceylanpınar’da polis
memurları şehit ediliyor. Bunun emrini kim veriyor? Böyle bir emir her yerden
geliyor olabilir. Yaşadığımız dünyada hiçbir alternatifi göz ardı edemeyiz.
Dost görünen düşmanlar da, düşman görünen dostlar da böyle bir emir vermiş
olabilirler.
Kendi ülkemiz
de dâhil olmak üzere hiçbir grubun kimle dost, kimle düşman olduğu hakkında çok
net bir şey söyleyemiyoruz. Bir takım müsamahalı tavırlar bizlere bir takım
fikirler veriyor ama gerçekte hiçbir şey bilmiyoruz.
Oyunlar
oynanıyor, insanlar ölüyor. Müslümanlar ölüyor. Dünyanın neresine bakarsanız
bakın, her yerde Müslümanlar ölüyor. Yıllar önce Batılılar tarafından bilerek
başlatılan mezhepsel çekişmeler bugün dahi büyüyerek devam ediyor. Bir Allah’ın
kulu da çıkıp da, “Biz öldükçe dünyanın diğer milletleri rahat yaşıyor” demiyor.
Irkçılığın, mezhepçiliğin ve din sömürüsünün son bulduğu bir dünyada yaşamak istiyoruz ama görülüyor ki, şimdilik çok şey istiyoruz. Kim bilir belki bir gün hayallerimiz gerçek olur.
Geçen gün
sosyal medya ortamında dolaşan çok ilginç bir söz gördüm. “Birileri size gelip
de dünyadaki bütün savaşlar bitecek ama bundan sonra da hiç internet olmayacak
dese kabul eder misiniz?” yazıyordu. Ne dersiniz? İnternet gitsin; savaşlar
bitsin mi?
Sağlıklı
kalın, mutlu kalın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder