Günaydın Dostlar,
Lafı hiç
uzatmayacağım. Sevgili Doktorum, “Şekerden ne kadar uzak durursan o kadar rahat
edersin.” diyor. Doktorum böyle dese de arkadaşlarım da “Portakalda da şeker
var, o zaman onu da yeme.” diyorlar.
Portakalda şeker
olduğu çok doğru olsa da ondaki şekerle diğer büyük yaramazlıklardaki şekerin
etkisi aynı olmuyor. Yarım kilo dondurma yemekle veya beş kadeh şarap içmekle bir
portakal yemek çok da eşit olmuyor. Ayrıca kadıncağız bana “Şeker yeme.” de demiyor.
Olayı biraz “sen bilirisin” durumuna getiriyor.
Kahve hemen hemen hiç
içmem, çaya da şeker atmam; sıcak içeceklerde de bir sorun yok gibi duruyor.
Çay deyince aklına kahvaltı geliyor ve “Kahvaltıda bal, reçel gibi şeyler de
olmaz.” diyor. Onları zaten hiç yemem. Herhalde en son 50 yıl önce yemişimdir.
Bin çeşit kahvaltılık getirilen mekânlarda da “Sakın bana yağ, bal, reçel gibi
şeyler getirmeyin.” derim. Baştan şartlarımızı belirtelim de sonra ziyan
olmasınlar.
Şeker konusunda zaman
zaman özleyebileceğim tek şey dondurma. Onun dışında hiçbiri aklıma bile
gelmez. Hemen şunu da belirteyim, Allah’a şükür şeker değerlerim limitlerin
içinde. İyi bir pazarlıkçı olarak bunu da doktoruma belirtsem de “Olsun, yaş
ilerledikçe şekere hiç gerek yok.” cevabını alıyorum.
“Uzak dur” demek, “Her
türlü unlu mamulü hayatından çıkar.” demek oluyor. Tabii en başta da ekmek.
Allah’tan ben hiç ekmek yemem. “Sabahları zavallı bir parça lavaş yerim, başka
da hiçbir öğünde ekmek yemem. “Lavaş da olmaz, onu da çıkar hayatından.”
tavsiyesi geldi. Nedense hiç şaşırmadım. Çıkaralım çıkarmasına da kahvaltıda ne
yiyeceğiz? Cevap hazır, “Kara buğday ekmeği yiyin.”
Kara buğday ekmeği
dünyanın en lezzetli ekmeği değil ama doktorum öyle diyor, yapacak bir şey yok.
Bu konuya eğilince piyasadaki kara buğday ekmeklerinin hemen hemen hiçbirinin
%100 karabuğdaydan yapılmadığını gördüm. Sadece birkaç yerde bu ekmekleri
bulabiliyorsunuz ve fiyatları oldukça pahalı. Eskişehir’de çalışırken sohbet
ettiğim çiftçilerden bir tanesi “Aslında en iyi buğday karabuğdaydır.” demişti,
adamcağız haklıymış. Firmalar bir şekilde yavaş yavaş ürün portföylerine
sokmaya başlamalılar diye düşünüyorum. Sevgili Şerife de çok güzel tarifler
paylaşıyor.
Şeker gitti, glüten gitti;
geriye ne kaldı? Kahvaltı da yiyecek bir şey kalmadı. Birkaç maydanoz, biraz
zeytin, üç beş tane ceviz, ara sıra da yumurta; mükellef bir kahvaltıda başka
ne arayacaksınız?
Sizce glüten ile konu
kapanmış olabilir mi? Hayır, kapanmadı. Sıra laktoza geldi. Laktoz da iyi
değilmiş. Düşündüm de bu konu çok mantıklı, sonuçta inekler o sütü Emin içsin
diye üretmiyorlar. O yüzden de onların sütü bize fazla geliyor. İneğin
bünyesinin bizden daha sağlam olduğunu düşünüyorum. Laktoz çıkışıyla kahvaltıda
yediğim beyaz peynir de gitti. Gerçekten de maydanozdan başka alternatif
kalmayacak.
Sevgili Dostlar,
kısaca özetlersek şeker yasak, glüten yasak, laktoz yasak. Peki, hepsi yasak da
işe yaradı mı? Kesinlikle yaradı. Uyku düzenimden tutun da kendimi daha
enerjik, daha zinde hissetmeme kadar her konuda iyileşme oldu. Allah’a şükür bir
sorunum yoktu ama şimdi kendimi daha iyi hissediyorum.
Doktorumun da
söylediği gibi bu üç parametreden ne kadar uzak durursanız o kadar rahat
edersiniz. Hele de yaşlar ilerledikçe.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
En tehlikelisi TUZ derler böbrekler için o yok diye ekledim
YanıtlaSilEvet, tuz da sorunlu. Her ne kadar doktorumla gündeme gelmemiş olsa da o da liste başı...
SilGünaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...
Çok doğru, ben de 2 sene ekmek ve unlu gıdalari yemedim 10 Kg. verdim.Zaten şeker , süt yoktu. Ama yoğurt ve peynir ( Koyun veya keçi ) yiyorum 🤔
YanıtlaSil