Günaydın Dostlar,
Sessiz sakin bir günde
evde tek başıma oturuyordum. Bir anda telefon çaldı. Arayan Gülgün’dü. Telefona cevap verdiğimde çok ağlıyordu. Ağlamaktan konuşamadı ve zar zor “Ben seni biraz
sonra arasam olur mu?” dedi.
Tekrar aramasını
beklerken dakikalar geçmek bilmedi. “Gülgün’ü bu kadar ağlatacak ne oldu
acaba?” diye düşünüp durdum. Yirmi dakika kadar sonra kendini biraz toparlayıp
tekrar aradığında, ilk cümlesi “Herkesin arkasından yazdın, benim arkamdan da yazmanı
istiyorum.” oldu.
“Allah aşkına ne
diyorsun Gülgün?” diye sordum. Sürekli ağlayarak aldığı hastalık haberini
anlattı. Onun kadar bana da şok olmuştu. Ne diyeceğimi bilemesem de duruşumu
hiç bozmadım. “Bunun için mi ağlıyorsun, sen Gülgün’sün, sen savaşçısın; şimdi
küçücük bir hastalık mı yenecek seni?” dediğimde, “İkimiz de salak değiliz, bu
hastalığın “küçücük” olmadığını sen de biliyorsun, ben de biliyorum.” dedi.
Doğru, Gülgün cin
gibiydi. Moral verici laflarla onu oyalamak hiç de kolay bir iş değildi. “Sana
vasiyetimdir, haberi aldığın anda yazımı yazacak mısın?” diye sorduğunda, “Hayır,
söz filan vermiyorum; ayrıca ben senin yazını zaten yazdım.” dedim.
Sevgili Gülgün, sıkıntılarını,
dertlerini çok fazla paylaşmayı sevmezdi. Her zaman güçlü ve bakımlı olmayı
sevdiği için birçok arkadaşımız, dostumuz hasta olduğunu bile bilmiyordu.
Yıllardır verdiği mücadeleyi, sabahlara kadar çektiği şiddetli ağrıları bir tek
kendine saklıyordu. Her gün birkaç kere yazışsak da bana da çok azını anlatıyordu.
Sık sık nefes sorunu yaşadığı için genelde hep yazışıyorduk.
Yay burcunun bütün
özelliklerini taşıyan Sevgili Gülgün gittiği yere hareket getirirdi. Çok iyi
bir Yay burcuydu. Uyuşukluğa, tembelliğe, işleri savsaklamaya hiç tahammülü
yoktu. Bir şey yapılacaksa hemen yapılsın bitsin isterdi. Ne trafik onu
korkuturdu ne de yapılacak işlerin zorluğu. Hiç üşenmeden her yere giderdi.
İki Yay burcu olarak
çok didişirdik ama çok da gülerdik. Güzel zamanlarımız o kadar çok ki
anlatmakla bilmez. Atlanta toplantıları sonrası yediğimiz yemekler, içtiğimiz
şaraplar, yaptığımız dedikodular hepsi teker teker gözümün önünden geçiyor. İyi
ki de hepsini yapmışız. Kolay değil, 25 yıllık bir dostluktan söz ediyoruz.
Geçen sene; gittiğimiz, gördüğümüz yerlerden konuşurken benim hiç Amsterdam’a gitmediğimi öğrenmişti.
Birçok yere gittim ama hiç Amsterdam’a yolum düşmemişti. “Ben Amsterdam’ı çok
iyi bilirim, benim iyileşmemi bekle, ben oradayken gel, seni orada ben
gezdireceğim." demişti. Sözünü tutmak için çok uğraştı, çok savaştı, çok acılar
çekti ama maalesef başaramadı. Çok erkenden bizi derin üzüntüler içinde
bırakarak gitti. Bilmiyorum ne olur ama ben artık hiç Amsterdam’a gitmesem de
olur. Bu satırları gözyaşı akıtmadan yazabilmek o kadar zor ki…
Allah’ın takdiri
olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir gün hepimiz gideceğiz ama yine de içimizdeki “çok
erken oldu” duygusunu bastıramıyoruz. Dün akşam sevgili Maya, “Ne diyeyim,
kader utansın.” dediğinde “Gülgün savaşçıdır, buradan da çıkacağına çok inanıyorum.”
demiştim. Maya’ya mı moral veriyordum yoksa kendime mi hiç bilmiyorum.
Sevgili Maya, Gülgün’ün
bütün özelliklerini taşıyan çok becerikli ve akıllı bir kız. Kendi ayakları
üzerinde durabilen ve her şeyini halledebilen özellikleri olduğunu çok iyi
biliyorum. Maya’cım bu sözüm de sana: Her an yanında olabilecek akrabaların olduğunu
biliyorum. Her istediğinde veya ihtiyacın olduğu anda benim de bir milim arkanda
olduğumu hiç unutma. Göz ucunla arkaya doğru baktığında ben her zaman orada olacağım.
Çok üzgünüm dostlar.
25 yıllık arkadaşımın, dostumun son arzusunu yerine getirmeye çalıştım. Bir
yazı yazmadım; kafamdaki, kalbimdeki dostumu paylaştım sizlerle. Seni hiçbir
zaman unutamayız, mekânın cennet olsun Sevgili Gülgün.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun abi .Başınız sağ olsun
YanıtlaSilNe kadar hayat dolu, herkesin derdine koşuşturan güzel bir insandı. Nurlar içinde uyusun😢
YanıtlaSilBaşın sağolsun. Arkadaşın nurlar içinde yatsın
YanıtlaSilÇok üzüldük....acımız tarifsiz gerçekten :( tüm sevenlerine sabırlar diliyorum
YanıtlaSilNe kadar içten bir şekilde duygularınızı yazıya dökmüşsünüz. Başımız sağ olsun.. Ah canım Gülgün ablacığım, seneler önce kendime rol model olarak gördüğüm de ilk kişi sendin. Maya'yı her zaman kız kardeşim gibi gördüm ve de senin güçlü özelliklerini hep yansıttığını defalarca söyledim. Çok ama çok üzgünüm, acımız tarifsiz. Maya bizlere emanet, için rahat etsin canım Gülgün ablacığım. Burhan abiyle hiç tanışma fırsatı bulamamıştım ama biliyorum ki birbirinize kavuştunuz. Işıklar içinde uyu.
YanıtlaSilBöyle olumlu ve dolu dolu yaşayan, mücadele eden Gülgün Hanım'ın nur içinde yatmasını dilerim. Senin ve sevdiklerinin başı sağ olsun sevgili Emin Bey dostum. Yekta Özcan Özözer
YanıtlaSilBaşınız sağ olsun, Emin bey. Acınızı çok iyi anlıyorum. Sevdiklerimizle yaşadığımız güzel anlar tek tesellimiz oluyor.
YanıtlaSil