Günaydın dostlar…
İlkokul yıllarında aşı
olmayı çok severdik. Sağlık ekiplerinin ne zaman okula gelip aşı yapacağı da
bilinmediği için, sürekli aşı dedikodusu çıkardı. Aşı aşkımızın nedeni, ertesi
günün tatil olmasıydı. Kocaman iğnelerle yapılan aşılar yumruk gibi kolunda
sıkışıp kalırdı. Dokununca bile acırdı, hatta bazı öğrencilerin akşam ateşi çıkardı.
Düşünüyorum da, ne
aşısı olduğumuzu bile bilmezdik. Geldikleri zaman “Ben aşı olmayacağım” deme
şansımız da yoktu. Şimdiki gibi velilerden onay alma durumu da zaten hiç mümkün
değildi.
Günümüzde de aşı ve
tatil kavramları yan yana gidiyorlar ama bu seferki durum biraz farklı. Okullar
aşı olduğumuz için değil, aşı olamadığımız için tatil.
Hepimizin bildiği gibi
salgını sonlandırabilmek için çok yoğun aşı çalışmaları yapılıyor. Birçok firma
yıllar sürecek çalışmaları birkaç ay içerisinde tamamlamaya çalışıyor. Muazzam
bir süratle yol alıyorlar.
Süratle yol almaları
çok güzel olsa da süratin felaket getirdiğini trafik kazalarında dünya lideri
bir ülke olarak en iyi biz biliriz. Süratle hareket etmek zorunda olduğumuzu
kabul etsek de, kazaları da unutmayalım.
Bugünün sürati yarının
zincirleme kazalarına neden olursa ne yapacağız? Bugün ortaya çıkmayan bir yan
etki bir iki yıl sonra insanları hasta etmeye veya öldürmeye başlarsa ne
olacak? Binlerce kişi üzerinde denemeler yapılmış olsa da şu anda bunları
söylemek için çok erken.
Aşı hazır havası bir
rahatlama getirdi. Dostlarım, size bir haberim var, ortalıkta aşı filan yok.
Çok umut verici çalışmalar büyük bir süratle devam etse de şu ana kadar onay
almış tek bir aşı yok. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) henüz hiçbir aşıya
onay vermiş değil.
Dostlar, dünyanın aşı
çalışması yapılan diğer ülkelerinde de durum çok farklı değil. Yerel veya
global otoritelerden onay alabilmiş tek bir firma yok. Şu ana kadar duyduğumuz
bütün güzel haberler de hep firmaların beyanları. Bu çalışmaların sonuçları
henüz resmi makamlar tarafından doğrulanmadı. Daha dün, %92 koruma sağladığı
söylen Rus aşısı olanlardan birçok insanın hasta olduğunu okuduk. Başka bir
haberde de Çin aşısının çok da antikor oluşturmadığı yazıyordu. Artık neye
inanacağımızı biz de şaşırdık.
Bu nedenledir ki; aşı
geldi, salgın bitti artık rahatlayabiliriz ruh haline geçemeyiz. Bir gün o
günler de gelecek ama o gün bugün değil. Ayrıca hasta olduktan sonra aşının çok
da bir anlamı kalmadığını da unutmamalıyız.
Haberlerde
duyduklarımız doğruysa ülkeler daha şimdiden milyarlarca doz aşı için
sözleşmeler imzalamışlar. Avrupa Birliği’nin nüfusunun beş misli kadar miktarda
alım yaptığı ve şimdiden bedelini ödediği söyleniyor. Ekonomik sıkıntılar da
düşünüldüğünde hangi ülkenin ne kadar aşı tedarik edeceği çok belli değil.
Yarın aşı olacağız
havasına girmeyelim, rahatlamayalım. Daha önümüzde uzun bir yol var. Aşılardan
bir tanesi yarın onaylansa bile büyük miktarlarda kullanıma açılması çok uzun
sürecek. “Yarın onaylansa” demişken, ben böyle bir aşıyı bu aşamada olmam.
Artısını, eksisini görebilmek için henüz çok erken. Biraz diğer ülkeler
olsunlar da biz de görelim ne olup bittiğini.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...