Günaydın dostlar…
Bir konunun tamamını
incelemeyi çok sevmiyoruz. Bazen de işimize gelmiyor. Sadece iyi
parametrelerini gündeme getirerek içine atlamaya bayılıyoruz. Ne kadar iyi
niyetli ve çalışkan olsak da, konunun içinde bulunduğu yaşam şekli ve piyasa
gerçekleri bizi yolumuzdan saptırabilir.
Netflix alışkanlığım
olmadığı için sevgili Gülgün bana çok sitem ediyor. Bugüne kadar bir tane bile
Netflix dizisi veya belgeseli izlememiş olmamı anlamakta güçlük çekiyor. İşin
gerçeği şu ki ben hiçbir türlü dizi veya film izlemiyorum.
Bugünlerde, bir tek,
çok sevdiğim bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Bir Zamanlar Çukurova dizisini
izliyorum. Geçen hafta Hünkâr Hanım’ın diziden ayrılışını üç saat boyunca takip
ettim. İzliyorum dediğime de bakmayın, “Denk gelirsem bakıyorum” demek daha
doğru olur. Saatlerce hiç kanallarla oynamadan bir dizi izleyebilmek benim
fabrika ayarlarıma çok uygun bir durum değil.
Tamam; itiraf
ediyorum, bir de yine sevdiğim bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine denk geldiğim
zamanlarda “Fatmagül’ün Suçu Ne” dizisini izlemiştim. Fatmagül de birkaç yıl
sürmüştü diye hatırlıyorum. En çok aklımda kalan da Ebe Nine’ydi. Her iki
dizide de çok başarılı oyuncular var.
Bende Netflix yok. Ondan
bundan otlandığım için benim diziyi bitirmem tam bir yıl sürdü. Başkaları
izlerken ben de izledim. Dizinin adı Breaking Bad. Dizi 2008’de çekilmiş
olduğuna göre, her zamanki gibi yine en sona ben kalmışımdır. Hatta bu diziyi
bana yıllar önce Amerika’ya gittiğimde sevgili Bahadır da önermişti. Hiç böyle
bir kültürüm olmadığı için, konuyu bile anlamamıştım.
Halen izlememiş olan
dostlarıma çok tavsiye ediyorum. Ben bile beğendimse sizler bayılırsınız.
Seyretmeyenlerin işini bozmamak, heyecanını kaçırmamak için çok fazla konuya
girmiyorum ama şartların her detayını düşünmemiz gerektiğini bir kez daha
vurgulayabilirim.
Breaking Bad aynen
böyle bir dizi. Bu nedenledir ki beş sezon sürmüş bir diziyi sonuna kadar
izleyebildim. İnsanların özel güçleri filan olduğu zaman hemen soğuyorum.
Herkes gibi yaşayıp herkes gibi gülüp ağlamalılar.
Bundan sonra bir dizi
daha izler miyim? Muhtemelen bir gün yine izlerim ama o gün bugün değil. İlk
önce izlediklerimi sindirmem gerekiyor. Beş yıl boyunca o kadar çok şey yaşandı
ki, adamlar akraba gibi oldular.
Ben çok meraklı
olmasam da bu platformları takip eden çok büyük bir arkadaş kitlemin olduğunu
biliyorum. Film izlemeyi sevenler için çok güzel bir site. Film izleme yönü
güçlü olmayan bizler de Fener’in maçlarını izleyip kahrolmaya devam ederiz.
Tabii bu salgın ortamında o işin de nereye kadar gidebileceğini yaşayıp
göreceğiz.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder