Günaydın Dostlar,
Çok istemek ile bir
şeyleri “takıntı” haline getirmek arasında çok büyük bir fark vardır. Bu iki
durumun çektikleri ve yaydıkları enerji bile farklıdır. Çok istediğimiz bazı
konular takıntı haline dönüşmeye çok uygundurlar.
İş hayatında da durum
çok farklı değil. Başarılı olup ilerlemek için çok istemek gerekli olsa da tek
başına yeterli değil. Çok çalışmak, daha da önemlisi yaptığın işi doğru
ortamlarda satabilmek de gerekiyor.
Bazı şeyler doğal
gelişir. Doğal gelişmeyi bozduğun ve bir şeyleri zorladığın zaman negatif
enerji çekme ihtimalin çok yüksek olduğu gibi eskiyi de bulamayabilirsin.
“İlle de bir sevgili edineceğim.” veya “İlle de evleneceğim.” de çok sık
karşılaştığımız diğer takıntı konularımızdır. Unutmayın ki gönül konularında
çok isteyerek bir yere varamazsınız. “Aşk filan hikâye, ben yeter ki evleneyim.”
görüşü çok yaygın olmakla beraber, milyonlarca mutsuz ve umutsuz evliliğin en
büyük nedenlerinden biri olduğu da kesindir.
Sevmek, aşık olmak,
evlenmek gibi konular çok istemekle veya çok zorlamakla olabilecek konular
değildir. “Çok peşinde koşarsam, çok sevdiğimi görür.” görüşüne inanmışların
takıntılı takipleri hiç bitmez. Bu gibi davranışlar bizim çocukluğumuzda 50 yıl
önce modaydı. İnanın, artık hiçbir geçerliliği yok. İnsanlar artık çok net. Bir
şeyler olacaksa zaten ilk gördüğün anda, hiç beklemediğin anda olur.
Böyle söyleyince de,
“Kendi haline bıraktım yıllardır yönetici/müdür olamadım” gibi yorumlar
alıyorum. Başta da belirttiğim gibi, kendi haline bırakıp bırakmayacağımız
konuları çok iyi seçmemiz gerekiyor. İş hayatı hiçbir şey yapmadan akışına
bırakabileceğimiz durumlardan biri değildir. Yıllarca yan gelip yatıp kendimizi
bir gram geliştirmezsek, “beni yönetici yapmadılar” yaygarası yapma lüksümüz de
olmaz. Kendini geliştirmek senin elinde olan bir şeydir, her yaşta, her zaman
yapabilirsin. Sonuçta, umutsuz bir aşk değil. Az veya çok muhakkak bir karşılık
alırsın. Her daim kendini geliştir ve şans kapıyı çaldığında hazır ol. Bir kere
gidince, bir daha da ne zaman geleceği hiç belli olmaz.
Çok olgun yaşlarda çok
başarılı akademik çalışmalar yapan arkadaşlarım var. Hiçbir zaman geç kalmış
sayılmazsınız. Çok isteyin, elinizden gelen her şeyi yapın. “Seni istemiyorum”
denilen yerde de bir dakika bile durmayın. Alın kalbinizi, koyun cebinize,
dönün evinize. Sizi de çok isteyecek biri muhakkak çıkacaktır.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder