13 Şubat 2022 Pazar

Herkes Aynı Soruyu Soruyor

Günaydın Dostlar,

Herkes aynı soruyu soruyor. 21 Aralık 2021’de 17,5046 TL olan dolar kuru, bugün 13,5171 TL’ye düşmüş olmasına rağmen, neden hiçbir şeyin fiyatı değişmedi?

Bu soruyu sormakta çok da haklıyız. Dolar kurunda yaşanan %22,78 oranındaki düşüş neden hiçbir fiyata yansımadı? Dolar çıkarken roket gibi çıkan fiyatlar, dolar inerken neden bir milim bile düşmedi?



Gelin beraberce bunun nedenlerine bakmaya çalışalım. En büyük parametre artan enerji maliyetleri. Dünya borsalarında artan enerji maliyetlerinin tamamını içeriye yansıtmamaya çalışan devletimiz artık eskisi kadar yardımcı olmuyor. Daha doğrusu olamıyor. Kimse Türkiye’nin veya başka bir ülkenin gerçeklerine göre petrol veya doğalgaz fiyatı belirlemiyor. Global fiyatlar belirleniyor ve bütün ülkeler için geçerli oluyor. İnanmayacaksınız ama bu belimizi büken, bizi büyük sıkıntıya sokan fiyatların birçoğu halen devlet tarafından belli oranlarda sübvanse ediliyor.

Eski yazılarımda defalarca Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarının dünya gerçeklerini yansıtmadığını ve bunun sürdürülebilir olmadığını yazmıştım. 21 Aralık’ta 11,51 TL olan mazot fiyatı bugün 15,47 TL. Bu da %34,40 oranında bir artış demek oluyor. Gördüğünüz gibi herkesin nakliye maliyeti dolardaki düşüşten çok daha fazla arttı.

Üreticinin bir diğer önemli masraf kalemi de doğalgaz. Aralık 21’de 4,20 TL/Sm3 olan fiyatı bugün %50,00 artarak 6,30 TL/Sm3 oldu. Bazı arkadaşlarım “Kabak, patlıcan, domates fiyatıyla bunun ne alakası var?” deseler de bunların artık ısıtmalı seralarda yetiştirildiği gerçeğini göz ardı edemeyiz. Belki de çare Canan teyzenin söylediği gibi her şeyi mevsiminde tüketmek.

Hiçbir şeye yetmese de asgari ücret de %50,00 oranında arttı. Aralık 2021’de 2.825,90 TL olan asgari ücret Ocak 2022’de 4.250,00 TL oldu. Ülke çalışanlarının yarısının asgari ücret ile çalıştığını düşünürsek, bu artışın da üretici firmaların maliyetini arttırdığını görebiliriz. Firmaların maliyeti arttı ama enflasyonist ortamların bir gerçeği olarak maalesef çalışanların sıkıntıları katlanarak büyüdü.

Gördüğünüz gibi (son günlerin en güncel konusu olmasına rağmen) elektrik fiyatlarını en sona bıraktım. Bir şeyler yazmaya elim gitmedi. Sanayicinin de tüketicinin de elektrik fiyatları çok ciddi boyutta arttı. Tüketiciler için ilk kademe %50, ikinci kademe de %125 oranında arttı. Geçen sene kademe uygulaması yoktu ve fiyat 1 kWh 0,9155 TL olarak belirlenmişti. Bu sene 210 kWh altında kalan kullanım ve bu miktarın üzerinde kalan miktar için iki ayrı tarife belirlendi. Birinci kademe için fiyat 1,37 TL/kWh, ikinci kademe için de 2,06 TL/kWh olarak açıklandı.

Bu gibi parametreleri alt alta yazdığımız zaman, dolardaki düşüşün neden bizim günlük yaşamımıza etki etmediğini çok net olarak görebiliyoruz. Ana kalemlerdeki artışlar kurdaki düşüşten çok daha yüksek. Bu sabah konuyu çok uzatmak istemiyorum ama daha buna navlun maliyetleri, konteyner fiyatları gibi birçok kalem ekleyebiliriz.

Unutmamamız gereken bir diğer konu da döviz kurunun fiyat oluşumundaki parametrelerden sadece bir tanesi olduğu. Faiz oranları, hammadde fiyatları, arz talep dengeleri, iklimsel zorluklar gibi birçok etken var.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder