Günaydın Dostlar,
Arka bahçedeki beni
adam yerine koymayan ve bir gram korkmayan martları geçmişte yazmıştım. Bu
sabahki konumuz kaldırımda yürürken dibimizden jet gibi geçen martılar. Bir
martılarımız eksikti, o da tamam oldu. Düzensiz akışımıza bir parametre daha
eklendi.
Bu işte para varsa
yakında serçeler, kargalar, kartallar da çıkar karşımıza. Hatta Kadıköy’de
kullanılanlar belki de “Kanaryalar” olmalı.
Geçen sabah amcanın
birini kan revan içinde kaldırımda görünce hemen yanına üşüştük. Sağ olsunlar,
insanlar da koştu geldi. “Ne oldu?” dediğimde benim yaşlarımdaki amca “Martıdan
düştüm.” dedi. “Ulan tek çatlak ben değilmişim.” dedim kendi kendime.
İşin doğrusu amca
kendiliğinden düşmemiş, kaldırımda giderken kurye çarpmış. Motosikletler,
elektrikli bisikletler, normal bisikletler ve en son icadımız martılar.
Bunların ne şeklide kullanılması gerektiği yönünde bir yerlerde yazılı bir
şeyler var mıdır acaba?
Bilmediğim için
soruyorum, martıya binenler nereden gitmeli? Yoldan mı yoksa kaldırımdan mı?
Belki de gece karanlığında araçlarla kaldırımların arasına sıkışarak gitmeleri
gerekiyordur. Sessizce jet hızıyla gelen bir martıya her an çarpabiliriz. Bir
adım sağa doğru yönelsen martının biriyle akraba olabilirsin.
Sürekli her yerden,
her açıdan bir şey çıkıyor. Ne ters yol kaldı ne de düz yol. Bütün bu araçlar
yolları da kullanıyorlar, kaldırımları da. Ben, hangisinin nereden gitmesi
gerektiğini bilmiyorum. Bilen bir arkadaş varsa lütfen bizi aydınlatsın.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...