Evde bir kedi olduğunu
biliyordum. Son zamanlarda arkadaşlarımda sık sık gördüğüm genetik yapısıyla
oynanmış, koyun görünümlü, tombul bir kedi olacağını da tahmin ediyordum. Ben
biliyordum ama muhtemelen kedi benim geleceğimi bilmiyordu.
Benim kalacağım odanın
saklanmak için çok uygun bir yer olmadığını daha sonra kedi de anladı ama bir
kere iş işten geçmişti. Karanlıkta ok gibi fırlayarak üstüme gelen koyun
ebatlarındaki kedi beni de korkuttu ama kedi benden daha çok korktu.
Ertesi sabah aşağıya
indiğimde, ev sahibi kardeşim, kedinin korkudan çamaşır makinası ile duvar
arasında kalan dar alana saklandığını söyledi. Amerika’da malum kimse kimsenin
evine ziyarete gitmez. Gece karanlığında kocaman bavullu bir adamın eve
gelmesine alışık olmayan kocaman kedinin, kendini daracık bir alana hapsetmesi
normaldir diye düşündüm.
Ev sahibi erken
yatıyor, erken kalkıyor. Bütün gün ortaya çıkmayan psikopat kedi kardeşim ev
sahibi yattıktan sonra ortaya çıktı ve sandalyenin birinin üzerine yatarak beni
izlemeye başladı. Ben bilgisayarımda bir şeyler yapmaya çalışıyorum, kedi de
gözünü ayırmadan beni izliyor. O an içinden neler düşündüğünü, annemin kulağına
gider korkusuyla burada yazamıyorum.Emin’in yüzünde de şöyle bir ifade var: “Kardeşim madem gece yarısı ortaya çıkacaktın, bütün gün o daracık yerde neden saklandın?". Saklandığı yeri görseniz inanamazsınız. Daracık, kasvetli bir alandan bahsediyoruz. Koca kıçını oraya sığdırıp, bütün gün orada nasıl kaldı ben de bilmiyorum. Gıcık ve sevimsiz bir şekilde bakışsak da ben durumdan memnunum, en azından aramızda bir yakınlaşma oldu.
Sanki bir gece önce bütün gece göz göze bakışan biz değilmişiz gibi, bizim kedi ertesi sabah yine çamaşır makinasının arkasında. Anlayacağınız bir gram yol alamadık. Bir gece önceki bakışmalar, güzel sözler meğer hepsi bir oyunmuş. Ben de saf ve temiz bir Anadolu çocuğu olarak hepsine inandım.
Bütün günü duvara yapışık geçiren kedi akşam ev sahibi yatınca yine ortaya çıktı. Kardeşim deli misin, nesin? Aklından zorun mu var? Yemezler sevgili kedi kardeşim, Emin bu sefer temkinli, ben de mesafeli davrandım. Hatta bir ara gidip ben de çamaşır makinasının arkasına girsem mi acaba diye de düşünmedim değil. O bana baktı durdu ama ben hiç karşılık vermedim.
Bir sonraki sabah
kediyi yine saklanmış görünce hiç şaşırmadım. Alıştık artık bu duruma. Akşam
yüz ver, sabah tanıma. Öyle olsun ne yapalım. Kedi ne yaptı? Benim durumu
yadırgamadığımı görünce, öğlen gibi ortaya çıktı. Hem saklanmak istiyor, hem de
ilgi görmek istiyor. Manyak mıdır, nedir? “Ben seni istemiyorum ama sen bana
yılışmaya devam edersen iyi olur” ruh hali…
Ben sık sık “ev
sahibi” diyerek sevgili kardeşimden bahsediyorum ama aslında evin gerçek
sahibi, kedi. Ortalıkta “bu ev benim” edasıyla dolaşıyor.
Bir ileri, iki geri
giden ilişkimiz, bu şekilde günlerce sürdü. Bizim kedi canı istediği zaman 1
metre yakınıma kadar geldi, istemediği zaman da gidip bütün günü çamaşır
makinasının arkasında geçirdi. Bir gün sevgili olduk, bir gün arkadaş olduk ama
kedi benle fare ile oynar gibi oynadı. Her sabah uyandığımda, “Acaba bugün
ilişkimiz ne durumda?” endişesi taşıyarak aşağıya indim.
Ben oradayken kedi
genelde hiç konuşmuyordu ama bazen de çenesi düşüyordu. Ben konuşmalarını hep
iyi niyetle algılıyordum ama belki de “Şu herif gitse de bir rahat nefes alsak”
diyordu…
Şimdi size soruyorum
dostlar. Günden güne ne yapacağı belli olmayan, bir gün beni seven, bir gün hiç
tanımıyormuş gibi takılan, ruh hali günde 13 kere değişen bu tombul kedinin
sizce cinsiyeti nedir?
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…