Sabahın ilk
ışıklarıyla beraber hemen bir itirafta bulunayım. Benim de birilerini karşılamak için zaman zaman havaalanı yolunun kenarında beklediğim olmuştur.
Gelen yolcularını karşılamak için yol kenarında bekleyen insanları hepiniz görmüşsünüzdür. İnsanların
buralarda beklemesinin en büyük nedeni havaalanı park alanlarının son derece
pahalı olmasıdır. Bir diğer nedeni de bu parklara girip çıkmanın zorluğudur.
Para ödemekten kaçınan bir insan değilim ama dışarıda bekleyip gelen yolcuyu kapının önünden almak gerçekten de çok kolay oluyor. Parka gir,
bilet al, bavulları arabaya kadar sürükle, bilet öde gibi işlerle de uğraşmamış
oluyorsunuz. Hemen belirteyim, havaalanlarındaki park alanlarının pahalı olması
sadece bizim ülkeye özgü bir durum değil. Genelde de dünyanın birçok şehrinde
bu alanlara park etmenin bedeli yüksek oluyor.Buralarda beklemek iyi hoş ama riskleri de var. En son Sabiha Gökçen Havaalanı'nın dışında beklediğimde arabaya gelmeyen satıcı kalmadı. Ne sattıklarını bile bilmek istemeyeceğiniz tipler, gece boyunca arabaların arasında dolaşıp durdular. Gecenin karanlığında karşınıza her an her şey çıkabilir.
Sokaklara park etmeyi
akıl eden tek millet biz miyiz? Bir tek biz değiliz. Her millet bu işin maddi ve
manevi açıdan çok daha kolay bir yol olduğunu fark etmiş durumda. Amerikalılar da bunun
farkındalar. Onlar da bir müddet sokaklarda beklemişler ama daha sonra
vatandaşına hizmet etmeye meraklı olan devlet, onlar için bir bekleme alanı
yaratmış. Adına da “Cell Phone Lot” demiş.
Burada iyi anlamamız
gereken konu, devletlerin olaya bakış açısıdır. Biz de, polis gelip zaman zaman
insanları oradan kışalarken, orada devlet bu soruna bir çözüm getirmiş. Polisin
yol kenarından kovduğu insanlar havaalanı içinden bir tur atıp yonca
yaprağından dönüp yine aynı yerlerine park ediyorlar. Bu durum da havaalanı
içinde gereksiz bir trafiğe ve benzin israfına yol açıyor.Amerikalı hizmeti verir ama kurallarını da koyar. Bu alanlarda en ufak bir güvenlik olmadığını ve herkesin kendi sorumluluğunda buraya park etmesi gerektiğini baştan belirtmiş. Kapıda bir memur olsa da güvenlikçi değil. Bir diğer konu da, bu alanlarda en fazla bir saat kalınabiliyor olması. Buraya park etmek ücretsiz ama bir saatten fazla kalırsanız en pahalı park fiyatından ücrete tabii oluyorsunuz. Hiçbir türlü ticari araç bu parklara park edemiyor.
Bizde böyle bir alan yapsan, iki gün sonra kamyon park alanına dönüşür. O yüzden de ticari araçların girmesi yasaklanmış. Bu yasağa gişedeki memurun eşi, dostu, akrabası da dâhiller.
Buraya park eden
insanlar arabalarının içinde oturmak zorunda. Arabanı park edip yok olmak
yasak. Arabayı terk etmek demişken, bu parkta tuvalet de yok. Şartlar hemen
hemen yol kenarındakinin aynısı.
Adam hizmetini
veriyor. Yol kenarındaki çirkinliği ve kaza riskini bu şekilde önlüyor. Verilen
hizmeti takdir etmek ve ona göre uygun davranmak da vatandaşa kalıyor.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder