Günaydın Dostlar,
Simit yemeyi çok
sevsem de doktorumun “Glüten yasak.” demesi yüzünden yiyemiyorum. Hatta bu
nedenle çok sevdiğim ramazan pidesini de yiyemedim bu sene. Aslında yerdim ama
glüteni bırakınca her şeyin ne kadar düzeldiğini gözlemlediğim için bir şey
diyemiyorum.
Hatırladığım en düşük
simit fiyatı 25 kuruş. Ondan öncesi beni aşıyor. 25 kuruşa simit, 25 kuruşa da
gazoz aldık mı bizden mutlusu yoktu. 25 kuruş olayı çok uzun bir süre devam
etti. Tost da 50 kuruştu ama pahalı olduğu için sık sık alınacak bir şey değildi.
Bizim çocukluğumuzda
bir de Ankara simidi, İstanbul simidi konusu vardı. Doğal olarak Ankaralılar
İstanbul simidini, İstanbullular da Ankara simidini severdi. Ben lise
yıllarındayken Karaköy İskelesi’nde simit satan amcanın simidini çok severdim.
Oralarda bir yerde çay içeceksek muhakkak o simitçiden simit alırdık. Rahmetli
babam da çok severdi. Birkaç kere beraberce simit aldığımızı hatırlıyorum.
Karaköy’e giderken veya dönerken martılara simit ikram etmişliğim de vardır.
O devirde katma
değerli simit yoktu. Simitçilerin peynir, zeytin, içecek ve diğer şeyleri
satması sonraki yıllarda başladı. Yıllar geçtikçe de pişirme şekilleri gündeme
gelmeye başladı. Taş fırında pişmiş simitten tutun da modern fırınlarda pişmiş
olanına kadar her çeşidi var artık. Hatta susamlısı, susamsızı bile var. Benim
için simit susamlı olur, öbür türlüsüne çok alışık değilim.
Evden kahvaltı etmeden
çıktığımız için okul yıllarımızın birçoğu simit yiyerek geçti. Hiçbir zaman da
“Bu simit ne kadar pahalı.” diye bir cümle duymadım. Geliri ne olursa olsun
herkes simit alabiliyordu.
Artık eskisi kadar
ulaşılabilir olmaması tezgahlarda yarım simit satılmasına neden oldu. Yarım
ekmek satıldığını çok görmüştüm ama ilk defa bu sene yarım simit satıldığına
şahit oldum. Eskiden çok simit aldığım arkadaşla sohbet ederken “Alamıyor
insanlar, ne yapalım başka çare yok.” dedi. Simitçi satamıyor, insanlar
alamıyor; ne sıkıntılı bir durum. Hemen şunu da belirteyim, birçok simitçi
yarım simit satmıyor ama satanı da çok fazla.
Birkaç yıl önce kredi
kartı kabul eden simitçiler çıkmıştı. Bugün de birçoğu kabul ediyor.
Satamadıkça sürekli yeni yollar bulmaya çalışıyorlar.
Tabii bir de “askıda
simit” uygulaması var. Bu güzel bir uygulama olmakla beraber artık simit
alamayan çok sayıda insan olması açısından da çok can sıkıcı. Simit alırken
alamayanları da düşünerek birkaç simit daha fazla alıp askıya asanlardan Allah
razı olsun. Umarım bu yardımlaşma suiistimal edilmiyordur. Para sürekli hareket
halindedir, yarın kimde olacağı hiç belli olmaz.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...
en çok da "simit yerken ucuz mu pahalı mi düşünmezdik" kısmı çok acı geldi bana
YanıtlaSilSimit bile alırken düşünmek gerçekten acı verici…😞
YanıtlaSil