29 Mayıs 2022 Pazar

Simit

Günaydın Dostlar,

Simit yemeyi çok sevsem de doktorumun “Glüten yasak.” demesi yüzünden yiyemiyorum. Hatta bu nedenle çok sevdiğim ramazan pidesini de yiyemedim bu sene. Aslında yerdim ama glüteni bırakınca her şeyin ne kadar düzeldiğini gözlemlediğim için bir şey diyemiyorum.

Hatırladığım en düşük simit fiyatı 25 kuruş. Ondan öncesi beni aşıyor. 25 kuruşa simit, 25 kuruşa da gazoz aldık mı bizden mutlusu yoktu. 25 kuruş olayı çok uzun bir süre devam etti. Tost da 50 kuruştu ama pahalı olduğu için sık sık alınacak bir şey değildi.



Bizim çocukluğumuzda bir de Ankara simidi, İstanbul simidi konusu vardı. Doğal olarak Ankaralılar İstanbul simidini, İstanbullular da Ankara simidini severdi. Ben lise yıllarındayken Karaköy İskelesi’nde simit satan amcanın simidini çok severdim. Oralarda bir yerde çay içeceksek muhakkak o simitçiden simit alırdık. Rahmetli babam da çok severdi. Birkaç kere beraberce simit aldığımızı hatırlıyorum. Karaköy’e giderken veya dönerken martılara simit ikram etmişliğim de vardır.

O devirde katma değerli simit yoktu. Simitçilerin peynir, zeytin, içecek ve diğer şeyleri satması sonraki yıllarda başladı. Yıllar geçtikçe de pişirme şekilleri gündeme gelmeye başladı. Taş fırında pişmiş simitten tutun da modern fırınlarda pişmiş olanına kadar her çeşidi var artık. Hatta susamlısı, susamsızı bile var. Benim için simit susamlı olur, öbür türlüsüne çok alışık değilim.

Şimdi simit kaç lira? 3,50 TL. Ne kadar çok artmış değil mi? Hemen cevap vermeyin, bugünkü 3,50 TL hormonlu 3,50 TL. O da ne demek? Bizim hormonsuz fiyatlarla 3,5 milyon TL. Kısacası, bizim 25 kuruşluk simidimiz 55 yılda 3,5 milyon TL olmuş. Ne kadar arttığını herkes kendi hesaplasın, benim içim kaldırmıyor.

Evden kahvaltı etmeden çıktığımız için okul yıllarımızın birçoğu simit yiyerek geçti. Hiçbir zaman da “Bu simit ne kadar pahalı.” diye bir cümle duymadım. Geliri ne olursa olsun herkes simit alabiliyordu.

Artık eskisi kadar ulaşılabilir olmaması tezgahlarda yarım simit satılmasına neden oldu. Yarım ekmek satıldığını çok görmüştüm ama ilk defa bu sene yarım simit satıldığına şahit oldum. Eskiden çok simit aldığım arkadaşla sohbet ederken “Alamıyor insanlar, ne yapalım başka çare yok.” dedi. Simitçi satamıyor, insanlar alamıyor; ne sıkıntılı bir durum. Hemen şunu da belirteyim, birçok simitçi yarım simit satmıyor ama satanı da çok fazla.

Birkaç yıl önce kredi kartı kabul eden simitçiler çıkmıştı. Bugün de birçoğu kabul ediyor. Satamadıkça sürekli yeni yollar bulmaya çalışıyorlar.

Bu konudaki en ilginç gelişmeyi de geçen sabah gördüm. Simitçinin tezgahında aynen şöyle yazıyordu “Dört simit veya üzeri alımlarınızda internet bankacılığından havale/EFT yapabilirsiniz.” İşte yaratıcılık diye ben buna derim. Nasıl bir geniş düşünmedir. Hepimizin yaratıcı fikirler konusunda bu amcadan feyz alması gerekiyor. Dünya sıkıntılı günlerden geçiyor, alışılmışın dışında bir şeyler düşünmek lazım. Tezgahtaki yazının resmini de çekecektim ama ayıp olur diye çekemedim.

Tabii bir de “askıda simit” uygulaması var. Bu güzel bir uygulama olmakla beraber artık simit alamayan çok sayıda insan olması açısından da çok can sıkıcı. Simit alırken alamayanları da düşünerek birkaç simit daha fazla alıp askıya asanlardan Allah razı olsun. Umarım bu yardımlaşma suiistimal edilmiyordur. Para sürekli hareket halindedir, yarın kimde olacağı hiç belli olmaz.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

3 yorum:

  1. Sabah Sabah Evrankaya29 Mayıs 2022 08:44

    Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil
  2. en çok da "simit yerken ucuz mu pahalı mi düşünmezdik" kısmı çok acı geldi bana

    YanıtlaSil
  3. Gizem Cetinturk17 Haziran 2022 09:54

    Simit bile alırken düşünmek gerçekten acı verici…😞

    YanıtlaSil