Günaydın Dostlar,
Her ne kadar Yay burcu
olsam da sevdiğim şeylere alternatif aramayı çok sevmiyorum. Bir şeyi
seviyorsam acaba daha iyisini bulabilir miyim, diye düşünmüyorum. Sevdiğim bir
restorana yıllarca gidebilirim ve gidiyorum da.
Geçen gün Ankara’ya
giderken de bu düşünce tarzı devreye girdi ve her zaman durduğum restoranda
durdum. Evde yemesem de bu tip seyahat molalarında (ayıptır söylemesi) pilav
üstü nohut yemeyi seviyorum. Doğru söylediniz, çorbasız olmaz. O zaman çorba
siparişi de verelim.
Buraya kadar hiç sorun
yoktu. Sorun, kasaya geldiğimizde kasadaki kızın 130 TL demesi ile ortaya
çıktı. Dört kişi 520 TL. Sanki yün don alıyoruz. O anda bir kere daha “mümkün
değil” virüsü devreye girdi. “Bu fiyatlarla burada durmamız mümkün değil.” diye
mırıldandığımı hatırlıyorum. Bu fiyatlara içecekler dahil değil.
Unutmadan yazayım, çay
da ikram değil ve küçük bardak 12,50 TL. Mümkün değil ne demek? Yıllardır
yaptığımız bir şey daha yapılamaz hale gelmişti. Bunun tabii bir de dönüşü var.
Gidiş dönüş (çaylar dahil) 1200 TL’den fazla tutuyor. Sanki yün don takımı
alıyoruz.
“Fiyatlar ne kadar
pahalanmış.” dediğim de “Ağabey sen iki üç aydır gelmedin ki.” diye cevap
veriyor. Öyle bir devirde yaşıyoruz ki üç ayda fiyatların iki mislinden daha
fazla artması normal bir şeymiş gibi telaffuz ediliyor.
Sabah sabah size bir
matematik sorusu sorayım. Bakkalda 500 mililitresi 28 TL’ye satılan bir birayı
restoranın bir tanesi 400 mililitresi 130 TL’den satıyorsa her satıştan kaç
lira kar eder? Bakkal fiyatı beklemesek de Jüpiter’den gelmiş fiyatı da
beklemiyoruz.
Restoranlarda durum
böyle de yazlık tesislerde farklı mı? Hiç değil. Salgın öncesine kadar sık sık
gittiğimiz (daha doğrusu gidebildiğimiz) bir tesisin laf olsun diye fiyatlarına
baktım. Salgın öncesi iki kişi bir hafta 8 bin TL civarı olan fiyatlar şu anda
54 bin TL olmuş. “Çüş.” dediğimi hatırlıyorum. Görülüyor ki artık böyle bir
tesiste tatil yapmak da mümkün değil.
Mümkün değil grubunun bir
başka elemanı da yurtdışı uçak biletleri. Geçen akşam çok sevdiğim dostlarımla
yemek yerken “Amerika’ya gelmiyorsun artık.” dediler. Nasıl gideyim? Ekonomi
sınıfında on iki saat gitmeyi hiç gözüm almıyor, business bileti alabilmek için
de evi satmak gerekiyor. Ayrıca, ekonomi sınıfı bilet de çok ucuz değil. Görülüyor
ki şu andaki koşullarda Amerika da mümkün değil grubunda.
Evden söz etmişken arkadaşlarım,
“Bu devirde artık ev veya araba almak imkânsız.” diyorlar ve çok da doğru
söylüyorlar. Zamanında bir ev sahibi olmasaymışız, şu anda mahalleden
geçemezmişiz.
Buradaki konu
fiyatların ödenebilir olmaktan çıkmasından ziyade mantığı olmayan boyutlara
ulaşmış olması. Bu fiyatları çok rahat ödeyebilenler de olur, aklına bile
getiremeyenler de bizim sorunumuz “mümkün değil” kümesinin elemanlarının her
geçen gün artıyor olması. Birer birer mümkünler kaçıp mümkün değil evine
sığınıyorlar.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...
👌👍
SilArtık şaşırmak ta mümkün değil ustad
YanıtlaSil🙏🙏🙏
Silkalemine sağlık koca çınarın tavsiyesi üzerine okudum çok haklısınız düşüncelerinize aynen katılıyorum .
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim 🙏🙏
SilAynı kazıkları ben de yedim, pardon aynı dumura ben de düştüm. Lakin artıkın fiyat sormadan sakız bile almıyorum.
YanıtlaSilÇok iyi yapıyorsunuz. Bu devirde sonradan büyük sorun çıkaracak sürprizler olabiliyor.
Sil👍
YanıtlaSilCihat Çiçek kanalından buraya geldim. Evet enflasyon bir sorun bu enflasyon da insafsız artış yapanlar başka sorun. Ama "Gömlek bir kere yanlış iliklenmişse" çözmek için başa dönmek lazım.
YanıtlaSilKaleminize sağlık, sanırım bu pahalilikta tek ucuz kalan ,üzülerek söylüyorum ki insan hayatı
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
Sil