Günaydın Dostlar,
Cuma akşamı en
kalabalık saatte Ethem Efendi Caddesi’nde arabasının içinde bekleyen amcanın
rahatlığı takdire şayandı. Bu civarda yaşayan dostlarımız Ethem Efendi’nin ne
kadar kalabalık bir cadde olduğunu çok iyi bilirler. Aslında her ne kadar adı
cadde olsa da ebatları itibarıyla aslında bir sokak büyüklüğündedir.
Böyle bir yolda
dörtlüleri yakarak büyük bir gönül rahatlığı ile duran amcanın rahatlığından
Allah hepimize versin. Zaten günün her saati kalabalık olan yol, amcanın hiç
istifini bozmadan durması karşısında düğüm oldu. Çalan kornalardan,
bağırmalardan ben huzursuz oldum amca bir gram rahatsız olmadı.
İşin komik tarafı yüz
metre kadar ileride amcanın bekleyebileceği bir alan da vardı. Niye orada
beklemiyor? İnen kişi “Ben oraya kadar yürüyemem.” demiştir de ondan. Bu gibi
rahat insanların içlerinden “Ne olacak canım, on dakika durduk diye dünyanın
sonu mu geldi?” diye düşündüklerini hissediyorum.
Bizim sevgili amca,
“Burada park edemezsin.” diye bağıranlara “Ben park etmedim ki.” diye
karşılığını vermekten de kaçınmadı. Pişkinliğin, şımarıklığın ete ve kemiğe
bürünmüş hali.
Bu yaşananlar bana
sevgili kardeşim Ali Kemal’in söylediklerini hatırlattı. “Bu ülkede dörtlüleri
yakmak joker gibidir, yaktığınız zaman her şeyi yapabilirsiniz.” derdi.
Gerçekten de öyle.
Çok fazla sokaklarda
yürüdüğüm için bütün jokerleri görme şansım oluyor. Cumartesi sabahı dörtlüleri
yakmış olarak ters yönden gelen araba dikkatimi bile çekmedi. Adamcağız en
azından dörtlüleri yakmış, çoğumuz ona bile tenezzül etmiyoruz. Bu şekilde ters
yöne girmenin tercümesi “Ben iyi bir şey yapmadığımı biliyorum, o yüzden
dikkatli gelin de sorun olmasın.” demek oluyor.
Öğlen saatlerinde benzin almaya
gittiğimde bu sefer de ters şeritten gelen joker çıktı karşıma. Yolda giderken
yolun karşı tarafında uygun bir park yeri görürseniz dörtlülerinizi yakarak
ters şeritten gidebilirsiniz. Bu şekilde ters şeritten gitmek inanılmaz kabul
görmüş bir durum. Adam park yeri görmüş ve son hız oraya doğru yönelmiş, kim ne
diyebilir ki? Bu şekilde gelen bir araca çarpsanız sokaktakiler bile “Ağabey,
adam dörtlülerini yakmıştı geliyordu, görmüyor musun?” diye karşına dikilirler.
Ne demişti Ali Kemal? Dörtlüleri yakınca her şeyi yapabilirsin.
Bu hafta sonu şansım
jokerlerden açıldı. Son karşılaşmamız da evin sokağında oldu. Dörtlüleri
yakarak kaldırıma park etmiş genç bir çocuk ile günü tamamladık. Çocuk öyle bir
park etmiş ki yola inmeden geçmek mümkün değil. Araçların aralıksız geldiği
işlek bir yolda bu hareketiyle insanları yola inmeye zorluyor ve dolayısıyla
tehlikeye atıyor. Sonra da “Bu kaza nasıl odu, anlayamadım.” diyoruz. Cevap
veriyorum, sorumsuzun iki adım atmamak için sorumsuzca kaldırımda park etmesi
yüzünden oldu. Çocukları, gençleri, yaşlıları, bastonlu teyzeleri; kısacası
herkesi arabaların önüne inmeye zorluyor.
Bir buçuk günde
karşıma çıkan jokerleri paylaşmaya çalıştım, kim bilir daha neler oluyordur.
Bizim ülkemizde dörtlüleri yakmak yapılmaması gereken bir işi yapmak anlamına
geliyor. Sanki yakınca özel bir izin almışız zannediyoruz. Dostlar, dörtlüleri
yakmak her istediğimizi yapabileceğimiz anlamına gelmiyor.
Her ne yaparsak
yapalım, lütfen insanları tehlikeye atacak işlerden uzak duralım.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…
Ağzınıza sağlık. İstanbul’u yaşanmaz hale getirenlerin başında bu jokerler geliyor. Normalde sakin bir insan olmama rağmen trafikte bu saygısızları görünce sinirim tepeme çıkıyor. Eğitim şart.
YanıtlaSilBunlar gibi birçok konuda o kadar çok örnek verebiliriz ki maalesef trafik başta olmak üzere çok fazla sorun var.
SilTrafik konusunda ne kadar caydırıcı cezalar verilse yine de az bence. Öncelikle kurallara uymak gerekir.
YanıtlaSilKuralların etrafında dolaşmak neredeyse bir meziyet gibi görülüyor, netice de bu oluyor.
Silİnsanların çevreye ve çevredekilere saygısızlığı, bencillikleri, şımarıklıkları, cahillikleri ve tavan yapmış egoları yüzünden bu haldeyiz. 😔
YanıtlaSilMaalesef.
Silgüzel paylaşımınız için teşekkürler ortopedi uzmanı olarak sizi devamlı takip ediyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
Sil