İnsanları, sensiz
o işlerin yürüyemeyeceğine inandıracaksın. Bir kere buna inanırlarsa ondan
sonra senin yaptığın, her türlü edepsizliği, agresifliği, terbiyesizliği, kibirliliği
çekerler. Neden mi? Çünkü senin her şeyi doğru yapacağına inanmışlar bir kere.
Her zaman yazdığım gibi ortamız yoktur bizim. Bir kere sana inandık mı, seni
sevdik mi senden gelecek her şeyi kabul ederiz. Senin yaptığın her şeyin doğru
bir nedeni vardır.
Son
dönemlerde böyle bir tanıdığımız var mı?
Tabi ki var.
Emre Belezoğlu…Adamın her türlü negatif parametresine rağmen, bir kere “aranan adam” olarak kendini kabul ettirdiği için, kimse ondan vazgeçemiyor. Ne milli takımda, ne de kulüp takımlarında Emre’den vazgeçilemiyor.
Emre olmadan takımın oynayamayacağına, hücuma çıkamayacağına, orta sahanın zafiyet yaşayacağına herkes inanmış bir kere. Durum böyle olunca da, Emre’nin yaptığı her türlü rezilliği hem kabul ediyorlar, hem de onu Emre yapan önemli özelliklerin bir parçası olarak görüyorlar.
Kağıt üzerinde baktığınız zaman aslında rakamlarla, yaşananlar hiç te birbirini doğrulamıyor ama algılar her zaman gerçeklerin üzerine çıkıyor. Örnek olarak, son 3-4 yıldır Emre’nin sakatlanmadığı sene yok. 3 maç oynarsa, 5 maç oynamıyor. Oynadığı zamanda 90 dakika oynayıp bitirdiği maç yok. Muhakkak en geç 60. dakikada veya 70. dakikada oyundan çıkıyor. Bu durum teknik adamında elini zayıflatıyor. Biliyor ki oyuncu değiştirme haklarından bir tanesini her maç ta Emre için kullanmak zorunda.
Kırmızı kart görüp takımı eksik bırakma ihtimalide çok yüksek olan bir oyuncu ama bütün bunlara rağmen, kendini “aranan adam” olarak kabul ettirdiği ve işine yarayacak ilişkileri zamanında kurduğu için, kimse ondan vazgeçemiyor. Bir sene yollamaya kalktılar 6 ay sonra geri geldi. 77 milyonluk ülkede Emre gibi oynayacak ikinci bir oyuncu yetişmiyor.
Emre, kendini öyle bir kabul ettirmiş ki, bütün bu parametreleri bile bile, “60 dakikada oynasa bile bizim için kardır” diyerek ondan vazgeçemiyorlar. Tabi hemen şunu da belirtmekte yarar var, Emre ilerlemiş yaşına rağmen gerçekten kendi pozisyonunda bu ülkenin en iyisi ve yıllardır onun yerini alabilecek bir oyuncu yetişmedi.
Başta da
belirttiğim gibi, aranan insan olmak çok önemli bir parametre. O statüye
erişebilirsen yaptığın bütün rezillikler unutulur gider. Her şeyi zaten çok
çabuk unutan ve körü körüne bağlılık duyguları ile hareket eden bir coğrafyada 50
yaşına kadar top oynayabilirsin. 3-5 kişi senin negatif işlerini konuşurken,
milyonlar attığın golleri konuşur.
Bir kere
seçilmiş, sevilmiş, aranılan, inanılan adam oldun mu, halkımız seni bu şekilde
kabul etti mi, ilişkilerini de sağlam kurup halkaya dahil oldun mu, bir daha
sırtın yere gelmez. Tükürsen de, küfür de etsen, saldırganlık da yapsan hiç
fark etmez. Hepsi unutulur gider…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder