Baştan yarat
gözlerimi,
Baştan yaz
şu kaderimi,
Tanrım beni
baştan yarat…
Hep bu şarkı
aklıma geliyor, televizyondaki “Beni baştan yarat.” programlarını görünce…
Yıllar önce
sevgili Emel Acar’da bu programlardan birini sunuyordu ve o da birilerini
baştan yaratıyordu…Son 25 yıldır hayatın dertleriyle uğraşmaktan saçını bile tarayamamış kadıncağızın birini buluyorlar ve onu baştan yaratıyorlardı. Doğal olarak, baştan yaratınca da bu insanların burçları da değişiyordu.
Emel Acar, kadının evine gidiyor ve diyor ki “Neden baştan yaratılmak istiyorsun?” Kadının cevabı, “Kocam beni beğenmiyor.” Emel soruyor… “Kocan öyle mi dedi?”… Kadın,” Yooo demedi de ben öyle hissediyorum.”
“Korkma.” diyor Emel abla, ben buradayım artık ve kadının giyeceklerini karıştırmaya başlıyor. Dolap kazak dolu. Bizim Emel diyor ki, “Genelde kazak giyiyorsunuz galiba?” Kadın “Evet.” diyor… Şok. Bunun üzerine Emel “Bu kadar çok kazak giymeyin.” diyor. Kadında “Ne halt edeceğim o zaman ben bu kadar kazağı?” gibilerden bakıyor. Kadının giyeceklerinin yarısı aşağılandıktan sonra odadan çıkıyorlar.
Herkesi
tanıyan ve her şeyi bilen Emel, kadıncağızı çeşit çeşit yerlere götürüyor. Ne kuaförü kalıyor, ne güzellik uzmanı, ne
dişçisi ne modacısı vb. Her gidilen yerde de kadıncağızın tanıtımı genellikle
şu şekilde… Gördüğünüz gibi 25 yıldır saçını taramamış, veya gördüğünüz gibi
hiç cilt bakımı yapılmamış, veya doğrusunu bilmediği için bu güne kadar hep
kazak giymiş vs vs vs… Kadın 39 kere yerin dibine batıp çıktıktan sonra,
sonunda baştan yaratılıyor… Kocası görüyor şoklara giriyor. “Vay anasına benim
karı ne hoşmuş.” gibi laflar ediyor ve sonunda herkes mutu oluyor.
Baştan
yaratılan kadın bir müddet ortalarda kuğu gibi süzülüyor ve program bitiyor…
İyi güzel
Emel abla baştan yarattın da … Yarın ne halt edeceğiz? Kadını tuttun normalde
gitmediği ve gidemeyeceği bir sürü yere götürdün ve baştan yarattın. Yarın
sabah ne yapacağız? Yarın sabah her zamanki paçoz halinde uyandığında onu tekrar
kim baştan yaratacak? Yarın yine normal hayatına dönecek. Yataktan kalkıp eline
geçen ilk üç şeyi giyecek ve işine gidecek.Değişiklikler, iyileştirmeler kesinlikle yapılmalı. Ne der Robın Sharma? “Her gün hayatında 5 minik iyileştirme yap. Konu ne olursa olsun ama her gün yap.” Ben de derim ki “Değişiklikleri yap ama yapılan değişiklik ve/veya iyileştirme sürdürülebilir olsun.” Ertesi sabah aynı paçoz halimize döneceksek değişikliğin hiçbir anlamı yok…
Kasım ayının
bu güzel Cuma sabahında herkes için çok güzel bir gün olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder