Günaydın Dostlar,
Dünyamızın atmosferine
çok zarar verildiğini ve bu işin süratle kötüye gittiğini hepimiz biliyoruz. Bu
konular ne zaman gündeme gelse benim aklıma da iki üç ay önce dünyamızı
kurtarmak için Avrupa’da yapılan liderler toplantısı geliyor. Toplantıda uyuyan
liderlerin görüntülerini hepimiz hatırlıyoruz.
Neden uyuyorlardı?
Çünkü, çok fazla bir şey değişmeyeceğini onlar da biliyorlar da ondan. Dünyada
iki yüzden fazla ülke varken sadece iki ülke atmosfere verilen zararın yarısından
sorumlu. Bunlar da Amerika Birleşik Devletleri ve Çin.
Uyuyoruz ama bir
yandan da görülmemiş işler oluyor. Bitmeyen yangınlar, eriyen binlerce yıllık
buzullar, hiç görülmemiş hastalıklar, kaybolan mevsimler; hepimizin hayatını
derinden etkiliyor. Fenerbahçe’nin bile futbolu bozuldu.
Çevresel sorunları
çözmek maliyet getiriyor. Bu tip bir maliyeti de hiçbir ülke göze almak
istemiyor. Zaten salgın kaynaklı büyük bir ekonomik kriz yaşanırken, enflasyon
dünyanın her ülkesinde artmışken kimse daha fazla maliyet yaratacak işlere
girişmek istemiyor. Bir nevi “Batarsak hep beraber batarız.” diyorlar.
Çevreye daha az zarar
veren bir ekipman veya araç almak istediğiniz zaman, muhakkak daha fazla para
harcamanız gerekiyor. Bazı duyarlı ve iyi niyetli firmalar bu masrafı göze
alıyorlar ama onların iyi niyeti çevrenin daha fazla zarar görmesini önlemiyor.
Bir ekipman düşünün.
Firmanın birinde bu ekipmandan yüz adet olduğunu ve her birinin çevreye on
birim zarar verdiğini düşünelim. Bu da toplamda 100 X 10 = 1.000 birim zarar
demek oluyor.
Firmalar büyüyor,
işler büyüyor ve daha fazla ekipman alma ihtiyacı doğuyor. Aynı zamanda da bazı
ekipmanlar eskiyor ve yenilenmesi gerekiyor. Her sene ekipmanların %10’un
yenilendiğini ve %10 oranında da yeni ekipman alındığını düşünelim.
İyi niyeti ve duyarlı
firma, daha fazla para harcıyor ve 10 birim zarar veren değil de yeni
geliştirilmiş 8 birim zarar veren üniteleri satın alıyor. Doğayı kurtarmak için
parayı harcadılar ve çevreye daha az zarar veren ekipmanlar aldılar. Allah razı
olsun. Doğal olarak, bunu da her ortamda anlatıyorlar. “Biz çevre dostu
firmayız ve artık daha az zarar veren ekipmanlar alıyoruz.” diyorlar. Çok doğru
ve çok güzel bir hareket.
Niyetleri iyi olsa da
sonuçlar her zaman arzu edildiği gibi olmuyor. Gelin bu seneki toplam zararı
beraberce hesaplayalım. Hatırlayacağınız gibi geçen seneki toplam zararımız 1.000
birimdi.
Yenilediğimiz 10 birim
artık 10 değil de 8 birim zarar veriyor. Bunlar daha çevreci ürünler. Bunların
zararı da 10 X 8 = 80 birim zarar.
Son olarak da büyüyen
işlerimiz için aldığımız 10 ünite var. Bunlar da yeni teknoloji ve bunların
verdiği zarar da 10 +-X 8 = 80 birim.
Toplama baktığımızda
karşımıza şu şekilde bir tablo çıkıyor.
Eskiden kalan 90
ünite: 900 birim zarar.
Yenilenen 10 ünite: 80
birim zarar.
Büyüyen iş için alınan
10 ünite: 80 birim zarar
Toplam: 900 + 80 + 80
= 1.060
Maalesef gerçekler üç
aşağı beş yukarı böyle dostlar. Az sayıdaki duyarlı firma, çevreyi korumak için
maliyetlerini arttırmayı göze alıyorlar ama toplam da genelde arzu ettiğimiz
yere varamıyoruz.
Kısa vadede
istediğimiz sonuçları alamasak da herkes bu tip çalışmaları yapmaya devam
etmeli. Çok daha fazla firma bu işe gönül vermeli ama devletler bu işe ciddi
bir şekilde yaklaşmazsa hiçbir yere varamayız.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…
Dünyada olabilecek en çevreci eylem nüfus kontrolü sağlamak amac insan yapımı kirliliği engellemekte kaynağında durdurmak.. bu konuya girince hiçbir çevreci geçinen kurum dernek bile tabu gibi kaçıyor.. bataklığı kurutmak yerine sivrisinek avı ile
YanıtlaSilSevgili Cihat, o kadar çok parametresi olan bir sorun ki o yüzden yol alınamıyor. Tabii işin kötü tarafı biz yol alamasak da dünya süratle kötüye gidiyor.
Sil