Günaydın Dostlar,
Bizim mayamız
mutsuzluk ve didişme üzerine yoğurulmuştur. Hele bir de didişmeden kaynaklı
mutsuzluklara bayılırız. Mutsuzluğun mutluluğu bize her zaman çok cazip gelir.
O an için hiçbir derdimiz olmasa bile arabesk dinleyip dertlenmek çok hoşumuza
gider.
Geçen sabah ekranlarda
gördüğüm genç bir kızın yorumları çok dikkatimi çekti. “Benim sevebileceğim bir
erkek sürekli insanlarla didişmeli, bilhassa da sürekli polisle didişmeli.”
şeklinde bir yorum yaptı. Her ailenin kalbindeki damat adayı!
Yukarıdaki kadar uç
örnekler olmasa da didişme ve mutsuzluk birçoğumuz için bir yaşam şeklidir. Sorunlu
veya deli bir yanı olmayan insanlar sıkıcı bulunur. Televizyondaki programlarda
hiç yapımcıların didişmelere müdahale ettiğini gördünüz mü? Göremezsiniz zira
parayı didişmeler ve sorunlar getiriyor. Issız bir adada son derece cici
şekilde yaşayan insanları kaç kişi izler?
Mutsuzluğu sevmekle
beraber çoğu zaman mutsuzluğumuzun nedenlerini de doğru tartamayız. İşyerindeki
yöneticinin yarattığı mutsuzluğu eşimizden/arkadaşımızdan kaynaklanıyormuş gibi
hissedip onları hayatımızdan uzaklaştırırız. Birçok parametrede sorun yokken
saçma sapan bir şeye takıp mutsuzluk dağı yaratırız.
İşyerinden ekmek
parası geliyor, onu değiştiremeyeceğine göre kız arkadaşını değiştirir. Değiştirir
de küçük bir sorun var. Sorun düzelmez. Mutsuzluğun da mutluluğun da başlangıç
noktasını iyi tanımlamak gerekir.
“Ben bu işyerinde çok
mutluyum.” diyen kaç kişi vardır acaba? Bence sayı çok yüksek değildir. Mutlu
da olsak “Ben burada mutluyum.” diyebilmek fabrika ayarlarımızla uyuşmaz. Her
ortamda mutsuz olduğumuza inanmamız lazım. Her zaman mail o tarafa doğrudur.
Sürekli olarak “Ben
mutsuzum.” derken aradığımız mutluluk mudur yoksa mutsuzluktan çıkma çabasının
yarattığı heyecan mıdır? Ben bu sorunun cevabını bilmiyorum. Tabii bir şeyi
bulabilmek için ilk önce ne aradığını bilmek gerekir. Belki de “Millet bizi
mutlu görmesin, nazar değer.” çabasıdır.
Zor günlerden
geçiyoruz. Dünyada da ülkemizde de yeteri kadar mutsuzluk var. Bir de biz
üstüne olmayan mutsuzlukları eklemeyelim.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...
Mutluluğu kendi içimizde oluşturmazsak asla mutlu olamayız. Zaten aslında millet olarak bizler mutlu olmayı da bilen bir toplum değiliz. 😩😩
YanıtlaSil