İyi mi ettik, kötü mü ettik bilmiyorum ama köyümüzde ileriye yönelik hiçbir umut göremeyince İstanbul’a göçmeye karar verdik…
Umutsuzlar
Köyü'ndeki küçücük ama sıcacık evimizi, toprağımızı bırakıp düştük yollara. İlk
önce İzmit’te bizim hemşerimiz olan Davut ağabeylerle kaldık bir müddet; daha
sonra ben Erenköy Sebze Hali'nde hamallık işi ayarlayınca İstanbul’a,
Çukurca’ya taşındık. Biliyorum Çukurca ismini hiç duymadığınızı, bizimkisi
Ömerli ile Tuzla arasında minik bir vadide sıkışmış minicik bir gecekondular
sitesi.
Buranın
havası güzel, "İstanbul’da buradan daha güzel bir hava bulamazsınız" diyorlar ama ben yine de
bizim köyün havasını arıyorum. Bir başka kokuyordu çiçekler, ağaçlar,
bahçeler bizim oralarda.
Sabah olunca hepimiz birden evi terk ediyoruz. Çocuklar çamurlu yollarda dakikalarca
yürüyerek bir zengin okulunun yanındaki barakadaki ortaokula gidiyorlar. Hanıma
Ömerli’de bir sitede temizlik işi ayarladık, ben de her gün Erenköy Hali'ne
kamyonlardan sebze ve meyve indirmeye gidiyorum. İnanmayacaksınız ama gidene
kadar 3 kere otobüs değiştiriyorum. Köydeyken 2 saatte Kaymak Köyü'ne kadar gider
dönerdim ama burada ancak Erenköy’e gidebiliyorum.Şikâyet etmek istemiyorum, Allah'a şükür durumumuz çok iyi ama kazandığımız parayla geçinemiyoruz. Bırakın geçinmeyi; yiyip, içip ısınamıyoruz bile. Eve giren toplam para 2,200 TL den fazla. "Bu kadar para ile geçinilmez mi?" diyeceksiniz ama inanın geçinemiyoruz. Uçan kuşa borcumuz var. Nasıl ödeyeceğim bu kadar borcu hiç bilemiyorum. Bilemeyince de yakıyorum bir sigara.
Canım sıkkın
dostlar. Olmayan paramı bir de her gün sigaraya yatırıyorum. "İçme" diyeceksiniz
ama içmeyeyim de ne yapayım, canım sıkkın dostlar canım. Çocukları istediğim
gibi yedirememek, gezdirememek, giydirememek, istediklerini alamamak çok canımı
sıkıyor. Canı sıkılan insan ne yapar? Benim gibi sigara içer…
Zaman zaman
siyasiler Tuzla ve civarına gelip meydanlarda konuşmalar yapıyorlar.
Çukurca’dan hep bir toplanıp gidiyoruz. Sağ olsunlar minibüs filan da
ayarlıyorlar. Söylemeye utanıyorum ama işin en güzel tarafı da meydanlarda
dağıtılan sandviçler. Bir fırsatını yakalayabilirsem fazladan alıp hanıma
çocuklara da götürmeye çalışıyorum. En azından bir akşamlık yemek işini
halletmiş oluyoruz.
Dağıtılan
tişörtlerden de alıyoruz. Çocuklar seviyor, yaz gelince hepsi bir örnek
giyiniyorlar.
Açıkçası ben
konuşmaları çok da dinlemiyorum. Benim aklım 3-5 tane daha sandviç alıp eve
götürebilmekte. Her siyasetçi benzer şeyler söyleyip gidiyor ama ben hiçbirinin
ne dediğini anlamıyorum. Yan yana iki tane yol yapacağız, ülke ilerleyecek, siz
de rahat edeceksiniz diyorlar ama bu yolları zaten Çukurca’ya yapmazlar.
İstanbul’da Büyük Cadde diye bir yer varmış, kesin gider bu yolları oraya
yaparlar. Yolu Çukurca’ya yapacak ki bana bir faydası olsun…
Bu yol işi
beni nasıl zengin edecek anlamadım ama herkes bağırdığına göre ben de bağırsam
iyi olur. Adamlar bu soğuk havada çay da dağıttılar, şimdi bağırmazsam ayıp
olur. Kim bilir belki bir gün yan yana yollar Çukurca’ya da yapılırsa, oradan
geçen arabalardan para alırım. "İki yol" dediklerine göre, yolun birinden ben
para alırım diğerinden de bizim Davut ağabey alır.Bir de bu uçak alanı konusu var ama o bizim buralara hiç gelmez. Koskoca uçakların parasını hayatta bana yedirmezler. Halde bir Seyfi var. Onun dayısı bu uçak işinde çalışıyormuş. Uçak işinden parayı kesin onlar yer.
Meydanlarda
çok mutlu oluyorum, bağırıyorum, çağırıyorum ama sonra eve dönünce de içime bir
karamsarlık çöküyor. Bütün bu konuşulanların sanki benle hiçbir alakası yokmuş
gibi bir his kaplıyor bütün içimi. Yine de umudumu kaybetmek istemiyorum. Bir
gün zengin olacağıma inanmak istiyorum. Hem öyle olmasaydı, büyüklerimiz
zenginleşiyoruz der miydi? Söylediklerine göre insanların birçoğu zenginleşmiş
zaten. Biz yine anlaşılan kuyruğun sonuna kaldık. Koskoca insanlar benim gibi
zar zor geçinen bir vatandaşı kandıracak değiller ya…
Bazen
akşamları evin önündeki kırık masamda oturmuş çayımı, sigaramı içerken
düşünüyorum kendi kendime. "Ulan bu İstanbul’a gelmekle iyi mi ettik,
kötü mü ettik bilmiyorum" diyorum.Sağlıklı kalın, mutlu kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder