Hangi konuda
mı? Maden ocaklarının düzeltilmesi konusunda artık bir gram umudum yok.
Bilhassa da kömür madenlerinin düzeltilebileceği konusunda hiçbir umudum
kalmadı. Bu konuyu defalarca yazdım, çizdim ama sonunda düzelmelerinin mümkün
olmadığına ben de ikna oldum.
Ne diyor
büyüklerimiz? Bu konuyla ilgili yeni yasa çıkardık diyorlar. Neymiş yeni yasa?
Artık 8 saat değil de, 6 saat çalışacaklarmış. İşin zorluğu ve yıpratıcılığı
açsından iyi bir gelişme olmakla beraber, bu yasanın kime ne yararı var. İş
güvenliği açısından bir gram yararı yok. Her daim aşağıda birileri olacağına
göre, piyango belki sana değil de arkadaşına denk gelecek. Hepsi bu. Değişen
bir şey yok, köle gibi görülen kömür madeni işçileri ölmeye devam edecek.
Başka ne yapmışlar?
Artık 1,100 TL değil de, 1,900 TL alacaklarmış. Gelir düzeylerinin birazcık
yaşanabilir bir seviyeye çekilmesi güzel olmuş ama bu gelişme kömür
madencisinin hayatını nasıl kurtaracak. Değişen bir şey yok, köle gibi görülen
kömür madeni işçileri ölmeye devam edecek.Arkadaşlar Soma faciasının üzerinden 5 aydan fazla bir zaman geçti ve biz farkında olmasak ta maden işçileri hayatlarını kaybetmeye devam etti. Her ay averaj 10 maden işçisi hayatını kaybediyor ve kimsenin ruhu duymuyor. Sadece büyük facialar olduğunda bizlerin haberi oluyor. Diğerleri artık bu ülkede haber değeri bile taşımıyor.
Kimse
kızmasın ama bizim gerçeğimiz bu. Bu ülkede madenciler ölmeye devam edecek.
Neden ders
almıyoruz? Herkes birbirine bu soruyu soruyor. Ders alıyoruz, almıyoruz değil
ama yapacak bir şey yok. Herkes gerçekleri biliyor ama söyleyemiyor.
Arkadaşlar, madenlerimiz çok kötü. Bu konuda çağdaş dünyayı 200 sene geriden
takip ediyoruz. Dün akşam programın birinde uzmanın bir tanesi, “madenlerimiz
1700’lü yılların seviyesinde” dedi. Bunun üzerine başka söyleyecek söz var mı?
Madenin
sahibi suçlu, işletmecisi suçlu, denetleyicisi suçlu, sendikalar suçlu,
daireler suçlu, herkes suçlu. Hepsini kabul ediyorum ama asıl neden bu
madenlerin düzeltilmesinin mümkün olmaması. Dünyanın ileri gitmiş ülkelerinden
denetleme ekipleri getirip bu madenleri denetlettirsek, “hepsini kapatın” gibi
bir sonuç çıkacağından eminim.
Bazı
arkadaşlar da diyorlar ki “kapatalım öyleyse”. Ne yazık ki bu da olmuyor. Pamuk
ipliğine bağlı giden Türkiye ekonomisinin bu madenlerin kapatılmasını
kaldırabilmesi mümkün değil. Uğruna ocaklar sönen o kalitesiz kömür bu ülkede
çok işe yarıyor. Hükümetin “hadi bütün madenleri kapatalım” demesi mümkün
değil.
Peki, o
zaman ne yapacağız? Cevap veriyorum, hiçbir şey. Oturup kömür madencilerinin
cansız bedenlerinin ocaklardan teker, teker çıkarılmasını seyretmeye devam
edeceğiz. Kömür işçisinin ölümü göze alarak bu işe girdiğine zaten herkes
kendini inandırmış.
Ne yapmış
hükümet, her ne kadar güvenlik açısından bir yararı olmasa da, bir takım
ekonomik şartları iyileştirmiş. Bunun karşılığında maden sahipleri ne yapmış?
"Bana yeni yasa bir takım külfetler getirdi" diyerek zavallı kömür madeni
işçisinin yemek gibi, servis gibi haklarını elinden almış. Çaresiz köleler de
bu şartları kabul etmek zorunda kalmış.
Kömür
işçisinin bu ülkede kölelerden bir farkı yoktur. Siz şimdi gidin bir iş yerine
ve oradaki insanlara “bundan sonra yemeklerinizi bodrumda -5 katında
yiyeceksiniz” deyin. Hepsi söylenmeye başlar ve bu uygulama yürümez. İşverenler
yemekhanelerini daha sevimli hale getirmeye çalışırken, zavallı kömür işçisine
reva görülen şartlara bakın. Neden mi? Çünkü o bir köle…Kömür işçisi, gözlerini para hırsı bürümüş iş güvenliği ve iş sağlığı için 5 kuruş harcamak istemeyen işletmecilerle, 1700’lerin madenleri arasında sıkışıp kalmış. Çalışmasa ekmek yok, çalışsa hayatı tehlikede. Buyurun siz seçin. Aşağıda iki tane kardeşi olan kadıncağız, dün akşam televizyonda, “bari 3 aydır ödemedikleri paraları alabilsek” diyor. İşte durum bu kadar vahim ve acı.
Hiçbir
konuda umudunu kaybetmeyen Emin bu konuda umudunu kaybetti. Kimsenin içini
karartmak istemiyorum ama günümüzün gerçeği bu. Derinlikleri 400-500 metreyi
geçmiş kömür madenlerinin bu aşamadan sonra düzeltilebileceğine inanmıyorum. Bir
gün yangın, bir gün gaz, bir gün su, bir gün toprak derken kömür madencisi
ölmeye devam edecek.
Bırakın
madenleri düzeltmeyi, kurtulma şansını artırabilecek küçücük konuları bile
yasaya koyamayan hükümette bizler gibi cesetleri seyretmeye devam edecek. Ayrıca
hemen şunu da belirteyim bu konu sadece mevcut hükümetin yarattığı bir sorun
değil. Bu sorun çok uzun yılların sorunu. Hangi hükümet gelirse gelsin hiçbir
şey değişmez. Zaten bugüne kadar da değişmedi.
Çok üzgünüm
ama ocak girişlerinde battaniyelerin altında, o milyonda bir umut için
beklemeye devam edeceğiz.
Yüce rabbim
bu ülkedeki madencileri de, herkesi de korusun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder