Günaydın dostlar...
Ancak unutmamalıyız ki
bunların yapılamama ihtimali de çok yüksek.
Mesela bütün ağaçların
kesilmesi, oksijen üretecek ağacın kalmaması; bunların yapılamaması için en
büyük nedenlerden bir tanesi olabilir… Kâğıdın geri dönüşümünü yapmak,
ağaçların kesilmemesi için çok önemlidir. 1 ton kâğıdın geri dönüşümüyle 17 ağacı
kurtarabileceğimizi biliyor muydunuz? Ancak hiç oksijen kaynağı kalmazsa
insanlar yaşayamaz, bu yüzden de gelecekte yaşamayı hayal ettiğimiz gelişmelerin
hiçbiri yaşanamaz.
Peki ya yenilenemez
kaynaklar? Demir, kömür, bakır gibi madenlerin oluşması yıllar sürüyor. Bunlar
tükendiğinde uzun yıllar geçmeden geri gelmeyecekler. Zaten geri geldikleri
zaman, büyük bir ihtimalle Dünya üzerinde hiçbir canlı yaşamıyor olacak.Su, bir yenilenebilir kaynak olarak bilinse bile aslında yenilenemez. Çünkü dünyada belirli bir miktar su var. Dünyanın dörtte üçü sularla kaplıdır, ancak bu sular denizler, göller, ırmaklar ve okyanuslardır. İnsan yaşamı için gerekli olan su ise içme suyudur. Denizlerden içme suyu elde etmek çok zor bir iştir. İçme suyu tamamen bittiğinde insanlar yaşayamayacak, o gelecekte görmeyi hayal ettikleri ürünleri de göremeyeceklerdir.
Tekrar düşünelim.
Oksijen kaynağı ağaçlarımız, sadece yaşamamıza yardım etmiyor. Çünkü gövdesini
mobilya ve kâğıt gibi birçok eşya ve malzeme yapmak için de kullanıyoruz. Onların
hiç olmadığı bir gelecekte değil zaman makinesi, o makinenin içindeki kolu bile
yapamayız.
Gördünüz mü? Şuan
elimizde olan her şey, gelecekte yapılmasını beklediğimiz şeylerin yapılması
için gereklidir. Bunların tükenmesi durumunda gelecekte hiçbir gelişme
olmayacak. Hatta düşüşler yaşanacaktır. Aynı durum ülkeler için de geçerlidir.
Bir ülkenin elinde hiçbir şey kalmayınca ihracat azalır, ithalat artar. İthalat
yüzünden de para kaybı yaşanır. Para olmazsa da o ülkede gelişme yaşanamaz,
yani çok dikkatli olmalıyız.
Sadece üşendiğiniz
için diğer odadaki musluğu kapamamanız, gelecekte çok büyük su kaybı oluşması anlamına
gelebilir. Ya da küçük bir kenarı ıslak bir kâğıdın kurumasını beklemekten
üşenirseniz, ıslak olduğu için normal çöpe atarsanız; bu da daha çok ağacın
kesilmesi anlamına gelir. Sırf üşengeçlik yüzünden geleceğimiz mahvolur.
Bunları düşünüp de hareket etmemiz çok önemli. Gelecek nesiller için hiçbir şey
kalmamasını istemeyiz.
Fark ettiniz mi,
geçmişte yaptığınız bütün hatalar, gelecek yılları etkileyecek. Bir hamle
yapmadan önce biraz düşünmeliyiz. “Acaba yapmayı seçersem ne olacak?” “Kavga
büyüyecek mi?” “İkisi de bana küsecek mi?” “Yoksa tartışmayı bitirdim diye
herkes bana saygı mı gösterecek?” “Ya öyle olmazsa?”.
Genelde bunları
düşünmeden hareket ettiğimiz için sonucunda ne olacağını da hiç bilmiyoruz. Ama
karşımızdakinin tepkisini gördükten sonra ya rahatlıyoruz, ya da bir hata
yaptığımızı fark ediyoruz. Ama geçmiş geçmişte kaldı. Bunun bir geri dönüşü yok.
Kim istemez ki geçmişe gidip hatalarını yok etmek, doğru seçimi yapıp bütün
problemlerini çözmek. Kim bilir? Belki geçmişe gidip arkadaşına yalan söylediğini
itiraf edip onunla tekrar arkadaş olmak, gelecekte onunla evlenip mutlu mesut
yaşamak anlamına da gelebilir.Arkadaş kırgınlıklarını geriye dönüp düzeltmek mümkün olabilir ama yok ettiğimiz çevreyi geriye dönüp yerine koyabilmek o kadar kolay değil.
Bir kere düşünün, iki
kere düşünün ama yarını yaşayabilmek için bugünü kaybetmeyin.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilSuper bir yazi... Yurekten tebrikler. Harikulade bir ongoru ve analitik yaklasim ornegi...
YanıtlaSilL.Kocabiyik
Levent Amca, sana çok teşekkür ediyoruz :)
SilBilinç seviyesi,doğru tespitler ve düzgün anlatım için tebrik ediyorum. Emin'cim boynuz kulağı geçecek.
YanıtlaSilGeçsin vallahi :) Babam her zaman, "Her çocuk anne ve babasından daha ileri gitmelidir" der...
Sil