20 Nisan 2016 Çarşamba

Teröre Karşı Omuz Omuza...

Günaydın dostlar…

Bizim Aziz amca, bir anda kendini tugay komutanı gibi hissetmeye başladı. Bıraksanız oyuncularını da yanına alıp Suriye’deki terör örgütlerine saldıracak.
Bu ülkede 35 yıldır terör var. Ne oldu da birdenbire Aziz Amca, terörün ülkenin en büyük sorunu olduğundan filan bahsetmeye başladı? Bu ülkede terör geçen sene başlamadı ki.

Doğrudur. Terör, Türkiye’nin en büyük sorunudur ama Aziz amcanın çabaları başarısızlıkların üzerini örtemeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Zaten başarılarını sorduğunuz zaman da, hemen yaptıkları statları, çalışma tesislerini, villaları anlatmaya başlıyorlar. Biz spor kulübü zannediyorduk ama görülüyor ki, Fenerbahçe’nin ana faaliyet konusu inşaat ve taahhüt işleri.
 
Yıllarca müzmin ikinciliklere ve yarıfinallere mahkûm edilmiş bir takımın, çeyrek asırdır başında olan bir insan terör konusunu bir numaraya koyup, önüne gelen futbol yorumcusuna saldırmayı bir çıkış yolu olarak görüyorsa; demek ki başka da söyleyebileceği çok fazla bir şey yok.
Aklına gelen herkese saldırdı. Ne Şansal Büyüka kaldı, ne de Serhat Ulueren. Bugün ne oldu? Hepsi tek tek cevap verdi. Aziz amca amacına ulaştı. Bu didişme, hem kaçan şampiyonluğu unutturdu, hem de gelecek 5-6 hafta için yeni bir gündem yarattı. Ondan sonra da transfer dedikoduları başlar, bu seneyi de böylece yırtmış oluruz. Aziz amca da aptal değil, baktı ki bu taktik çok güzel işliyor, o da kullanmaya başladı.

İyi bir Fenerbahçeli olarak, üzülerek söylüyorum ki; Aziz Yıldırım’ın başkanlık süreci, genelde çok başarısız bir süreçtir. Bu süreç içinde rakip takımlar şampiyonluk rekoru kırdılar. Genelde, her sene ikinci olacak takım sezon başından belli. Kim şampiyon olursa olsun, Fenerbahçe hep ikinci oluyor. Rakamları bilmiyorum ama belki de ligi en çok ikinci bitiren takım Fenerbahçe’dir.

Hele bunu bir de harcanan para ile orantılarsanız, durum iyice korkunç bir hal alıyor. Büyük paralar ödenip de bir gram fayda alınamayan futbolcuların haddi hesabı yok. Daniel Güiza’dan, Milos Krasic’e, Mehmet Topuz’dan, Van Persie’ye kadar çok büyük bir yelpazeden söz ediyoruz.
Dünkü basın toplantısın da amca diyor ki, “Basket takımı Avrupa şampiyonu olsa ne olur, olmasa ne olur”. Doğru haklısın; bu takım zaten beton döksünler diye kuruldu. Hiçbir şey fark etmeyecekse, bu fakir ülkenin paralarını niye ziyan ettik. Neden şampiyonluk için uğraşan bir takım yarattık? Şampiyonlukları filan boş verin, en önemli konumuz terör demeye getiriyor. Aziz amca, sen içişleri bakanı mısın?

Ne yazık ki, bu amcalardan son zamanlarda ülkemizde çok fazla var. Her hangi bir koltuğa oturdukları zaman, o koltuğun yetki ve etki alanındaki toprakları, kendi babalarının çiftliği zannediyorlar. “Çiftlik benim, istediğim gibi yönetirim” laflarını çok fazla duyar olduk.

Ne Bahçelisi, ne de Bahçesizi, koltuğa yapıştılar mı, bir daha kalkamıyorlar. “Kafamı kızdırmayın 10 sene daha gitmem” diyor. Bu, ne kadar gereksiz ve saçma sapan bir cümledir. Herkes yapacağı icraatları ortaya dökerek başkan olmaya çalışır, bizimkiler de “sinirlendirmeyin gitmem” diyerek saltanatlarını sürdürmeye çalışıyorlar.

Bütün bu amcalara son bir sözüm var. İnanmayacaksınız ama bütün bu sizin zannettiğiniz spor kulüpleri veya partiler veya şirketler veya derneklerin; hiçbiri sizin değil. Bilmiyorum bu sizlerde şok etkisi yarattı mı ama gerçekten hiçbiri sizin değil.
Siz, etrafınızdakilerin sizlere mal sahibiymişsiniz gibi davranmalarına kanmayın. Gerçekten hiçbiri sizin değil. Gün olur devran döner. Koskoca Kanuni’ye kalmamış bu dünya, sizlere de kalmaz.

Ömür denilen şey kısa bir yolculuktur, tren bir anda istasyona giriverir…
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

1 yorum:

  1. Emin;
    Madem Mevlana'dan deyişler;
    Malda yalan Mülkde yalan, var biraz sen oyalan der ya. S&S Teo

    YanıtlaSil