Günaydın Dostlar,
Bir firma
neden krizde olabilir? Bence bunun belli başlı üç ana nedeni olabilir. Firma iyi
yönetilmiyordur veya firmanın içinde bulunduğu sektörde kriz vardır veya da
global bir ekonomik kriz vardır.
Firmanın iyi
yönetilmemesi kendine özgü bir sorun olmakla beraber, diğer iki nedenden
dolayı ortaya çıkan krizler, firmanın bütün rakipleri için de geçerlidir. Şu
anda yaşadığımız senaryo bu durumlardan hangisine uyuyor? Bence şu anda global
bir kriz yaşıyoruz ve gelecek bir iki yıl içinde de düzlüğe çıkacakmışız gibi
görünmüyor.Böyle bir kriz ortamında da birçok sektörde firmaların satışları düşüyor. Satışlar düşünce de hedeflenen finansal hedeflere ulaşamıyorlar. Peki, ne yapmak lazım? Yapılması gereken şey, düşen satışları karşılayacak kadar tedarik zinciri, satınalma gibi fonksiyonlardan ve diğer satış ve genel giderlerden tasarruf etmek.
Hedefi saptırmamak için yapmamız gereken iş aslında bu kadar basit. Yazarken çok basit oldu ama gerçek hayatta bu işler bu kadar basit olmuyor. Örnek olarak firmalar yatırımlarını yapmışlar, ambarlarını inşa etmişler, üretim hatlarını almışlar, dağıtım ağlarını kurmuşlar, şimdi satışlar azaldı diye fabrikalarını mı satsınlar yoksa ambarları mı kapatsınlar?
Bu gibi
durumlarda firmaların ilk saldırdığı yer satış arttırma alanıdır. Firmalar
saldırır ama bu hiç de kolay bir durum değildir. Unutmayın global kriz var ve
rakipleriniz de aynı durumda. Onlar da satışlarını arttırmak, sizin pastanızdan
bir dilim çalabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Piyasanın
daraldığını gören rakipler, hemen birbirlerinin işlerine saldırırlar. Aslında
başka çareleri de yoktur. Satış kaybını azaltacaklarsa muhakkak rakiplerden
pazar payı almaları gerekir. Bunu sağlamak için de her türlü satış, pazarlama
taktiği ortaya dökülür. Normalde çok da düşünülmeyen promosyonlar bile bir anda
çok mantıklı gözükmeye başlar.
Unutmamak
lazım ki her türlü karanlığın bir de aydınlık yüzü vardır. Yukarıda da
belirttiğim gibi rakiplerin birbirlerinden pazar payı çalma çalışmaları,
firmaların tedarikçileri için de geçerlidir. Firmaların satışlarının azalmasına
neden olan her global kriz, aslında satınalma bölümünde çalışanlar için eşsiz
bir fırsattır.Sizin ve rakiplerinizin satışlarının azalması, tedarikçilerin de satışlarının azalması ve yüksek miktarda üretim kaybının ortaya çıkmış olması demektir. Tedarikçiler de rakiplerinden pay alabilmek için bildikleri her türlü satış tekniğini ortaya dökerler. Hatları verimli çalıştırabilmek için onlar da yaratıcı önerilere sıcak bakabilirler.
Daha önce de
belirttiğim gibi tedarik zincirinden gelecek tasarruf tedbirleri ile satış
kaybının yarattığı zararı karşılayamazsınız. Kriz durumları satınalma bölümünde
çalışanların sahaya çıkıp gol atacağı zamanlardır. Talep daralmasından
kaynaklanan emtia fiyat düşüşleri biz satınalmacıların çok hoşuna gider ama
asıl şeytan diğer detaylarda gizlidir.
Düşen emtia
fiyatları rakipleriniz de dahil olmak üzere herkes için düştüğü için sizi
pazarda rekabetçi bir konuma getirmez. Fark yaratacak ve doğrudan dip çizgiyi
etkileyecek olan parametre, sizin tedarikçilerinizle ortak çalışarak
yaratacağınız verimliliklerin sizin finansallarınıza olan yansıması olacaktır.
Bu dönem,
satınalma çalışanları için geniş düşünme dönemidir. Alışkanlıklarla ve normal
yöntemlerle yapılabilecek tasarrufları zaten herkes yapmıştır. Şimdi önemli
olan bundan sonrasıdır. Bu gibi zamanlar hiç çalışmadığınız, hiç denemediğiniz
tedarikçilerin ufak ölçüde sistemde denenmesi için de bir şans olabilir.Her şirkette alım yapan dostlarım, kardeşlerim; sözlerim size. Bugün yaşanan satış kayıplarının etkilerini azaltabilecek ve de tedarikçilerinizin de bu zor dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmasını sağlayabilecek tek bölüm sizlersiniz. Tipik bir şirkette, satınalma bölümünün yaratacağı bir liralık tasarrufun dip çizgiye yansıması, satış bölümünüm yapacağı beş altı liralık satış artışı ile eş değerdedir. Türkiye’de bazı sektörlerde bu rakam yedi liraya kadar da çıkabilir.
İşin uzmanı
sizlersiniz, tedarikçilerinizle beraber çalışarak,, sürecin her aşamasını tek
tek gözden geçirerek üretimden nakliyeye kadar neler yapılabileceğini
araştırmanın tam sırası.
Her şeye
sıfırdan başlayın. Kim bilir belki de yan bahçedeki yün don üreticisine gelen
yünlerle, sizin fabrikaya gelen kartonlar aynı kamyonda gelebilir veya ortak
siparişlerle tedarikçilerin verimlikleri arttırılabilir.
Piyasanın
roket gibi yükseldiği günlerde zaten herkes satıyor. Farkı yaratan firmalar,
krizleri iyi değerlendiren ve bu sayede eski alışkanlıklarından kurtulan
firmalardır.
"Her şeyde
bir hayır vardır." derler. Buradaki olumlu sonuç da sizlerin krizi değerlendirerek
ortaya çıkaracağınız, kriz sonrası da devam edecek olan sürdürülebilir
tasarruflardır.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın..
Yine dokturmussunuz Emin bey....
YanıtlaSilGünaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...