Lise
arkadaşlarımın da çok iyi bildiği gibi ben pek parlak bir öğrenci değildim. Cebir,
Geometri dışında da hiçbir şeye kafam basmazdı. Minicik tarih, coğrafya
kitaplarını okumak, ömrümden ömür alırdı ama rahmetli hocamız Süleyman Bey
sayesinde matematikten anlardım.
Lisedeyken
iki sayfasını okuyamadığım ders kitaplarının sonraki yollarda bin mislini
okudum ama lise yıllarında bir sayfa okusam gözlerim kapanırdı.Lisedeyken anlamadığım gibi şimdi de birçok konuyu anlamıyorum. O yüzden bu sabah sadece aritmetikten söz etmek istiyorum. Daha doğrusu seçim aritmetiği üzerine konuşmak istiyorum.
Oylar nasıl dağılıyor ve milletvekili sayıları ortaya çıkıyor, onu da bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla partilerin ne kadar çoğu baraj altında kalırsa, birinci çıkan parti o kadar çok milletvekili çıkarıyor.
Amca da her gün 400 milletvekili istiyorum deyip durduğu için, düşünüyorum kendi kendime bu iş nasıl olacak diye…
Tabi ki akla gelen ilk ihtimal, sadece iki partinin meclise girebiliyor olması. Hatta ikinci partinin de öyle çok kuvvetli girmiyor olması gerekiyor. Bugünkü ortamımızda da MHP ve HDP’nin %10 barajını geçemeyerek meclise girememesi demek oluyor.
Bunu
sağlamak için bu iki parti çeşitli çatışmaların içine çekilip, seçmenlerin gözünde
oy kaybı yaşamalarına zemin hazırlanabilir mi? Bence olmayacak iş değil…
Bu seçimde
HDP, çok kritik bir konuma geldi. Barajı geçemezse meclis aritmetiği
etkilenecek ve oyların büyük bir kısmı seçimi kazanan partiye gidecek. Peki,
barajı geçerse ne olacak? Duruma göre 50’nin üzerinde milletvekili ile meclise
girecek.Bu durumda, bu milletvekillerinin bir pazarlık konusu yapılmayacağının bir garantisi var mı? Eksik kalacak olan oylar, HDP desteği ile tamamlanabilir mi?
Öyle görülüyor ki CHP meclise girecek ama buradaki konu ne boyutta gireceği konusudur. Emine teyzemin kurduğu parti, CHP’nin oylarını bölmekten başka bir işe yaramayacak. Yol yakınken bu sevdadan vazgeçmesinde yarar var. Bu millet, oy bölmekten başka bir işe yaramayan çalışmalardan artık çok sıkıldı.
Bu arada
Emine teyzem demişken, teyzemi hiç göreniniz var mı? İki gün sonra seçim var
ama kimsenin teyzemin yaşadığından haberi yok. Vazgeçip evine mi gider yoksa
bir siyasi partiye mi katılır ona artık kendi karar versin.
Dediğim gibi
siyasetten hiç anlamam ama işin aritmetiğine baktığımızda, partilerin barajı
geçememeleri veya oyları bölmeleri hep seçimi kazanacak partiye yarayacakmış
gibi görünüyor. Politik stratejilerini bilemem ama aritmetiksel planların çok
iyi yapılması gerekiyor.
%30’larla
partilerin tek başına iktidar olabildiği bir coğrafyada, aritmetiğin önemi bir kat
daha artıyor.
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...