Her zaman
söylediğim bir lafım vardır. “Konu her ne olursa olsun, doğal geliştiği ve
doğal yaşandığı zaman güzeldir.” derim. Kalbin içinde olmadan yaşanan zorlama
süreçler hiçbir zaman bir yere varamaz.
İsteksizlik
önemli bir parametredir. İçinden gelmediği zaman becerin de düşer, şansın da
azalır. Evrenden gelecek katkılar da gelmez.Umursamaz ve isteksiz yaklaşımlar her sahada çok başarısız olmamıza neden olur. Kalbini koyamadığın sözler rüzgârda uçup giderler. Kalbini koyamadığın şut da kalenin yanından uçup gider.
Bu durum yaşamımızdaki her konu için de geçerlidir. İster iş hayatı olsun, ister ev hayatı kalpten yapılmayan bir işten hiçbir yarar gelmeyeceği gibi ortaya kaliteli bir iş de çıkmaz. Siz hiç söylene söylene yapılan kaliteli bir iş gördünüz mü? Konumuz aşk olduğu zaman kalbini koymak da yetmez, yüreğini ortaya koyman gerekir.
İnternette yıllardır dolaşan, benim de çok sevdiğim bir laf var. “Ağaç değilsin, mutsuzsan yerini değiştir.” diyor. Hem orada ağaç gibi durmaya devam edeceksin, yerini değiştirmek için hiçbir çaba sarf etmeyeceksin hem de aralıksız söylenip etrafına negatif enerji yayacaksın. Böyle bir dünya yok.
Mutsuzum. Git. Gidemiyorum. O zaman her dakika söylenme.
Tabii bu
durum sadece spor kulüpleri veya iş hayatı için geçerli değil. İsteksizce birisiyle yemeğe
gittiğinizi düşünün. Geçmez o dakikalar. Konuşacak konu bulamazsınız. Diğer
taraftan istekli olduğunuz zaman, doğal geliştiği zaman tadından yenmez. Gece
yarısına kadar sohbet etseniz doyamazsınız. Bazen yedi dakika geçmez, bazen de yedi saat yetmez.
İster yeşil
sahalar, ister iş ilişkisi, ister aşk ilişkisi konu ne olursa olsun isteksiz
yaklaşımlar isteksiz sonuçlar doğururlar. Elde ettiğiniz sonucun içinde de bir
isteksizlik vardır. Güzel bir sonuç olmak istemiyordur. Bu davranışlarınızla
neticenin de arzusunu, isteğini kaçırdınız.
Futbol
örneği üzerinde düşünürsek sizce on bir tane isteksiz oyuncunun harika bir
futbol oynayıp harika bir sonuç elde etmesi mümkün mü? İsteksizlik insanın
içindeki enerjiyi öldürür. Sadece kendi içini öldürse yine sorun yok,
etrafındakilere de sirayet eder. Çok bulaşıcı bir hastalıktır.Eski şirketimde çalıştığım günlerde en hoşuma gitmeyen şeylerden biri isteksiz ve ağzını açmaya mecali olmayan satıcılarla toplantı yapmaktı. Adamın konuşacak enerjisi yok, bana mal satmaya gelmiş.
Her zaman
söylerim. Bir konuyu kalpten yapmıyorsanız, içinizden gelmiyorsa hiç yapmayın
daha iyi. Söyledikleriniz, yazdıklarınız, çizdiklerinizle kalbinizin frekansı ve
yaptıklarınız aynı ayarda olmalı.
Diyeceksiniz
ki "Öyle diyorsun ama finansal gerçekleri ne yapacağız?" Doğru söylüyorsunuz ama
finansal ihtiyaçlardan dolayı yapılan isteksiz, kalitesiz işlerin doğurduğu
neticeler de ortada. Bu diyardan gidemiyorsanız, bu deveye çok iyi bakın.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder