Her sabah olmasa da
son iki yıldır sık sık bu satırlarda buluştuk. Bazen güldük, bazen ağladık ama
son aylarda gülecek bir şeyler bulamaz olduk. Etrafımızda bu kadar kan ve
gözyaşı varken gülecek bir şey bulmak, gerçekten de çok zor oluyor.
Hepimiz için, bu
günlerin en özel konusu, umudumuzu kaybetmeden yaşamımıza devam etmektir.
Yıkılan canların, patlayan bombalardan daha derin çukurlar açtığı bir ortamda,
ne kadar zor da olsa umuda dört elle sarılmalıyız.
Hiç kimse unutmasın
ki, yarın sabah yine güneş doğacak; Emin, yine yazılar yazacak.
Yılın son yazısını
sabah yazılarıma ayırdım. 2 yıl boyunca yazılarıma gösterdiğiniz samimi ilgiden
dolayı hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Bu sene, geçen seneye oranla
çok daha az yazı yazmış olmama rağmen, yazılarım toplamda çok daha fazla
okundu. Bazen adını bile bilmediğiniz ülkelerde yazılarınızı okunduğunu görmek,
gerçekten insanı çok mutlu ediyor.
Doğal olarak,
yazılarım en çok Türkiye’de okunuyor. İkinci sırada Amerika Birleşik Devletleri
var. Sağ olsunlar, Amerika’da yaşayan dostlarım yazılarımı ilgi ile takip
ediyorlar. Üçüncü sıradaki Almanya benim için bir sürpriz. Evet, Almanya’da çok
sevdiğim dostlarım var ama üçüncü sıraya yerleşecek kadar çok değiller.
Dördüncü sırada Rusya, beşinci sırada da İngiltere var.
İki yıldır bu yazıları
yazıyor olmama rağmen, halen bazı dostlarımız yazılarımıza nasıl erişecekleri
konusunda tereddüt yaşıyorlar. Aslında çok da haksız da değiller, çünkü yazılar
her yerde. Becerebildiğim kadar durumu özetlemeye çalışayım.
Yandaki resimde de
gördüğünüz gibi, yazıların ilk olarak ortaya çıktığı yer;
eminevrankaya.blogspot.com.tr adresindeki blog sayfası. Bütün yazılar başka
hiçbir platforma gerek kalmadan buradan takip edilebilir. Hatta (sadece web
sürümü için geçerli) yazının alt kısmındaki e-mail kutucuğuna e-mail adresinizi
girerek, her yazı yazıldığında doğrudan size gelmesini sağlayabilirsiniz.
Böylece de yazdı mı, yazmadı mı diye takip etmenize gerek kalmaz.
Bu blog ortamında yazılan yazılar otomatik olarak Facebook platformuna düşüyor. Facebook paylaşım sitesinde, blog sayfamızla adı aynı olan “Sabah Sabah Evrankaya” diye bir sayfamız var. Facebook ana sayfasındaki arama kutucuğuna Sabah Sabah Evrankaya yazıp ararsanız bu sayfaya ulaşabilirsiniz. Sayfaya ulaştığınızda üst kısımda yer alan “Beğen” kutucuğunu tıklayarak sayfadaki her türlü faaliyetten veya yeni sabah yazılarından haberdar olabilirsiniz. Daha önce bu işlemi yapmış olanlar lütfen bir daha yapmasınlar; yaptığınız takdirde “Beğen” işlemini geri almış oluyorsunuz. Bu sayfanın farkı, sabah yazıları dışında irili ufaklı başka paylaşımların da olmasıdır.
Yazılarımızın otomatik
olarak düştüğü bir diğer ortam da Twitter ortamıdır. Beni takip eden veya
etmeyen herkes, (yandaki resimde de görüldüğü gibi) yazılarımızın linklerini
tıklayarak sabah yazılarına ulaşabilirler.
Hepsi olmasa bile,
zaman zaman bazı yazılarımızı LinkedIn ortamında da paylaştığımız oluyor.
Yazılarımıza ulaşmanın
bir diğer yolu da, arama motorlarında Sabah Sabah Evrankaya yazarak aramaktır.
Bunu yaptığınızda yukarıda sözü geçen erişim ortamlarının hepsi ayrı ayrı
sıralanmaktadır.
Sizlerin de bildiği gibi, ben bu yazıları hobi olarak, oyalanmaca olarak dostlarım okusun diye yazıyorum. Sabah bilgisayarın başına oturduğumda aklıma ne gelirse, o konuyu yazıyorum. Her şeyin doğal gelişeninin makbul olduğunu düşünen bir insan olarak yazılarımda da aynı felsefeyi uyguluyorum. Bu konuda hiçbir ticari beklentim yok. Sabah yazıları yazmanın bana olan en büyük yararı, çok kötü olan gramer bilgimi biraz geliştirmek oldu.
Doğal olarak, bir
şeyler yazdığınız zaman, okunsun diye yazıyorsunuz. Bazen arkadaşlarım bana,
“Yazılarını paylaşabilir miyiz?” diye soruyorlar. Bu tip bir soru sormanıza hiç
gerek yok. Dediğim gibi, okunsun ve paylaşılsın diye yazıyorum. Hatta
arkadaşlarınızı, dostlarınızı davet ederek Sabah Sabah Evrankaya sayfasının
büyümesine yardımcı olursanız, ona da ayrıca mutlu oluruz.
Dostlar, yılı
bitirdik. İlginiz için sizlere bir kere daha çok teşekkür ederim. İki yıldır
yazılarımı bir tane bile sektirmeden okuyan arkadaşlarım var (Allah hepsine
sabır versin). Gelecek yılda inşallah daha mutlu yazılarda buluşuncaya kadar,
şimdilik hoşçakalın.
Sağlıklı kalın, mutlu
kalın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder