Günaydın Dostlar,
Bu hafta
sonu yerel seçimler var. Türkiye’de şu anda beş yılda bir yapılan belediye başkanlarının, belediye meclisi üyelerinin ve muhtarların seçileceği bir seçim süreci.
Bunların
hepsi birbirinden beter, bunların hiç birine oy vermeye değmez…
İşte bunu
yapamayız. Kimse seçimleri boykot edemez. En başta oy vermek en büyük
vatandaşlık görevimiz. Bir kere herkesin bunu yerine getirmesi gerekiyor.
İkincisi her seçim Türkiye’de her zaman kendi ağırlığından daha fazlasını
taşır. Seçimin parametrelerini iyi anlamamız ama bir yandan da yerel seçim
olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu seçim için Amerika’dan, Kanada’dan,
Avusturalya’dan gelen arkadaşlarım olduğunu biliyorum. Bir oy seçimin
neticesini etkileyebilir düşüncesini iyi kavrayarak ve de maddi, manevi büyük
külfetlere katlanarak oy vermeye gelen bütün vatandaşlarımıza da ayrıca
teşekkür ediyorum. Bu işin dışında kalmak imkansız. Oy vermeyen kardeşlerimiz
de oy vermeyerek seçimlerini yapmış ve seçimin kaderini etkilemiş oluyorlar.
Kimse ben seçmedim diye kendini kandırmasın. Sen de oy vermeyerek seçiyorsun.Eskiden oy vermeyene para cezası verirlerdi, bilmiyorum şu anda halen böyle bir uygulama var mı? Cezası olsa da olmasa da herkesin gidip oyunu vermesi lazım. Unutmayın sonuçta bu seçilen kişiler beş yıl boyunca bulunduğunuz ili, ilçeyi yönetecekler. Beş yıl kısa bir süre değil.
Bu yerel
seçim her türlü havaya sokuldu. Seçim sonuçlarının ülke üzerinde birçok etkisi
olacağı kesin. Genel parametreler mevcut, bu her zaman aklınızın bir köşesinde
bulunsun ama bunun bir genel seçim olmadığını da unutmamamız lazım. Hepimizin
oy kullanırken bulunduğumuz ildeki, ilçedeki durumu iyi süzmesi gerekiyor.
Kendi adayınız ne durumda, başka adaylar ne durumda bunu iyi anlamak lazım.
Sonuçta kimse unutmasın ki bir kişi belediye başkanı olacak ve verilen, verilmeyen,
bölünen, bölünmeyen veya hiçbir şansı olmayan adaylara verilen oylar, seçimin hatta
belki de ülkenin kaderini belirleyecek.
Aynı görüşlü üç dört partinin oyları bölmesi ve seçimleri bambaşka partilerin kazanması durumu
bu ülkede geçmişte yüzlerce defa yaşandı. Yakın tarihimizde de bunun birçok
örneklerini hepimiz biliyoruz. Partilerin ve parti başkanlarının bambaşka
hedefler ve ideolojilerle hareket ettiğini artık hepimiz çok iyi anladık. O
yüzden iş bizlere yani seçmenlere kalıyor. Tekrar belirtiyorum ki bu bir genel
seçim değil. Genel seçimin dinamikleri farklı. Bizlerin oy kullanırken kimin
seçileceğine veya seçilmeyeceğine atacağımız oyun bir katkısı olacağından emin
olmamız lazım. Genel seçim oylamasını seneye genel seçimlerde yaparız.
Bu seçim
güvenoyu oylamasından tutun da genel seçime kadar her türlü şekle sokuldu.
Ülkemizde her zaman olduğu gibi bir çok konuda etkisi olacağı da kesin. Her
seçim kritiktir ama bu seçimde en kritiklerinden biri olacak. Herkes
sorumluluğunu almalı ve sandığa gitmeli. Bu sorumluluktan kimse kaçamaz ve "Ben
oy vermedim ki." diyemez. Her seçimde oy vermeyen milyonlarca seçmen, bu ülkenin
kaderini belirleyen en büyük gruplardan biri oluyor. Oy vermeyenler genelde
seçimi üçüncü dördüncü bitiren partilerden daha büyük bir grup.
Emin der ki çok iyi düşünüp, taşınarak oy verin ve oyunuzun belediye başkanı seçtiğiniz ilde
veya ilçede neticeye etki edeceğinden emin olun. İdeolojik oyların bu seçim
terazisinde kimseye bir faydası olmuyor.
Ülkemize
hayırlı olsun. Allah kimseyi utandırmasın.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...