Çok garip
bir milletiz. Kazalardan önce önlem alma konusunda ne kadar beceriksiz ve
isteksiz olduğumuzu artık bütün dünya biliyor. Bu konuda dünya sonuncusu bile
olabiliriz. Zaten bu ruh halimiz değil midir, bizi iş kazaları ve trafik
kazaları konusunda dünya liderliğine taşıyan.
Önlem
konusunda çok kötüyüz, kaza olduktan sonraki çalışmalarımızda iyi değil, tek
becerebildiğimiz şey, para yardımı yapmak. Bu konuda gerçekten iyi sayılırız.
Her kaza arkasında tonla maddi ve manevi acı bırakıyor. Manevi acılar konusunda
başarılı olamasak da, maddi acıları azaltabilmek için omuz vermeyi
başarabiliyoruz.
Başarabiliyoruz
da, işin acı tarafı genelde ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bir çok firma sahibi
ve arkadaşlarım da dahil olmak üzere, insanlar telefon açıp bana soruyorlar,
nereye ve nasıl yardım edebileceklerini. Sen bilirsin, sana güveniyoruz, sen
söyle de oraya yatıralım diyorlar.Soma faciasından sonra, resmi ve özel kuruluşlar tarafından yüzlerce yardım hesabı açıldı. Hesap numaraları ortalıkta uçuşuyor. Fenerbahçe’nin açtığı hesaptan tutunda, başbakanlığın açtığı hesaplara kadar, yüzlerce ne amaç için açıldığı belli olmayan hesap var.
İnsanlar güvenmiyor. Geçmiş tecrübeleri, onları bu hesaplara para yatırma konusunda isteksizleştiriyor. Yatırılan paraların, gerçek ihtiyaç sahiplerine gideceği konusunda emin olmak istiyorlar. Bu hesapları açanların hiçbiri ortaya çıkıp ta, biz toplanan parayı, şu şekilde dağıtacağız diye, herkesi tatmin edebilecek bir açıklama yapmıyor.
Paraların boşa gideceği korkusu çok yaygın. Kaza öncesini beceremiyoruz, kaza sonrasını beceremiyoruz, görülüyor ki iyi niyetli, yardım sever, maddi acılara destek olmaya çalışan insanlardan yardım toplamayı da beceremiyoruz. Konu ne olursa olsun, hiçbir şekilde organize olamıyoruz. Bende neler istiyorum, 15 kişi bir araya gelip belli bir günde yemek, toplantı yapmayı beceremeyen bizler, böyle bir şey için mi organize olmayı başarabileceğiz.
Yardım
konusunda herkes şaşkın. Çeşitli kimseler, Barolar Birliğinin açtığı hesabı, “en
güvenilir” hesap ilan ettiler. Neye dayanarak bunu yaptılar, hiçbir fikrim yok.
Tamam, güvenelim de, toplanan paralarla ne yapmayı düşünüyorlar? Mağdur olan
ailelere eşit miktarda dağıtacaklar mı, çocuklara burs mu verecekler, ailelerin
hukuki masrafları için mi kullanacaklar, vs. vs.
Yanlış
haberler insanları yanıltıyor. Biri çıkıyor
“Fenerbahçe babasız kalan bütün çocukları okutacak” veya “eski bir
futbolcu, babası madenci olduğu için çarşafı kirletmeyen madencinin bütün
borçlarını üstlendi” gibi laflar ediyor ama sonra gerçeklerin tamda öyle
olmadığı anlaşılıyor. Bu yanlış bilgiyi alan insanlar veya firmalarda, burs
vermeyi düşünürken “bak Fenerbahçe hepsini okutacakmış” diye düşünerek yanlış
sonuçlara ulaşıp, burs vermekten vazgeçiyorlar.
Ben açıkçası
hiçbir sisteme veya açılan hesaba güvenmiyorum. Her türlü yardımın, ihtiyacı
olan insanlarla birebir organize edilmesinin daha etkili bir yöntem olduğu
görüşündeyim. Diyeceksiniz ki, ben şimdi oturduğum yerden Soma’da kimi
bulacağım. Evet, çok kolay değil ama inanın düşündüğünüz kadar zor bir iş de
değil. Maddi sıkıntıları olan aileler de belli, ihtiyaçları da belli. En iyi niyetle bu işe kalkmış olan insanlar bile, bir takım idari ve bürokratik işlemlerden dolayı, toplanan paraları gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştıramayabilirler. Tek başına olmanızda gerekmiyor. Örnek olarak 3-4 aile birleşip, bir çocuğun tahsil masraflarını üstlenip, o çocuğu hem okutup, hem da arkadaşı dostu olabilirsiniz. Uzaklarda da olsa, onu düşünen, seven birileri olduğunu hissettirebilmek çok önemlidir.
Birçok işi
beceremediğimiz gibi, organize ve etkili bir şekilde para toplama işini de beceremiyoruz.
Sisteme güvenemeyen yardımsever insanlarda, istedikleri halde, ihtiyaç sahiplerine
yardım da bulunamıyorlar…
Çaresi, bu
paraları doğru dürüst toplayıp, dağıtıldıktan sonrada, hiçbir şüpheye gerek
kalmayacak şekilde, insanlara göstermektir.
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...