Muhtemelen ikinci veya üçüncü buluşmanızdır, her şey süper giderken, tam kocaman bardağınızdan bir yudum kırmızı şarap alacakken bir anda hiç çalışmadığınız yerden o meşhur soru geliverir.
Neden başkası değil de ben? Neden benle birlikte olmak istiyorsun?
Erkeklerde nadiren bu tip sorular sorarsa da bu genellikle bir kadın sorusudur. Erkeklerin %90’ı böyle bir soru sormaz. O anda insanın aklına bin türlü cevap gelir ama ortamı bozmamak için düşüncelerini kendine saklarsın. Erkekler, nedeninden ziyade o an orada beraber olmanın güzelliğini daha çok önemserler. Nedense neden, şu anda buradayız ya sen ona bak.
Hazırlıksız bir şekilde yakalanan erkek, bu saçma ve
gereksiz soruya saçma sapan bir cevap verir. “Senin haksızlıklar karşısındaki
dik duruşunu çok beğeniyorum.” filan gibi bir şey zırvalar. Gelin size burada
gizli bir bilgi vereyim. Arada okul arkadaşlığı, iş arkadaşlığı, uzun yılların
dostluğu filan yoksa hiçbir erkek kadının biri haksızlıklara karşı dik duruyor
diye onunla yemeğe gitmez.
Burada doğru cevap, “Senin fiziksel görünüşünü
beğendim.” olacaktı. Bunun dışında verilen her türlü cevap, karşısındakini mutlu
etmeye ve anı kurtarmaya yönelik kaçamak cevaplardır. Demin cümleyi yazarken
bile bir garip geldi. Döndüm baktım üç kere, bir şeyleri yanlış mı yazıyorum
diye.
Zaten işin doğrusu da bu. İlk görüşmede, ilk
tanışmada başka yürüyebileceğin bir parametre de yok zaten. Görünüşünü
beğenmişsindir, hepsi budur. Bir erkek çok da tanımadığı bir kızla (yukarıdaki
durumlar da yoksa) görünüşünü beğenmiyorsa sokaktaki simitçiye bile gitmez.
Hayatta kıçını kaldırmaz.Haksızlıklara mı tahammül edemiyor, hayvan hakları savunucusu mu, felsefeye mi meraklı onların hepsi daha sonraki konulardır. “Dışının güzel olması önemli değil, yeter ki içi güzel olsun.” diyenlerden değilim. İç güzelliği çok önemli bir konu ama dış güzelliği de en az onun kadar önemli. Bir insanla, bir şeyler paylaşacaksan dış görünüşünü de beğensen iyi olur.
Hiç kimse bir ilişkiye başlarken, “Görünüşünü beğenmiyorum ama bu akşam bir yemek yiyelim bakalım içi güzel mi?” demez. Bir elektrik alma durumu yoksa iç güzelliğini hiçbir zaman öğrenemezsin.
Nedenini sorgulamayan erkek o akşam mutludur. Güzel olduysa yine görüşülür, yine güzel olduysa bir daha ve bu böyle sürüp gider. Yolun sonu dostluğa mı varır, yarı yolda sağa mı sapılır, sevgili mi olursunuz yoksa İstanbul’un en büyük aşkı mı doğar, onu Allah bilir.
Emin, her zaman bazı şeylerin sorgulanmaması
gerektiğini düşünür. Bu akşam seninle beraberse istediği için beraberdir.
Kimse kimseyi zorla bir yere getirtemez. Hele erkekler hayatta gelmez.
Geldiyse istediği için gelmiştir. Belki de kalbinden midesine doğru giden ve
bir anda bütün vücudunu saran ve bir türlü ne olduğunu anlayamadığı o ılık hava
akımı yüzünden gelmiştir.
Belki de seni görmediği zaman da seni gördüğü için
gelmiştir. Hayatta yarın ne olacağı belli olmaz. “Niye ben?” sorularını bir
kenara koyup iyi ki ben hissiyle yaşayın.Sağlıklı kalın, mutlu kalın...
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...