Bütün acılara rağmen, Soma’da devam etmesi gereken
bir günlük yaşam var. Ödenecek kiralar, gidilecek okullar, yenilecek yemekler,
ilaç alması gereken hastalar, ısınacak odalar, bir gram mutlu edilmesi gereken
yürekler var.
21 gün önce yaptığımız yardımlar o günün acısına derman
oldu ama bugüne kalmadı. Yaşam bir aylık olsaydı belki yeterdi ama yaşam devam
ediyor, acılı kardeşlerimizin bizlere bıraktığı çocuklara bakmak artık bizim
görevimiz.
Onlar, madenci Mehmet’in, Ahmet’in çocukları değil
artık, onlar bizim, bütün Türkiye’nin çocukları. Bu ülkenin madenlerinde,
hayatlarını kaybeden madenci kardeşlerimizin, ailelerine, çocuklarına, hasta
annelerine, yatalak babalarına bakamayacaksak, biz ne için varız ki?Onların, yerin dibinde, köle hayatı yaşayarak, 1200 TL maaşla baktıkları ailelerini, şimdi yoklar diye ortada mı bırakacağız. Soma, ayağa kalkar, yaralarını sarar ama bu bir zaman meselesidir. O güne kadarda, insanların, en azından yaşam ihtiyaçlarını karşılamadan, akşam başımızı yastığa koyamayız.
Bu konuda büyük çabalar harcayan ve birebir yardımları
yerine uğraştıran arkadaşlarımızdan biri olan sevgili Banu Yüksel’in, Soma’dan
hemen döndükten sonraki duygularını hiç dokunmadan kendi sözleriyle sizle
paylaşıyorum.
Evet günlerdir
çabaladığım yazdığım çizdiğim Soma Projesinin birinci etabını tamamladık. Para
çok gelmiş ama devletten değil kişilerden ve stk lardan
Bize evlerin içi ve
durumu çok kötü çocukların hiçbir şeyi yok dediler gittik bizzat gördük. Öncelikle
hiçbir şeyden memnun olmayan gençliğimiz gidin de görün o içler acısı durumu. Belki
biraz şükredersiniz halinize!!!Evinde tv si olmayan aileler ve bilgisayarı olmadığı için dersini yapmakta zorlanan öğrenciler....
Üstüne kiralarını ödemekte zorluk çeken
aileler.
Daha acısı yatağı bile olmayan yerde bir
döşeğe kıvrılan çocuklar!!!!
Bir ailenin damı çökmek üzere evde rutubet had
safhada ve 1,5 aylık bronşit hastası bir bebek....
Bir yola girdik artık
bu iş bir kere ile kalmayacak. Gücümüz ne kadarına yeterse ( bir ay ayakkabı,
bir ay elbise bir ay harçlık) verip bu çocuklara sahip çıkılmalı. Devlet yok
millet olsun bari. Bugün tv ler ranzalar dolaplar ödediğimiz birkaç aylık
kiralar ocaklı fırın bilgisayarlar printerler ve bazalar aldık. Bunları da Soma
esnafından almayı tercih ettik ki esnaf kan ağlıyor cari hesaptan çalıştıkları
Maden İşletmesinden alacaklarını tahsil edemedikleri için.
Evi çökmek üzere olan
Havva Hanımı taşımamız ve 1 yıllık kirası için acil 5000 TL ye ihtiyacımız
var!!!!!
Herkese katkıları için
sonsuz teşekkürler. En çok da Şule Engin Özbek İbrahim Akkanat ve Leydi Güzellik
Salonu ile Soma Tso Başkanı Hakan Işık ve tabi ki tüm işini bırakıp bize eşlik
eden Kadın Girişimciler Komitesi Üyesi sevgili Sevil Önol'a .....Arkadaşlar, başta da belirttiğim gibi, paylaştığımız acılar, kiraları, borçları, mutfak masraflarını ödemiyor. Zaman, Soma’yı yaşatma zamanı. Birçok evde, evin tek gelir getiren babası, evin direği öldü. Evet öldü… Kalanları yaşatmak da, bizim boynumuzun borcu.
Bu işlere emek harcayan ve yardımları birebir yerine ulaştıran sevgili Banu Yüksel ve Şule Engin Özbek’in hesap numaralarını bir kez daha sizlerle paylaşıyorum.
Unutmayın 10 TL bile, 10 tane ekmek alır…
TR38 0013 4000 0018 9219 3000 18 DENİZBANK BANU
YÜKSEL GİDER-SOMA YARDIM HESABI
TR38 0006 4000 0011 1993 2155 62 İŞ BANKASI ŞULE
ÖZBEK - SOMA YARDIM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder