Sadece Fenerbahçe olsa
yine sorun olmazdı. Dünya şampiyonasında ilk üçe girecek denilen bayan voleybol
takımımızın Bulgaristan’a yenildiğini de gördüm ama bu sabahki konumuz bunların
hiç biri değil.
Dikkatimi çeken akşamları
televizyonda ne kadar çok oturum ve tartışma programı olduğu. Hemen hemen her
kanalda bir tane var. Herkes almış karşısına 3 yandaş, 2 karşı görüşlü misafir,
tartışıyorlar da tartışıyorlar. Öyle hemen bitiyor filanda zannetmeyin. Bu
programların hepsi birbirinden uzun sürüyor. Bitmek bilmiyor. Sonuçta ne mi
oluyor? Hiçbir şey. Bu programlardaki bağrış çağırışlar zaten gergin ve
kutuplaşmış olan ortamı biraz daha germekten başka bir işe yaramıyor.
Bu programlara katılan
birçok tanıdık isim de var. Şöyle bir bakınca, “bu amca ne zaman bu konunun
uzmanı oldu da çıkmış burada bu konuyu tartışıyor” demekten de kendinizi
alamıyorsunuz.Teyzemin biri çıkmış, “bu millet yıllardır Kemal Sunal filmleri seyrediyor, bu insanlardan ne bekliyorsunuz ki” diyor. Vallahi siz Kemal Sunal filmlerine kurban olun. Onlar hiç olmazsa o devir için bir kendini bulma ortamlarıydı. Halleri, tavırları birçok insana yakın geliyor ve onlar için bir umut ışığı oluyordu.
Bu devirde “OKS Anneleri”
seyrediyoruz.
Anneler demişken yine dün
gördüm, bir de “Haftanın Annesi” diye bir program var. İçeriği hakkında hiçbir fikrim
yok ama ne program yapacağımızı şaşırdığımız da çok net belli oluyor. Çocuğunu
her gün sırtında okula taşıyan kadın mıdır haftanın, ayın, yılın annesi, yoksa
televizyon yarışma programında formata göre hareket etmeye çalışanlar mıdır?
Bu kadar program arasında
Uğur Dündar’ın halk arenası programını da kaçırmadım ama bu sefer kini beğendim
desem yalan olur. Birincisi hep aynı 13 konuk döne döne programa çıkıyorlar,
ikincisi de dünkü program tamamen bir partinin reklamı gibiydi. İstanbul, İzmir
ve Eskişehir’den başka hiçbir yerde de program yapamıyor. Bu illerdeki
izleyicilerde onun veya konuklarının ne söyleyeceğini zaten biliyorlar. Bence
programları biraz daha geniş bir coğrafyaya yayması gerekiyor. Bir de tabi sevgili Annemin de çok severek izlediği tonla dizi var ama dün akşam onlara bakacak vakit kalmadı. Göremedim ama eminim ben doğduğumdan beri televizyonda olan “arka sıradakiler” ve “arka sokaklar” dizileri halen oynuyordur. Bunlar yıllardır televizyonda olduğuna göre demek ki yıllardır birileri bunları izliyor.
Az daha unutuyordum, bir de “O ses Türkiye Çocuklar” diye bir program var. O programı da sevmedim. Birazcık seyrettim ve bana doğal gelmedi. Programın yapısında ve akışında samimi olmayan bir şey var.
Bugün Cuma. Şimdi bu akşamdan başlayarak, Pazartesi gecesi de dahil olmak üzere, ortamı germe sırası futbol yorumcularında. Hafta 7 gün ve bu 7 günün 4 akşamında futbol yorum programı var.
Üzülerek söylemeliyim ki
hiçbir kanalda kültüre, sanata, yönelik bir program yok. Sanata en çok
yakınlaşacağınız yer Kral TV. İnsanlar ellerindeki, avuçlarında ki paraları
kolayca kaybedebilsin diye bütün gün at yarışı gösteren bir kanal bile var.
Bizler izlediğimiz
müddetçe de, bu saçma sapan programlar yayında kalmaya devam edecek. Rating
uğruna yapılmayan program kalmamış…
Emin’in tavsiyesi
televizyon izlemeyi biraz azaltıp, kitap okumayı biraz arttırmamız yönündedir.
İnanın 24 saat kitap okusanız bitmeyecek kadar çok güzel kitaplar var… Ben sürekli okuyorum ama okunacak kitaplar
listemde hiç azalmıyor.
Cuma günü hepinize hayırlı
olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder