10 Eylül 2015 Perşembe

İğneyi Kendine Çuvaldızı Başkasına...

Günaydın dostlar.

Yurtlarını terk etmek zorunda kalan zavallı insanların yaşam çabası hepimizin yüreklerini dağlıyor. Allah kimseyi evinden, yurdundan kaçıp başka milletlerin insafı altında yaşamak zorunda bırakmasın.
Bu devirde kimseden kimseye hayr yok. Kucağında çocuğu ile kaçan adamcağıza bir insan müsveddesi tarafından takılan çelme hepimizi çok rahatsız etti, çok sinirlendirdi. Hatta dün ben bu konuda bir tweet bile attım.


Sonra da oturup düşündüm. Onlar çelme taktı; peki biz ne yaptık? Başkalarını eleştirirken kendimizi sütten çıkmış ak kaşık gibi görme özelliğimiz var. Hiçbir şeyi üzerimize alınmıyoruz.

Aylarca en ağır işlerde çalıştırıp beş kuruş para vermeden yolladık. Nasıl olsa şikâyet edemezler diye her türlü sömürüyü yaptık. Para vermek merhametini gösterenler de, değil yaşamaya, ölmeye bile yetmeyecek kadar ücretler ödediler.

Kızlarını ailelerinden ayırıp fuhuş batağına zorladık. Gencecik kızları yaşının 5 misli büyük adamlarla nikâhladık. Birçok çocuk, genç kız, kadın tecavüze uğradı. Tecavüze uğramayanların da başına gelmedik taciz kalmadı.
Sokakta mendil satıp 2 kuruş para kazanmaya çalışan çocuklarını dövdük. Yaşamı boyunca hiç alışık olmadığı halde cam silip birkaç lira para kazanmaya çalışanları aşağıladık, kötü davrandık.
Evlerini, işyerlerini yaktık, yıktık. Zar zor sığındıkları mekânlardan tekme, tokat dışarı attık. Bütün mahalle ayaklanıp üzerlerine yürüdük. O minicik bakkal dükkânının dünyalar kadar mülteci için bir ekmek kapısı olduğunu düşünmeden yerle bir ettik.
Maddi, manevi her türlü işkenceyi yaptık.

Bu insanlara yardım edenler olmadı mı? Tabi oldu. Hem de çok fazla yardım edildi ama yapmadığı eziyet kalmayan ve durumdan nemalanmaya çalışanlarımız da çok fazlaydı. Böyle bir durumu bile hemen bir fırsata çevirmeye çalıştık.
Evsiz, barksız kalmanın ne demek olduğunu ancak yaşayan bilir. Kimse böyle bir duygu yaşamasın. Bütün bu yaşananları görüp yurdumuza, vatanımıza sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anlamamız gerekiyor. Allah hiçbirimizi Avrupalıların insafına kalmak zorunda bırakmasın.

Bu durum da gösteriyor ki, başkalarını eleştirmeden önce; ilk olarak iğneyi kendimize batıralım, çuvaldız konusuna da sonra bakarız…
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder