Dün akşam
oynanan Beşiktaş – Fenerbahçe maçının son dakikalarında Beşiktaşlı Danny’nin
yaptığı bir yanlış hareket sonucunda Fenerbahçe, rakip ceza sahasına çok yakın
bir noktadan bir serbest vuruş kazandı.
Duyduğuma göre Beşiktaş teknik direktörü Biliç’de dün akşamdan beri iki saatte bir Caner’i arayıp tebrik ediyormuş. Buraya kadar her şey çok güzel aferin sana centilmen Caner…
İkinci maç deplasmanda Akhisar ile ve Akhisar evinde çok iyi oynayan ve de kolay, kolay yenilmeyen bir takım. Kaybetme ihtimali var mı? Hem de çok yüksek.
Üçüncü maç kimle? İstanbul’da Karabük Spor ile. Fenerbahçe’ye ters gelen, ne deplasmanda ne de evinde hiçbir zaman yenemediği bir takım. Kadıköy’de maçı kazanabilir mi? Kazanabilir, zaten her zaman da kazanıyor.
Ne Danny ne
olduğunu anladı ne de diğer futbolcular. Hatta seyirciler de bir şey anlamadı. Anlaşılan o ki kimse bu
işin karşılığında bir serbest vuruş olacağını bilmiyormuş. Fenerbahçeli
Caner de büyük bir centilmenlik örneği göstererek topu bilerek auta attı ve bir
anda en sevimsizler listesinin ilk sırasındayken Türkiye’nin en sevdiği
futbolcular listesinde bir numaraya oturdu.
Dün akşam ve
bu sabah bütün yazarlar Caner diyor başka bir şey demiyor. Ayrıca Caner dün
akşam “auta atma kararını ben kendim verdim” gibi de bir yorum yapınca “vay
büyüksün Caner” yaygaraları ikiye katlandı. Etliye, sütlüye karışmayan,
tehlikeli bir ortam olduğunda da, bütün takımını ortada bırakarak herkesten
önce soyunma odasına kaçan Ersun Hocada bu işi doğruladı ve “vallahi kararı ben
vermedim dedi”.
Doğru dürüst
vursaydı gol olur muydu bilemeyiz, onun cevabını bir tek Allah bilir ama çok
iyi bir noktada, Caner’in vuruş açısına da çok uygun olan iyi bir serbest vuruş
olduğu da kesin.Duyduğuma göre Beşiktaş teknik direktörü Biliç’de dün akşamdan beri iki saatte bir Caner’i arayıp tebrik ediyormuş. Buraya kadar her şey çok güzel aferin sana centilmen Caner…
Şimdi
duygusallığımız bittiyse birazda gerçeklere dönelim.
Sen oraya
futbol oynamaya mı çıktın, ülkenin en centilmen adamı ödülünü alamaya mı?
Futbol zaten bir hatalar oyunu. Birileri bir takım hatalar yapacak ki, sende
oyunu kazanacaksın. En son Alpay centilmenlik ödülü almaya kalktığında neler
olduğunu hiç kimse unutmadı.
Her ne kadar
dün akşam buralarda birazcık erken kutlamalar yapılmış olsa da, Fenerbahçe
henüz şampiyon oldu mu? Cevabını ben vereyim. Olmadı. Ne lazım olması için? Kalan
dört maçında en az 1 puan alması lazım. Bu bir puanı alır mı? Alır. Yüzde yüz
garantisi var mı? Yok, hem de hiç yok.
İlk maçı
kiminle İstanbul’da Rizespor ile. Rizespor küme düşmemek için canını dişine
takmış mücadele ediyor. Zor olsa da Kadıköy’de Feneri yenebilir mi? Yenebilir.
Hele de Fener’in son 3 maçtır kıçını kaldırmadığını, tamamen bir “bu iş bitti”
rehavetine kapıldığını düşünürsek kesinlikle olmayacak bir iş değil.İkinci maç deplasmanda Akhisar ile ve Akhisar evinde çok iyi oynayan ve de kolay, kolay yenilmeyen bir takım. Kaybetme ihtimali var mı? Hem de çok yüksek.
Üçüncü maç kimle? İstanbul’da Karabük Spor ile. Fenerbahçe’ye ters gelen, ne deplasmanda ne de evinde hiçbir zaman yenemediği bir takım. Kadıköy’de maçı kazanabilir mi? Kazanabilir, zaten her zaman da kazanıyor.
Son maç
Kayseri’de Kayseri Spor ile. O maçın Kayseri için düşmekten kurtulma maçı
olduğunu düşünebiliyor musunuz? Öyle bir ortamda, Fener için maçı kazanmak
hemen, hemen imkansız olur.
Diyeceksiniz
ki sende amma kötü senaryo çizdin kardeşim. Doğru, ama henüz hiçbir şey bitmiş
değil ve Fener işi bıraktı, iyi oynamıyor. Fener’i bütün yıl boyuna taşıyan
Kuyt, Sow, Emenike üçlüsü dün akşamki maçta olduğu gibi hiçbir şey
oynamıyorlar, hepsi çok formsuz. Eski Caner ve Gökhan’dan eser yok. Küçük dev
adam sabahları Pasiflora içmeyi unutuyor ve maç başlar başlamaz saldıracak yer
arıyor. Salih ve Alper, rüzgar biraz sert eserse ayakta duramıyorlar. Volkan,
garip mimikler yapacağım derken her an gol yiyebilir. Her an kırmızı kart
görmeye müsait en az 7-8 tane oyuncusu var.
Centilmenlik,
güzel bir şey. Hepimiz alkışladık ama madalyonun öbür yüzünü, gerçekleri de
unutmamak lazım. Hemen duygusallaşıp bütün öbür parametreleri unutuyoruz.
Sonuçta bir Futbolcu 25 milyonluk bir camia için bir karar verebilmeli mi?
Unutmayın
konu ne olursa olsun her şey, bittiği zaman biter. Bitişe yaklaşmış olmak,
bitti demek değil. Kararı sizlere bırakıyorum. Emin’in görüşü, insanoğlu her ihtimali
düşünecek ve akıllı olacak yönünde.Sağlıklı kalın, mutlu kalın...
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...