Hiçbir şeyin
bir ölçüsünün olmadığı topraklarda doğal olarak kelimelerin de bir ölçüsü, bir
ayarı yok. Adam aklına gelen her şeyi söyleyebiliyor, kimse de “Bir dakika
kardeşim sen ne diyorsun?” demiyor.
Yanlış anladınız, politikacılardan
bahsetmiyorum. Onların ağızlarından çıkanlarla ilgili yorum yapmak beni aşar. O
konuyu işin uzmanlarına bırakıyorum. Benim konum sokakta, çarşıda, pazarda
gördüklerim.Geçen sabah Ethem Efendi Caddesi’nde yürürken temizlik malzemeleri, plastik çamaşır leğenleri filan satan bir dükkânın tabelası dikkatimi çekti. Adam tutmuş tabelaya “Alış Veriş Merkezi” yazmış. “Yuh!” dedim içimden. Düşünüyorum da bu kelimelerin de bir standardı olmalı. Alışveriş merkezi olmanın parametreleri belirlenmeli ve her isteyen kapısına ben alışveriş merkeziyim, yazamamalı. Bir yerin alışveriş merkezi olabilmesi için bünyesinde en az on üç ayrı iş yeri olmalıdır gibi şartlar tanımlanmalı.
İki adım daha attım, bu sefer de yan sokaktaki bakkal amcanın tabelasına “Hipermarket” yazdığını gördüm. Oha be kardeşim. Süpermarket bile kesmemiş, amcamın gönlünden hipermarket yazmak gelmiş.
İnsanları ucuz bir şeyler sattıklarına inandırmak isteyenler de hemencecik “Outlet” yazıveriyorlar. Neyin outleti kardeşim? Tam olarak hangi markanın outletisin?
Biraz daha yürüyünce Muhittin Lojistik Şirketi’nin bütün yolu felç etmiş evden eve taşıma yapan kamyonuna rastladım. Bu adamcağız yıllardır bu semtlerde iki oğlu ve tek kamyonu ile evden eve taşıma yapan bir kişidir. Kamyonun brandasına “Lojistik Şirketi” yazmış. Yazamazsın diyen yok ki herkes istediğini yazıyor. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi lojistik şirketi olmanın şartları belirlenmeli ve her isteyen kamyonunun üzerine bunu yazamamalı.
Tabii şöyle de enteresan bir durum var. Bu adamcağızın en azından bir tane kamyonu var. Birçok lojistik şirketinde o bile yok.
Ara sokaktan bizim mahalleye doğru inerken yeni yapılmış güzel bir apartman gördüm ve üzerinde “Koru Sitesi” yazıyordu. Zannedersin ki sitenin içinde elli tane bina var. Sonuçta bir tane apartman yapılmış ve adına da site denilmiş. Güzel kardeşim bir yerin adını site koyacaksan en azından iki bina olsaydı bari.
Sonunda eve
geldim ama bu sefer de benim apartmanın karşısındaki yeni bitmiş inşaatın
tabelası dikkatimi çekti. Buradaki amca da adını “Çamlık Rezidans” koymuş. Neden
mi? Canı öyle istemiş de ondan. Neden kırk yıllık apartman bir anda rezidans
olmuş? Kimse yapamazsın kardeşim, demediği için. Bahçesindeki çam ağacı amcayı yoldan çıkartmış.
Aynen
turistik işletmelerin yıldız sistemi gibi bu işler de tanımlanmalı diye
düşünüyorum. Nasıl havuzu olmayan bir işletme “Ben beş yıldızlıyım.” diyemiyorsa bazı şartları yerine getirmeyen apartmanlar da “Ben rezidansım.” diyememeli.
Diyeceksiniz
ki “Sabah sabah her dert bitti de bir bunlar mı kaldı?”. Çok haklısınız. Allah
hepimize tek derdimizin bu konular olacağı günler göstersin.
Sağlıklı
kalın, mutlu kalın…
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...