3 Mayıs 2015 Pazar

Kalp Çok Değerli Bir Hediyedir

Günaydın Dostlar,

Her hediye bitmiş miydi de gittin kabini verdin? Başka bir şey versen olmuyor muydu?

İnsan bir paket Burçak alır, götürür. Hadi bilemedin bir şişe Coco Mademoiselle al, götür. Hemen langırt diye kalbini vermek de nereden çıktı?
Verdin kalbini, aldı gitti. Şimdi onunla ne yapacak zannediyorsun? Evindeki en müstesna vitrinin en özel köşesindeki Bohemya kristalini çıkarıp onun yerine mi koyacak zannettin?


Sana kötü bir haberim var arkadaşım. Nereye koydu biliyor musun? Çamaşır deterjanları ile yumuşatıcıların durduğu tozlu rafa koydu. Hatta birazcık da onların arkasına doğru koydu ve dolabın kapağını kapattı. Senin günlerdir sevgilinin kokusu zannettiğin kokular, aslında yumuşatıcıdan gelen gül kokuları.

Verdin kalbini, alıp gitti. Şimdi kalbinin içine sıçarsa görürsün gününü. Yatağa yattığın her akşam kalbine bir şey yapmaması için Allah’a dua et.

Verdin kalbini, alıp gitti. Git geri iste, verecek mi bakalım! Hayatta vermez. Artık onun oldu. O gelip de senden kalbini istemedi. Salak salak sen kendi ellerinle teslim ettin. Mahkemeye gitsen “Kalbimi geri istiyorum.” desen kazanamazsın. Hâkim adama demez mi ki “Kendi gönül rızanla vermişsin.” diye.
“Hâkim bey ben ne yaptığımı bilmiyordum, o da beni seviyor zannettim, verdim kalbimi.” diye istediğin kadar ağla. Hiçbir mahkemede o kalbi geri alamazsın.
Deterjandı, yumuşatıcıydı derken bir gün eli çarpsa ve kalbin yere düşüp bin parça olsa ne halt edeceksin? Öyle deme, her an kalbinin parçalarını yerlerden toplayabiliriz. O da iyi niyetliyse ve de kırılan kalbinin parçalarını toplayıp sana geri vermek istiyorsa tabii. Yoksa o da yok. Toplar hepsini, atar çöpe, sen de kalpsiz kalırsın.


Tek bir kalbin vardı, onu da orantısız bir şekilde hediye ettin.

Hediye demişken büyük şirketlerin hepsinin bir hediye kabul etme prosedürleri vardır. Eski işyerimde de böyle yazılı bir uygulama vardı. Detaylarına girmeyeceğim ama özet olarak, birine bir yerlerden bir hediye geliyorsa o hediyenin günlük yaşamında alabileceği hediyelerden daha abartılı olmaması gerekiyordu.
Örnek olarak bir insana bir kutu çikolata hediye gelebilir ama Patek Phillippe saat hediye gelemez. Şirketlerin yaşamında orantısız hediyeler hiçbir zaman kabul görmez.

Şirketlerin bile kabul etmediği orantısız bir hediyeyi sen gidip birilerine veriyorsun. Kalp verebileceğin en orantısız hediyedir. Verdiğin kişinin onun özelliğini ve değerini iyi anlamış bir insan olması şarttır. Yanlış birine verirsen gider koyar olmadık bir yere, sonra geri de alamazsın. Eşinden dostundan kalbinle ilgili haber bekler durursun.

Yere düşüp kırılan bir kalbin diyelim ki bütün parçalarını topladın ama yine de bir yerlerde toplayamayacağın minicik parçalar kalır. Senin arkandan getirir elektrik süpürgesini, çeker hepsini içine, olur biter.

Büyük bir sabırla ve azimle yeniden dağılan kalbini toplamaya çalışırsın. Bu 100 bin parçalık bir puzzle yapmaktan daha zor bir iştir. Güçle ve sabırla bir şekilde bir yerlere getirirsin. Minicik parçalar kaybolmuş ama görünüşünü etkilemedi. Dışarıdan bakınca fark edilmiyor.
Dışarıdan fark edilmese de sen biliyorsun o parçaların eksik olduğunu. Allah kahretsin ki o parçacıklar eksik artık.

Zar zor toparlayıp yapıştırdığın kalbini bir daha hediye edebilmek için nasıl güveneceksin insanlara? Zaten eğreti duruyor, en ufak bir yanlış harekette hemen yeniden dağılabilir. Unutma ki her dağılışında bir takım minicik parçacıklar daha kaybolur.
Eksikler yavaş yavaş gözle de görülür hale gelir.

Dağılan ve birleştirilen kalp o kadar hassastır ki ona talip olacak kişinin kalbi pamuklar içinde taşıması gerekir. Sertçe bir yere bile koyamazsın, her an bir yerleri kopabilir. Unutma, çok zor toparladın. Uzun geceler Fettah Can ile beraber tek tek birleştirdiniz o parçaları.
Korkarsın artık, veremezsin. "Verdim gitti." diyemezsin. Artık eskisi gibi sağlam değil kalbin. Çamaşır suyu yüzünden yerlere düştü parçalandı.

Kalbine talip olan şahıs, elinde pamuk bir kalp koruması ile gelmediyse hemen yolla gitsin. Alır kalbini, koyar musluk açıcıların, kireç sökücülerin arkasına ve bu sefer Emin bile kurtaramaz seni.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

1 yorum:

  1. Sabah Sabah Evrankaya19 Mayıs 2022 15:28

    Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil