Her hediye bitmiş miydi de gittin kabini verdin? Başka bir şey versen olmuyor muydu?
İnsan bir paket Burçak alır, götürür. Hadi bilemedin bir şişe Coco
Mademoiselle al, götür. Hemen langırt diye kalbini vermek de nereden çıktı?
Verdin
kalbini, aldı gitti. Şimdi onunla ne yapacak zannediyorsun? Evindeki en müstesna
vitrinin en özel köşesindeki Bohemya kristalini çıkarıp onun yerine mi
koyacak zannettin?Sana kötü bir haberim var arkadaşım. Nereye koydu biliyor musun? Çamaşır deterjanları ile yumuşatıcıların durduğu tozlu rafa koydu. Hatta birazcık da onların arkasına doğru koydu ve dolabın kapağını kapattı. Senin günlerdir sevgilinin kokusu zannettiğin kokular, aslında yumuşatıcıdan gelen gül kokuları.
Verdin kalbini, alıp gitti. Şimdi kalbinin içine sıçarsa görürsün gününü. Yatağa yattığın her akşam kalbine bir şey yapmaması için Allah’a dua et.
Verdin
kalbini, alıp gitti. Git geri iste, verecek mi bakalım! Hayatta vermez. Artık onun
oldu. O gelip de senden kalbini istemedi. Salak salak sen kendi ellerinle
teslim ettin. Mahkemeye gitsen “Kalbimi geri istiyorum.” desen kazanamazsın.
Hâkim adama demez mi ki “Kendi gönül rızanla vermişsin.” diye.
“Hâkim bey ben ne yaptığımı bilmiyordum, o da beni seviyor zannettim, verdim kalbimi.”
diye istediğin kadar ağla. Hiçbir mahkemede o kalbi geri alamazsın.
Deterjandı,
yumuşatıcıydı derken bir gün eli çarpsa ve kalbin yere düşüp bin parça olsa ne
halt edeceksin? Öyle deme, her an kalbinin parçalarını yerlerden
toplayabiliriz. O da iyi niyetliyse ve de kırılan kalbinin parçalarını toplayıp
sana geri vermek istiyorsa tabii. Yoksa o da yok. Toplar hepsini, atar çöpe,
sen de kalpsiz kalırsın.Tek bir kalbin vardı, onu da orantısız bir şekilde hediye ettin.
Hediye demişken büyük şirketlerin hepsinin bir hediye kabul etme prosedürleri vardır. Eski işyerimde de böyle yazılı bir uygulama vardı. Detaylarına girmeyeceğim ama özet olarak,
birine bir yerlerden bir hediye geliyorsa o hediyenin günlük yaşamında
alabileceği hediyelerden daha abartılı olmaması gerekiyordu.
Örnek
olarak bir insana bir kutu çikolata hediye gelebilir ama Patek Phillippe saat
hediye gelemez. Şirketlerin yaşamında orantısız hediyeler hiçbir zaman kabul
görmez.Şirketlerin bile kabul etmediği orantısız bir hediyeyi sen gidip birilerine veriyorsun. Kalp verebileceğin en orantısız hediyedir. Verdiğin kişinin onun özelliğini ve değerini iyi anlamış bir insan olması şarttır. Yanlış birine verirsen gider koyar olmadık bir yere, sonra geri de alamazsın. Eşinden dostundan kalbinle ilgili haber bekler durursun.
Yere düşüp kırılan bir kalbin diyelim ki bütün parçalarını topladın ama yine de bir yerlerde toplayamayacağın minicik parçalar kalır. Senin arkandan getirir elektrik süpürgesini, çeker hepsini içine, olur biter.
Büyük bir
sabırla ve azimle yeniden dağılan kalbini toplamaya çalışırsın. Bu 100 bin parçalık bir puzzle yapmaktan daha zor bir iştir. Güçle ve sabırla bir şekilde
bir yerlere getirirsin. Minicik parçalar kaybolmuş ama görünüşünü etkilemedi.
Dışarıdan bakınca fark edilmiyor.
Dışarıdan
fark edilmese de sen biliyorsun o parçaların eksik olduğunu. Allah kahretsin
ki o parçacıklar eksik artık.
Zar zor
toparlayıp yapıştırdığın kalbini bir daha hediye edebilmek için nasıl
güveneceksin insanlara? Zaten eğreti duruyor, en ufak bir yanlış harekette hemen
yeniden dağılabilir. Unutma ki her dağılışında bir takım minicik parçacıklar
daha kaybolur.
Eksikler
yavaş yavaş gözle de görülür hale gelir.
Dağılan ve
birleştirilen kalp o kadar hassastır ki ona talip olacak kişinin kalbi pamuklar
içinde taşıması gerekir. Sertçe bir yere bile koyamazsın, her an bir yerleri
kopabilir. Unutma, çok zor toparladın. Uzun geceler Fettah Can ile beraber tek
tek birleştirdiniz o parçaları.
Korkarsın
artık, veremezsin. "Verdim gitti." diyemezsin. Artık eskisi gibi sağlam değil
kalbin. Çamaşır suyu yüzünden yerlere düştü parçalandı.
Kalbine
talip olan şahıs, elinde pamuk bir kalp koruması ile gelmediyse hemen yolla
gitsin. Alır kalbini, koyar musluk açıcıların, kireç sökücülerin arkasına ve bu
sefer Emin bile kurtaramaz seni.
Sağlıklı
kalın, mutlu kalın...
Günaydın Dostlar,
YanıtlaSilYazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...