Bu programlardan bir sürü var. Tek evlendirme
programı yapan Esra Erol değil ve bu platformlar yabancılara Türkiye’de yaşama
imkanı sunuyorlar. Komşu ülkelerden gelenlerden bir tanesine soruyor, “ne
istiyorsun” diye, kadında “İzmir’de yaşamak istiyorum” diyor. Doğru söylüyor,
kadının ilk hedefi Türkiye’de yaşamak, nasıl bir adamla evlenmek istediği
ikinci hedef.
Misafir adaylarda olsa, bu programlar bu ülkenin
gerçeği ve oraya çıkan adayların %95’i daha iyi maddi imkanlar bulmak için
oradalar. Bu hedeflerini bu kadar net dile getiremedikleri içinde 70 tane başka
kriter sıralıyorlar. Sonrada paralısı gelmediği müddetçe, “beğenmedim, elektrik
alamadım” deyip duruyorlar.
Zaman zaman Esra kızıyor bunlara. “Kimseleri
beğenmiyorsunuz, hepiniz kendinizi televizyon yıldızı zannetmeye başladınız”
diye bağırıyor. Bir de programa telefonla bağlanıp, “şu anda ekranda olan
pisliğin tekidir” diyenler oluyor. Bir günde, yine birileri bağlanıp, “o anda locadaki
bir bayana talip olarak oraya gelmiş bir amca için, “onu oradan yok edin, biz
bu adamın bundan önceki iki karısını öldürdüğünü düşünüyoruz” demişlerdi. Sanki
çok iyi bir aday değil gibi…Çıkıyor bir tanesi “çok zenginim” diyor, yarım saat sonra birileri arayıp, “onun 5 kuruşu yok, uçan kuşa borcu var” deyiveriyorlar.
Bir gün amcanın biri çıktı programa ve “ben baştan söyleyeyim, bana talip olarak gelecek bayanlar bilsinler ki, ben çok çapkın bir adamım ve her fırsatta aldatırım” dedi. Ne mi oldu? Amcaya talep yağdı. Kadınların değişik çalışan kafa yapısı, amca için talep patlaması yaşanmasına neden oldu.
Bir başka gün, amcanın biri bayanın birine talip olmuş gelmiş ve ekrana çıkalı daha 5 dakika olmamışken, Esra Erol, “canlı bir telefon bağlantımız var” dedi ve bir anda, “Allah cezanı versin Muhittin, ben burada seni bekliyorum, sen orada Esra Erol’a mı çıktın” diye bir bağırma duyuldu. Amcanın pişkinliği inanılmaz boyutlardaydı. Arayan karısı. Amca diyor ki, “İstanbul’a gideceğim dedim ya sana”. Kadıncağız da, “boyun devrilsin Muhittin, kumaş alıp geleceğim dedin, meğerse evlenmeye gidiyormuşsun” diyor.
Amcam rahat, “ama abartıyorsun” filan gibi cevaplar veriyor ve bu sefer bizim amcanın Edirne’den arayan eşi, amcanın talip olarak gittiği kadına saldırıyor. Zavallı kadıncağızın hiçbir şeyden haberi yok. Gelmiş adamın biri talip olmuş, tanımaz, etmez, nereden bilsin evli olduğunu. Zaten daha amca televizyona çıkalı da iki, üç dakika bir şey olmuştu. Kadın bağırıyor, “ benim kocamla ne işin var, üzerime kuma mı geliyorsun vs. vs.”. Kadıncağız ağzını bile açamadan telefondaki ağzına geleni söyledi ve en sonda “Muhittin senle bu akşam evde hesaplaşacağız” deyip, çat diye telefonu kapadı.
Esra Erol, hayatının en büyük şokunu, Hollanda’dan arayan bir bayanın, ben orada birine talip olmak istiyorum dedikten sonra, bir bayana talip olmak istediğini söylediğinde yaşadı. O an saçlarında en az 13 tane beyaz oluştu.
Başta da belirttiğim gibi, bu programlarda her çeşit
insan var. Bazı durumlara gülsek de, genelde hikayeler hep acıklı. Sokakta
kalanlar, evden kapıya atılanlar, ailesi tarafından dışlananlar, annesi,
babasıyla yıllardır küs olanlar, ne isterseniz var.
Herkes, maddi sıkıntı çekmeden, mutlu bir yuvada
yaşamak istiyor ve maddi ve manevi olarak kendini güvence altına almaya
çalışıyor. Bundan dolayı da kimseye kızamayız. Bu kadarcık bir şeyi de isteme
hakları olsun artık…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder