Bu coğrafyanın, fiziğin konusu olan kutuplar ne oldu
da günlük hayatımızın en büyük parçalarından biri haline geldi. Herkesin
dilinde bir kutuplaşmadır gidiyor.
Konunun uzmanı arkadaşlar benden çok daha iyi
bileceklerdir ama benim gördüğüm kutuplaştırma iyi bir silah ve çok esnek bir
yapısı var. Bir insanı kendi tarafına çekebilirsen, bu onların senin yaptığın
veya yapacağın her türlü hatayı görmesini engellediği gibi, karşı tarafa
karşıda büyük bir nefret oluşturuyor. Bu kutupta olmayanlar, ağızlarıyla kuş
tutsalar sana yaranamıyorlar.
Günümüzde de başta politikacılar ve kulüp başkanları
olmak üzere yetkisi ve koltuğu olan herkes, bukutuplaştırma işini büyük bir
başarıyla uyguluyor. İnsanları kendi tarafına çekip kutuplaştırdığın zaman
bütün nefret karşı tarafa yönelik oluyor. Mesela kimse dönüp de sana, “bizim takım
neden 25 yıldır şampiyon olamıyor” demiyor veya neden “biz hiçbir seçimi
kazanamıyoruz” demiyor.
Bütün nefreti karşı tarafa yönelttin mi sen
yırtıyorsun. Nefret çok kuvvetli bir duygu olduğu için karşı tarafa yönelmiş
olan bu kin, senin bütün hatalarını örtüyor. Sen sahtekarlık mı yaptın? Hiç
önemli değil, karşı tarafa karşı olan nefretimiz senin sahtekarlığından daha
önemli bizim için.
Nasıl beğendiniz mi? Bu kutuplaştırma işi güzel iş
değil mi? Güzelde işte insanları kandırıp Kuzey Kutbuna çekene kadar bir çaba
harcamanız, biraz dil dökmeniz gerekiyor. Ayrıca bu liderlerin karakterleri,
tavırları böyle filan zannetmeyin. Bu kutuplaştırma işi tamamen bilinçli olarak
bilerek yapılıyor. Bunun bir zor tarafı da, bir kere yapmakla olmuyor. Sürekli
vurgulayıp konuyu hep taze tutmanız gerekiyor. Bu nedendir ki, politikacıları,
kulüp başkanlarını filan hayatımızda görmediğimiz kadar televizyonlarda
görüyoruz. Konuyu sürekli taze tutmazsan unutulur gider ve Allah korusun
insanlar aralarındaki nefreti unutup dost, kardeş filan olurlar.
Sevgili dostlar, kimse unutmasın ki bugün nefret
ettiğimizi zannettiğimiz konuların birçoğu suni yaratılmış nefretlerdir.
Kafamıza işleye, işleye bu nefretler yaratılmıştır. Bu kutupların içinde
yerlerini almış insanlara karşı taraftan yapılan saldırılar, küfürler de,
insanları bu kutupların içine çekenleri haklı çıkarmaktan başka bir işe de
yaramıyor.
Kısa vadede başarılı olsa da, uzun vade de, ayırma,
bölme, kutuplaştırma işinin toplumlara bir yarar sağlamayacağı da çok net
olarak görülüyor. Ben bugün paçamı kurtaracağım diye, grupları yıllar sürecek
nefretlerin içine sürmenin vebalini kimse taşıyamaz.İster başbakan olsun, ister kulüp başkanı, ister şirket başkanı, Emin artık bugün insanların iyi niyetli, yapıcı, kucaklayıcı insanlara ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Günlük menfaatler için yılları satılığa çıkarma dönemleri artık bitmeli.
Şimdi önümüzde bir cumhurbaşkanlığı seçimi var ve
artık ülkenin huzura ihtiyacı var. İnsanlar yorgun. Bu kadar nefreti,
gerginliği bünyede taşımak kolay bir iş değil. Herkesin külahını önüne koyup,
gelecek yılları düşünüp (en az 7 yıl) ona göre bir karar vermesi gerekiyor.
Fizikten söz ederek başladık bu sabah, o zaman
gerilen bir maddenin eninde, sonunda kopacağını da hepimizin anlıyor olması
lazım…
Bugün size yarayan gerginlik, koptuğu zaman kimsenin
işine yaramaz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder