24 Haziran 2017 Cumartesi

Yazmak Çizmek...

Günaydın dostlar…

Eline bir kâğıt, kalem verseler “Hayalindeki insanın bütün özelliklerini yaz ve de resmini çiz” deseler, yapabilir misin? Bütün özelliklerini alt alta sıralayabilir misin? Unutma hayalindeki mükemmel aşkı, sevgiliyi yazacaksın. Çok güzel bir resim çizeceksin.
Herkese göre farklı olmakla beraber, güzellik konusu önemli bir parametre. Kesinlikle çok beğeneceğin bir insanı çizmelisin. Saçları kıçına kadar mı olsun yoksa kabak mı olsun ona sen karar ver ama aşık olacağın, seveceğin insanın dış görünüşünü beğenmek çok önemli bir konu. Ben, “Dış görünüş önemli değil” diyenlerden değilim. Dış görünüş önemli kardeşim. “Ben senin her şeyini çok beğeniyorum, her zaman çok da güzel vakit geçiriyoruz ama dış görünüşünü beğenmiyorum” gibi bir muhabbet asla olamaz… Dış görünüşünü çok da beğenmediğin bir insanla yola çıkmak, insanları yanlış yönlendirmek ve hisleri ile oynamaktan başka bir işe yaramaz.


Tabi ki dış güzelliği ile iş bitmiyor, içi de güzel olmalı. Kocaman bir kalbi olmalı ve iyi niyetli olmalı. “Tok açın halinden anlamaz” sözünü boşa çıkartmalı. Kendi kadar şanslı olmayanların halinden anlamalı, hem de yürekten anlamalı. Çuvaldızdan önce iğneyi kendine batırma konusunda uzman olmalı. Karşısındakini üzmeden, kırmadan önce; 2 değil, 3 defa düşünmeli…

İçindeki sıcaklık avuçlarının içine, gözlerindeki bakışlara yansımalı. Gözlerine bakıp, ellerini tuttuğun zaman; kalbindeki sıcaklığın avuçlarından çıkıp, gözlerinden yansımasını hissetmelisin. Kendi kendine, “Gerçekten de çok iyi bir insan” diyebiliyor musun? Boş ver ona söyleme; kalbi gerçekten de tıka bası iyi niyet ve samimiyetle dolu olan bir insan, zaten bu tip cümleler duymak sevdasında değildir. Kalplerdeki kocaman iyilik sepeti zaten onların doğal halidir.

Böyle bir listede en unutulmaması gereken konu, seveceğin insanın sana mutluluk ve huzur vermesidir. Senle yan yana girdiği her ortama değer katabilmesidir. Sadece varlığı ile seni mutlu edebilen insanlar var mıdır bir yerlerde? Bence kesin vardır. Böyle birinin hayatında olduğunu bilmekten oluşan mutluluk tatlısı tadından yenmez. İnsanı “yersem biter” korkusu kaplar… Sadece bir kelime, bir cümle, bir resim, bir ses, bir mesajla hayatının değerini arttırabilen insanlar var mı? Girdiği her ortamda ışıkları yakabilmeli.

“Davul dengi dengine çalar” diye boşu boşuna söylememişler. Aşık olacağın insan, konuşabileceğiniz, kültürlerinizin uyuşabileceği bir insan olmalıdır. Saatlerce sohbet edebilmek kolay bir iş değildir. Gerçekten de aranızda bir “sohbet uyumu” varsa, insan bitsin istemez. Restorana mı gittiniz? Sandalyeleri masaların üzerine ters kapatma anına kadar sohbet edebilmelisiniz. O an geldiğinde de “Hiç yetmedi” diyerek ayrılabiliyor musun? Ne der Emin? “Bazen 7 dakika geçmez, bazen de 7 saat yetmez”.

Tropik adaların kumsallarında herkes güzel vakit geçirir. Peki, onunla dar bir sokaktaki havasız bir süpermarkette insanlar tepene çıkarken dolaştığını düşünebiliyor musun? Bunu gözünü önüne getirip de mutlu olduğun gün, aşık olacağın insan karşında duruyor demektir. Hayat büyük bir yelpazedir. Kendini romantik Alaska Gemi Turlarından, Kadıköy’ün dar sokaklarına kadar, her yerde onunla görebilmelisin.
Hastayken seni şımartsın mı? Tabi ki şımartsın. Hemen listeye ekleyelim. İyi gün dostu değil ki, o çok özel bir insan. Hani hep denir ya “iyi günde kötü günde” diye; işte bu insan öyle bir insan. İyi günde her zaman yanında, kötü günde daha çok yanında olan birinden söz ediyoruz. 
Bu listeler sonsuza kadar uzayıp gidebilir. İnsanoğlunun istekleri bitmez. Bütün bunları yazdık ama belki de bu kadar yırtınmamıza gerek yoktur. Bir yerlerde senin listesini bile yapamayacağın o insanı, çok özel bir anne doğurmuştur. Senin aklına gelen, gelmeyen bütün özellikleri ve fazlasını taşıyordur.

Bazı işler ısmarlama olmaz. Özel üretimse hiç mümkün değildir. Kalbe liste yazmak kolay bir iş değildir. Senin yazıp, çizip listeleyemediğin o insan, bir gün bir yerlerde muhakkak karşına çıkacaktır. Hem de hiç beklemediğin bir yerlerde…
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

6 Haziran 2017 Salı

Kalpten Yürek

Günaydın Dostlar,

Sonuçta herkeste olan bir organdan söz ediyoruz. Yaşamak için çok gerekli bir organ olduğunu da hepimiz biliyoruz. İstersen bu kalpleri üst üste, yan yana ekleyerek kocaman bir yürek de yapabilirsin. Hemen “Yürek ne işime yarayacak?” deme. Kalp ile kanını temizlersin, nefes alabilirsin, yaşamını devam ettirirsin ama yürek ile aşık olursun.
 
Duyduğuma göre, kalbin varsa büyüklüğü en fazla yumruğun kadar oluyormuş ama yüreğin varsa dünyalara sığmıyormuş. Kalp ile yüreğin malzemeleri aynı olsa da ebatları çok farklı. Yüreğin içinde barındırdığın şeyleri bir kalbin içine sığdıramazsın. Amaç, göğüs boşluğundaki küçük kalbini alıp ondan kocaman bir yürek yapabilmektir.
Önemli olan aşkı arayıp bulmak değildir. Oyunun adı aşk karşına çıktığında yürekli olabilmektir. Şartlara göre, hava durumuna göre, yağmurun şiddetine göre aşk yaşayamazsın. Sen ilk önce yüreğini aç, cesaretini göster; sonra bakarız şemsiye gerekli mi değil mi diye. Belki de yağmur umurunda bile olmaz. Aşkı sokak parametreleri değil, yürek parametreleri belirler.

Birçok arkadaşım, “Bırak aşık olmayı, benim hayatımda sohbet etmek istediğim biri bile yok.” diyorlar. Önemli değil, sorun etme. Zaten aşkı sokaklarda veya yemek kurslarında arayarak bulamazsın. Çıkacağı varsa o zaten senin karşına çıkar. Güzel olanı da kendiliğinden karşına çıkmasıdır. Bırak aşk saklandığı yerden kendi çıksın. Çıkmıyorsa da şansını zorlama, tango kurslarına yazılma. Tek başına otur daha iyi. Karşına ya kocaman bir aşk çıksın, en kocamanı çıkmıyorsa da hiç çıkmasın.

“Ben sevecek birini arıyorum, aşık olacak birini değil.” Bu cümle hayatımda duyduğum en saçma laftır. Öyle karar vererek gelişecekse zaten onun adı aşk olmaz ki. Sevmeye belki sen karar verebilirsin ama aşka veremezsin. En ummadığın anda gelir bulur seni. Aşkla pazarlık edemezsin. Sevme işine çok meraklıysan git eve kedilerini sev.

Yürekli insanlar, karşılarında kendileri gibi insanlar görmek isterler. Tavuk pisliğinden bir gram daha fazla cesaretle, bu insanlarla bir yere varamazsınız. “Yürekli ol, çık karşıma.” şeklindeki sözler, hep böyle bir düşüncenin ürünüdür.
Doğru zaman, doğru mekân şeklindeki kavramlar, kendiliğinden gelişmeyen ısmarlama işler için geçerlidir. Sen doğru zamanı, doğru ortamı bekleyip, düşüne düşüne adım atarken doğallık ve cesaret treni de yanından hızla gelip geçer. Trenin son vagonunun arkasındaki kırmızı ışığa bakar, onun kırmızı kazağı zannedersin. Gördüğün hiç olmayacak bir aşkın, hiç olmayacak kırmızı türküsüdür. Artık kırmızı ışık yanmıştır.
Bahane üretmek dünyanın en kolay işidir. Yetmiş tane bahane duvarının arkasına saklanarak aşkı bulamazsın da yaşayamazsın da. Karar vermen gereken konu, duvarların mı seni fethedeceği yoksa senin mi duvarları ezip geçeceğin konusudur. Duvar aradıktan sonra, her köşe başında bir tane bulursun.

Unutma; iyi niyet, samimiyet, doğallık, cesaret ve zorluk parametrelerinin üzerine oturmayan bir aşkın, temellerinden bir tanesi kısa kalmış demektir.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…