5 Temmuz 2021 Pazartesi

Gülgün Erbilek

Günaydın Dostlar,

Sessiz sakin bir günde evde tek başıma oturuyordum. Bir anda telefon çaldı. Arayan Gülgün’dü. Telefona cevap verdiğimde çok ağlıyordu. Ağlamaktan konuşamadı ve zar zor “Ben seni biraz sonra arasam olur mu?” dedi.

Tekrar aramasını beklerken dakikalar geçmek bilmedi. “Gülgün’ü bu kadar ağlatacak ne oldu acaba?” diye düşünüp durdum. Yirmi dakika kadar sonra kendini biraz toparlayıp tekrar aradığında, ilk cümlesi “Herkesin arkasından yazdın, benim arkamdan da yazmanı istiyorum.” oldu.



“Allah aşkına ne diyorsun Gülgün?” diye sordum. Sürekli ağlayarak aldığı hastalık haberini anlattı. Onun kadar bana da şok olmuştu. Ne diyeceğimi bilemesem de duruşumu hiç bozmadım. “Bunun için mi ağlıyorsun, sen Gülgün’sün, sen savaşçısın; şimdi küçücük bir hastalık mı yenecek seni?” dediğimde, “İkimiz de salak değiliz, bu hastalığın “küçücük” olmadığını sen de biliyorsun, ben de biliyorum” dedi.

Doğru, Gülgün cin gibiydi. Moral verici laflarla onu oyalamak hiç de kolay bir iş değildi. “Sana vasiyetimdir, haberi aldığın anda yazımı yazacak mısın?” diye sorduğunda, “Hayır, söz filan vermiyorum; ayrıca ben senin yazını zaten yazdım.” dedim.

Sevgili Burhan vefat ettikten birkaç gün sonra Gülgün’ün doğum günü vardı ve ben o günlerde “Gülgün” diye bir yazı yazmıştım. Hatta daha sonraki günlerde zor tedavi süreçlerinde “Savaşçı” diye bir yazı daha yazdım.

Sevgili Gülgün, sıkıntılarını, dertlerini çok fazla paylaşmayı sevmezdi. Her zaman güçlü ve bakımlı olmayı sevdiği için birçok arkadaşımız, dostumuz hasta olduğunu bile bilmiyordu. Yıllardır verdiği mücadeleyi, sabahlara kadar çektiği şiddetli ağrıları bir tek kendine saklıyordu. Her gün birkaç kere yazışsak da bana da çok azını anlatıyordu. Sık sık nefes sorunu yaşadığı için genelde hep yazışıyorduk.

Yay burcunun bütün özelliklerini taşıyan Sevgili Gülgün gittiği yere hareket getirirdi. Çok iyi bir Yay burcuydu. Uyuşukluğa, tembelliğe, işleri savsaklamaya hiç tahammülü yoktu. Bir şey yapılacaksa hemen yapılsın bitsin isterdi. Ne trafik onu korkuturdu ne de yapılacak işlerin zorluğu. Hiç üşenmeden her yere giderdi.

İki Yay burcu olarak çok didişirdik ama çok da gülerdik. Güzel zamanlarımız o kadar çok ki anlatmakla bilmez. Atlanta toplantıları sonrası yediğimiz yemekler, içtiğimiz şaraplar, yaptığımız dedikodular hepsi teker teker gözümün önünden geçiyor. İyi ki de hepsini yapmışız. Kolay değil, 25 yıllık bir dostluktan söz ediyoruz.

Hayatımda hiç Paris’e gitmemiştim. İş için gittiğimizde toplantı sonralarında iki yarım günde bana bütün şehri gezdirmişti. Gülgün şehri çok iyi bildiği için beni görülmesi gereken her yere götürmüştü. Eyfel Kulesi’nin ikinci kısmına çıkmak için çok kuyruk olduğunu görünce ben vazgeçmiştim. “Başka bir zaman da o kısmını görürüm.” dememe kalmadan Gülgün kuyruğa girmişti bile. İyi ki de girmiş. Kısıtlı zamanda onun sayesinde en tepeye kadar çıkabilmiştik.

Geçen sene; gittiğimiz, gördüğümüz yerlerden konuşurken benim hiç Amsterdam’a gitmediğimi öğrenmişti. Birçok yere gittim ama hiç Amsterdam’a yolum düşmemişti. “Ben Amsterdam’ı çok iyi bilirim, benim iyileşmemi bekle, ben oradayken gel, seni orada ben gezdireceğim." demişti. Sözünü tutmak için çok uğraştı, çok savaştı, çok acılar çekti ama maalesef başaramadı. Çok erkenden bizi derin üzüntüler içinde bırakarak gitti. Bilmiyorum ne olur ama ben artık hiç Amsterdam’a gitmesem de olur. Bu satırları gözyaşı akıtmadan yazabilmek o kadar zor ki…

Allah’ın takdiri olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir gün hepimiz gideceğiz ama yine de içimizdeki “çok erken oldu” duygusunu bastıramıyoruz. Dün akşam sevgili Maya, “Ne diyeyim, kader utansın.” dediğinde “Gülgün savaşçıdır, buradan da çıkacağına çok inanıyorum.” demiştim. Maya’ya mı moral veriyordum yoksa kendime mi hiç bilmiyorum.

Sevgili Maya, Gülgün’ün bütün özelliklerini taşıyan çok becerikli ve akıllı bir kız. Kendi ayakları üzerinde durabilen ve her şeyini halledebilen özellikleri olduğunu çok iyi biliyorum. Maya’cım bu sözüm de sana: Her an yanında olabilecek akrabaların olduğunu biliyorum. Her istediğinde veya ihtiyacın olduğu anda benim de bir milim arkanda olduğumu hiç unutma. Göz ucunla arkaya doğru baktığında ben her zaman orada olacağım.

Çok üzgünüm dostlar. 25 yıllık arkadaşımın, dostumun son arzusunu yerine getirmeye çalıştım. Bir yazı yazmadım; kafamdaki, kalbimdeki dostumu paylaştım sizlerle. Seni hiçbir zaman unutamayız, mekânın cennet olsun Sevgili Gülgün.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

7 yorum:

  1. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun abi .Başınız sağ olsun

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar hayat dolu, herkesin derdine koşuşturan güzel bir insandı. Nurlar içinde uyusun😢

    YanıtlaSil
  3. Başın sağolsun. Arkadaşın nurlar içinde yatsın

    YanıtlaSil
  4. Çok üzüldük....acımız tarifsiz gerçekten :( tüm sevenlerine sabırlar diliyorum

    YanıtlaSil
  5. Serra Tevrüz5 Temmuz 2021 18:03

    Ne kadar içten bir şekilde duygularınızı yazıya dökmüşsünüz. Başımız sağ olsun.. Ah canım Gülgün ablacığım, seneler önce kendime rol model olarak gördüğüm de ilk kişi sendin. Maya'yı her zaman kız kardeşim gibi gördüm ve de senin güçlü özelliklerini hep yansıttığını defalarca söyledim. Çok ama çok üzgünüm, acımız tarifsiz. Maya bizlere emanet, için rahat etsin canım Gülgün ablacığım. Burhan abiyle hiç tanışma fırsatı bulamamıştım ama biliyorum ki birbirinize kavuştunuz. Işıklar içinde uyu.

    YanıtlaSil
  6. Böyle olumlu ve dolu dolu yaşayan, mücadele eden Gülgün Hanım'ın nur içinde yatmasını dilerim. Senin ve sevdiklerinin başı sağ olsun sevgili Emin Bey dostum. Yekta Özcan Özözer

    YanıtlaSil
  7. Başınız sağ olsun, Emin bey. Acınızı çok iyi anlıyorum. Sevdiklerimizle yaşadığımız güzel anlar tek tesellimiz oluyor.

    YanıtlaSil