23 Ocak 2022 Pazar

Ben Zarar Vermiyorum

Günaydın Dostlar,

Dünyamızın atmosferine çok zarar verildiğini ve bu işin süratle kötüye gittiğini hepimiz biliyoruz. Bu konular ne zaman gündeme gelse benim aklıma da iki üç ay önce dünyamızı kurtarmak için Avrupa’da yapılan liderler toplantısı geliyor. Toplantıda uyuyan liderlerin görüntülerini hepimiz hatırlıyoruz.

Neden uyuyorlardı? Çünkü, çok fazla bir şey değişmeyeceğini onlar da biliyorlar da ondan. Dünyada iki yüzden fazla ülke varken sadece iki ülke atmosfere verilen zararın yarısından sorumlu. Bunlar da Amerika Birleşik Devletleri ve Çin.



Uyuyoruz ama bir yandan da görülmemiş işler oluyor. Bitmeyen yangınlar, eriyen binlerce yıllık buzullar, hiç görülmemiş hastalıklar, kaybolan mevsimler; hepimizin hayatını derinden etkiliyor. Fenerbahçe’nin bile futbolu bozuldu.

Çevresel sorunları çözmek maliyet getiriyor. Bu tip bir maliyeti de hiçbir ülke göze almak istemiyor. Zaten salgın kaynaklı büyük bir ekonomik kriz yaşanırken, enflasyon dünyanın her ülkesinde artmışken kimse daha fazla maliyet yaratacak işlere girişmek istemiyor. Bir nevi “Batarsak hep beraber batarız.” diyorlar.

Çevreye daha az zarar veren bir ekipman veya araç almak istediğiniz zaman, muhakkak daha fazla para harcamanız gerekiyor. Bazı duyarlı ve iyi niyetli firmalar bu masrafı göze alıyorlar ama onların iyi niyeti çevrenin daha fazla zarar görmesini önlemiyor.

Nasıl mı? Hemen anlatayım. Kabaca bir hesap yapalım mı?

Bir ekipman düşünün. Firmanın birinde bu ekipmandan yüz adet olduğunu ve her birinin çevreye on birim zarar verdiğini düşünelim. Bu da toplamda 100 X 10 = 1.000 birim zarar demek oluyor.

Firmalar büyüyor, işler büyüyor ve daha fazla ekipman alma ihtiyacı doğuyor. Aynı zamanda da bazı ekipmanlar eskiyor ve yenilenmesi gerekiyor. Her sene ekipmanların %10’un yenilendiğini ve %10 oranında da yeni ekipman alındığını düşünelim.

İyi niyeti ve duyarlı firma, daha fazla para harcıyor ve 10 birim zarar veren değil de yeni geliştirilmiş 8 birim zarar veren üniteleri satın alıyor. Doğayı kurtarmak için parayı harcadılar ve çevreye daha az zarar veren ekipmanlar aldılar. Allah razı olsun. Doğal olarak, bunu da her ortamda anlatıyorlar. “Biz çevre dostu firmayız ve artık daha az zarar veren ekipmanlar alıyoruz.” diyorlar. Çok doğru ve çok güzel bir hareket.

Niyetleri iyi olsa da sonuçlar her zaman arzu edildiği gibi olmuyor. Gelin bu seneki toplam zararı beraberce hesaplayalım. Hatırlayacağınız gibi geçen seneki toplam zararımız 1.000 birimdi.

Ne yaptık? Eskiyen ve eski teknoloji ile üretilmiş 10 üniteyi kullanımdan kaldırdık. Yani eski teknoloji ile üretilmiş 90 ünite kaldı elimizde. Bu da 90 X 10 = 900 birim zarar ediyor.

Yenilediğimiz 10 birim artık 10 değil de 8 birim zarar veriyor. Bunlar daha çevreci ürünler. Bunların zararı da 10 X 8 = 80 birim zarar.

Son olarak da büyüyen işlerimiz için aldığımız 10 ünite var. Bunlar da yeni teknoloji ve bunların verdiği zarar da 10 +-X 8 = 80 birim.

Toplama baktığımızda karşımıza şu şekilde bir tablo çıkıyor.

Eskiden kalan 90 ünite: 900 birim zarar.

Yenilenen 10 ünite: 80 birim zarar.

Büyüyen iş için alınan 10 ünite: 80 birim zarar

Toplam: 900 + 80 + 80 = 1.060

Maalesef gerçekler üç aşağı beş yukarı böyle dostlar. Az sayıdaki duyarlı firma, çevreyi korumak için maliyetlerini arttırmayı göze alıyorlar ama toplam da genelde arzu ettiğimiz yere varamıyoruz.

Kısa vadede istediğimiz sonuçları alamasak da herkes bu tip çalışmaları yapmaya devam etmeli. Çok daha fazla firma bu işe gönül vermeli ama devletler bu işe ciddi bir şekilde yaklaşmazsa hiçbir yere varamayız.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

16 Ocak 2022 Pazar

Ruhsuzluk

Günaydın Dostlar,

Ruhsuzluk ve mutsuzluk kol kola gezerler. O yüzden bu yazının başlığı "mutsuzluk" da olabilirdi. Hangisinin hangisini doğurduğu tavuk ile yumurta ilişkisi gibi bir şeydir.



Bütün şirketlerin en büyük hedefi (doğal olarak) para kazanmaktır. Yatırım yapan insanlar, yatırdıkları paranın karşılığını almak isterler. Para kazanamamak da olabilecek en kötü sonuç olarak görülür. Kimsenin anlamadığı veya anlamak istemediği daha büyük sorun ise “mutsuzluk kültürü” oluşmasıdır. Finansal veya işletmeye yönelik sorunları alacağın önlemlerle kısa süre içinde çözebilirsin ama mutsuz ve ruhsuz bir kültürü yıllarca değiştiremezsin.

Neden değiştiremezsin? Ruhsuzluk kültürü, yıllarca minik mutsuzluk parçalarının üst üste konulmasıyla oluşur. Bilerek veya bilmeyerek yaratılan bu dağı, bir gecede aşamazsın. Oluşması nasıl yıllar sürdüyse ortadan yok olması da yıllar sürer. Herkesin maaşını ikiye katlasan yine bir yere varamazsın. Maaş arttırmanın yaratacağı mutluluk en fazla bir iki ay sürer.

Çeşitli şirketlere gittiğim zaman, üst düzey yöneticiler “Bu mutsuzluk kültürü nasıl oluştu, bilmiyoruz.” diyorlar. Ben size anlatayım. Yıllarca yapılan adaletsiz davranışlar ve işlerin adaletsiz yapıldığı yönünde verilen izlenimler yüzünden oluştu. Günü kurtarmak için verilen sözlerin bir daha hiç gündeme gelmemesi yüzünden oluştu. İş yapanların değil de laf yapanların yol alması yüzünden oluştu. Tembellerin işi halledemeyeceği bilindiği için bütün işlerin işi sonlandırabileceklere verilmesi yüzünden oluştu. Maaş ve seviye adaletsizlikleri yüzünden oluştu. Birileri aralıksız çalışırken sigara odalarındakilerin çevre yapması yüzünden oluştu. İnsanların kendilerini benzer şirketlerdeki çalışanların haklarıyla ve kültürleriyle mukayese etmesi yüzünden oluştu. Aralıksız çalışan ama kendini satma yönü güçlü olmayan insanların yok sayılması yüzünden oluştu.


Böyle bir kültür yerleştiği zaman, bunun aşılmasının çok zor olduğunun en güzel örneğini futbol takımlarında görüyoruz. Hocalar gelip gidiyor, futbolcular transfer ediliyor ama bir türlü netice değişmiyor. Neden? Ruhsuzluk ve mutsuzluk kültürü yerleşti de ondan. Yıllardır da devam ediyor. Teknik analizlerle veya oyun sistemleriyle çözülemiyor.

Yeni gelenin mutsuzluk kültürüyle ne alakası var? Bu ortamda bir geçmişi olmadığına göre son derece mutlu ve enerjik geliyor olması gerekmez mi? Gerekir tabii. Zaten öyle de geliyorlar ama havadaki mutsuzluk ve ruhsuzluk baloncuklarının onları da etkilemesi çok uzun sürmüyor. En fazla iki ay içinde sanki yıllardır orada çalışıyormuş gibi davranmaya başlıyorlar.

Fenerbahçe örneğine baktığımızda bu kültürün sadece futbol takımında değil, diğer branşlarda da yerleştiğini görüyoruz. En başarılı olarak gördüğümüz basketbol ve voleybol takımlarında bile eski hırs ve enerji yok. Ruhsuzluk kültürü onları da etkiledi.

Mutsuz insanlarla hiçbir yere varamazsınız. Bütün ortamlar için çok geçerli olan bir parametreden söz ediyoruz. Bir ailede bütün bireylerin sürekli olarak mutsuz olduğunu düşünebiliyor musunuz? İlk fırsat doğduğunda insanlar kendi yollarını çizip o aileden ayrılmak isterler. İşyerlerindeki ailelerde de durum birebir aynı. Kimse yıllarca mutsuz bir şekilde oturmaz. Fırsatını bulan gider. Tabii burada hiçbir neden yokken kendini mutsuz etmek için elinden geleni yapan insanlardan söz etmiyorum. O başka bir sabahın konusu.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

9 Ocak 2022 Pazar

Patladı

Günaydın Dostlar,

Her gün bir şeyler patlıyor. Ya döviz patlıyor ya da müthiş bir haber. Her haber “büyük bomba” denilerek anlatılıyor. Her şeyin sürekli patlamasından bıktık, usandık. Artık hiçbir şeyin patlamadığı günler istiyoruz.

O kadar bıktık ki ne iyi ne kötü hiçbir türlü patlama duymak istemiyoruz. Sakin günlere hasret kaldık. Haber kıtlığı yaşanırsa (bu ülkede çok zor ama) dedikodular patlıyor veya bizim beceriksiz takımların emekli olmuş futbolcu transferleri patlıyor.



“Fenerbahçe bombayı patlattı.” gibi laflardan çok sıkıldım. Nedense patlamalar hep transfer masalarında oluyor. Sahalarda o patlamaları hiçbir zaman göremiyoruz. Transferin nükleer bombaları, sahaya çıkınca havası alınmış balon gibi oluveriyorlar.

Bizler zaten patlamalar konusunda büyük travmalar yaşamış bir nesiliz. Patlama haberleri bize çocukluğumuzu hatırlatıyor. En gündemde olan konu da tüp patlamasıydı. Ben Ankara’da büyüdüğüm için çok fazla tüple haşır neşir olmadım ama İstanbul’a her gediğimizde tüplerle bir kere daha tanışırdık. Dedemlerin evinde tüp olmasa da birçok evde vardı.

Neden herkes tüplerden çekinirdi? Sık sık patlardı da ondan. Şimdi de (Allah korusun) zaman zaman tüp patlamaları duysak da o günlerde çok daha fazla duyardık. Bunun en büyük nedeni tüplerin şimdiki kadar iyi olmamasıydı. Tabii bütün kabahati tüplere yükleyemeyiz, insanlar da şimdiki kadar bilinçli değildi. Şimdi çok daha dikkatliyiz. Halen yapılıyor mu bilmiyorum ama insanların çakmakla tüp kontrol ettiği günleri çok net olarak hatırlıyorum.

En çok evdeki tüplerle haşır neşir olsak da diğer yerlerdeki tüpler de patlardı. Bunların da en meşhuru, hastanelerden tutun da üretim tesislerine kadar birçok yerde kullanılan oksijen tüpleriydi.

Genç arkadaşların aklına bile getiremeyeceği bir diğer konu da şofbenlerin patlamasıydı. Ne olurdu da patlardı bilmiyorum ama su yeterli gelmeyince alev söner ve bir çeşit gaz birikimi olurdu diye hatırlıyorum. Maalesef bu şekilde zehirlenen çok fazla insan da oldu.

Şofben patladığı zaman banyo harabeye dönerdi. Duvardaki fayanslar bile yerlerinden çıkardı. Hepimiz korkuyla şofbenin sesini dinlerdik. Ses normal geliyor mu acaba diye tetikte olmanız gerekiyor. Aksi takdirde zehirlenmeden tutun da banyonun başınıza yıkılmasına kadar her şey başınıza gelebilir.

Tüp patlaması kadar yaygın olmasa da ara sıra elektriksel patlamalar da duyardık. Elektrik trafoları ve panoları da patlardı. Ben son zamanlarda böyle bir haber duyduğumu hatırlamıyorum. Ne olurdu da bunlar patlardı? Hiç hatırlamıyorum. Muhtemelen bir şeyler kısa devre yapardı. Bir diğer gerçek de bu tip patlamaların genellikle bakım onarım çalışmaları sırasında olmasıydı. Durup dururken patlama ihtimali daha azdı.

Araçlarda bırakılan deodorant, sprey gibi malzemelerin patladığını hiç duydunuz mu? Vallahi, biz duyardık. Bırakılan malzemeler sıcaktan patlardı. Bu durum bugün için de geçerli. Yine bırakırsak yine patlar.

Bakkaldan aldığımız üç kuruşluk naylon topların iki vuruşta patlamasını daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Her gün top parası istemekten bıkmıştık. Yanılmıyorsam fiyatı da 25 kuruştu, daha sonra 50 kuruş oldu. Eminim aileler de top parası vermekten bıkmıştı. Güzel futbol topları vardı da biz mi oynamadık? Gerçek bir futbol topu alabilmek hayal gibi bir şeydi.

Her ne kadar “patlama” kelimesi son yıllarda büyük haberleri vurgulamak için kullanılsa da bizler için genelde negatif bir anlamı vardır. Bu sabah aklıma gelen ana konuları yazmaya çalıştım. Bunların dışında da çok geniş bir yelpaze var. Ne telefonumuz patlasın ne de ödümüz. Allah hepimize patırtısız, gürültüsüz, patlamaları olmayan güzel bir hayat nasip etsin.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

4 Ocak 2022 Salı

Ekonomi Postası Aralık 2021

Günaydın Dostlar,

2021 yılını geride bıraktık. Gelin beraberce aralık ayındaki gelişmelere bir göz atalım.



Türkiye’de, ekimde %19,89 olan yıllık tüketici enflasyonu, kasımda %21,31’e yükseldi. Beklenti %20,70 olması yönündeydi. Bu aşamada, açıklanan resmi enflasyon Merkez Bankasının %15’lik politika faizinin çok üzerinde kaldı. Bir önceki aya göre açıklanan enflasyon da %3,51 oldu. Aylık enflasyonun %3,00 olması bekleniyordu. Geçen ayki değer %2,39 idi.

Ekimde %46,31 olan Üretici Fiyat Endeksi, kasımda yıllık %54,62 oldu. Bir önceki aya göre %9,99 oranında artış oldu. Geçen ayki artış %5,24 oranındaydı. Bu rakam 2002 Haziran ayından bu yana kaydedilen en yüksek yıllık üretici enflasyonu oldu.

Dış ticaret açığı kasımda 5,3 milyar dolar oldu. Türkiye’nin ihracatı kasım ayında %33,4 artarak 21,5 milyar dolar, ithalatı %26,7 artarak 26,8 milyar dolar oldu.

Merkezi yönetim bütçesi 2020 yılı kasım ayında 13,43 milyar TL fazla vermiş iken 2021 yılı kasım ayında 31,99 milyar TL fazla verdi. 2020 yılı kasım ayında 22,92 milyar TL faiz dışı fazla verilmiş iken 2021 yılı kasım ayında 47,32 milyar TL faiz dışı fazla verildi.

TCMB’nin yayımladığı konut fiyat endeksine göre ekimde fiyatlar bir önceki yılın aynı dönemine göre %40,0 arttı. Aylık bazda artış ise %5,5 oldu. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla %38,7, %36,1 ve %40,2 oranlarında arttı.

Açıklanan rakamlara bakıldığında, işsiz sayısı bir önceki aya göre 75 bin kişi azalarak 3 milyon 717 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise %11,2 seviyesinde gerçekleşti. Bir önceki ay açıklanan oran %11,5 olarak belirtilmişti. İşsizlik rakamı, son üç ay içinde en az bir defa iş arama kanallarını kullanan ve on beş gün içinde işe başlamaya hazır olan insanları kapsar.

Merkez Bankası 16 Aralık’ta politika faizini %15’den %14’e indirdi. Piyasada genel beklenti faizin indirileceği yönündeydi. Piyasa tarafından bekleniyor olsa da indirim, dolar kurunun çok kısa bir sürede 15,45 TL’nin, euro kurunun da 17,45 TL’nin üzerine çıkarak rekor kırmasına neden oldu.

2021 yılında 2.825,90 TL olan asgari ücret %50 oranında bir artışla 2022 yılı için net 4.250 TL oldu. Asgari ücretten alınan gelir vergisi ve damga vergisi de kaldırıldı. Bu iki verginin kalkmasıyla işveren kesimi 450 TL ilave maliyetten kurtuldu.

Amerika’da, tarım dışı istihdam kasımda 210 bin artışla beklentilerin altında kaldı. Ekonomistlerin artış beklentisi 550 bin artması yönündeydi. İstihdam artışı, ABD Merkez Bankasının parasal sıkıştırma takvimi ve doların seyri açısından önem taşıyor. Ekim ayı tarım dışı istihdam artışı rakamı da 531 binden 546 bine revize edildi.

Kasım ayında işsizlik oranı %4,2’ye geriledi. Bu ay işsizliğin %4,5 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu. Önceki ay işsizlik oranı %4,6 idi.

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), kasımda bir önceki yılın aynı dönemine göre %6,8 artışla ekonomistlerin beklentisine paralel bir şekilde gerçekleşti. Söz konusu veri 1982’den bu yana en yüksek artışa işaret etti. Aylık bazda bakıldığında ise piyasanın beklentisi bir önceki aya göre %0,7 artması yönünde olsa da aylık enflasyonun %0,8 olarak kaydedildiği görüldü.

Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), kasımda tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Açıklanan verilere göre ÜFE, kasımda aylık bazda %0,8 arttı ve %9,6 ile 2010’dan beri en büyük yıllık artışı kaydetti. Beklentiler aylık %0,5, yıllık olarak da %9,2 artması yönündeydi. Geçen ay %6 oranında artmıştı.

Perakende satışlar kasımda aylık bazda yüzde %0,3 azalarak sürpriz yaptı. Ekonomistlerin ortalama beklentisi %0,8'lik artış yönündeydi. Ekim ayında %1,7’lik bir artış yaşanmıştı ve beklenti %1,2 artması yönündeydi.

ABD Merkez Bankası, beklentiler dahilinde politika faizini değiştirmeyerek %0,00-%0,25 aralığında sabit bıraktı. Fed piyasa aktörlerinin beklediği gibi varlık alımlarında azaltma patikasını hızlandırdı. Piyasanın merakla beklediği noktasal grafikten ise 2023 sonuna kadar en az altı faiz artışı beklentisi çıktı. Fed Başkanı Powell açıklamasında, Fed'in tam istihdam hedefine ulaşmadan faizi artırabileceğini söyledi.

Çin’de, TÜFE yıllık %2,3 olarak açıklandı. Beklenti %2,5 seviyesindeydi. Önceki ay %1,5 olarak açıklanmıştı. Aylık enflasyon için beklenti %0,3 olması yönündeydi ama gerçek rakam %0,4 gelerek beklentileri aştı. Geçen ay %0,7 olmuştu.

Almanya’da TÜFE yıllık %5,2 olarak açıklandı. Beklenti de %5,2 olması yönündeydi. Önceki ay da %5,2 olarak açıklanmıştı. Aylık enflasyon -%0,2 olarak açıklandı. Beklenti de -%0,2 olması yönündeydi. Geçen ay da oran aynıydı.

Brezilya’da TÜFE kasım ayında beklentilerin altında kalmasına rağmen 18 yılın zirvesine tırmandı. Tüketici fiyatları kasımda bir önceki yıla göre %10,74 artarken ekonomistlerin beklentisi %10,88’lik bir artış yönündeydi. Geçen ay %10,67 olarak açıklanmıştı.

Süpermarket Alışverişi

Benim aldığım ürünlerin fiyatları, benim aldığım süpermarkette aralık ayında geçen aya göre %17,66 oranında arttı. Geçen ay da %5,10 oranında arttığını düşünürsek iki ayın toplam artışı %23,66 oldu. Bu artışla beraber yılbaşından beri toplam artış oranı da %49,31 oldu.

Geçen aya göre fiyatı en fazla artan ürünler: Hıyar Badem: %95,31, Tereyağı: %62,26, Un: %48,12, Tuvalet Kâğıdı: %44,41, Süt: %43,23.

Geçen aya göre fiyatı en fazla düşen ürünler: Atom Salata: %18,31, Kuru Soğan: %17,54, Earl Grey Çay: %14,19, Yeşil Çay: %10,16, Limon: %5,82.

Yılbaşına göre fiyatı en fazla artan ürünler: Tuvalet Kağıdı: %108,34, Diş Macunu: %96,42 Süt: %95,04, Patates: %90,90, Piliç Bonfile: %89,37.

Yılbaşına göre fiyatı en fazla düşen ürünler: Kuru Soğan: %18,38, Atom Salata: %18,24, Limon: %1,60.

Yılbaşına göre fiyatı düşük olan sadece üç ürün kaldı. Onlar da mevsimsel indirimde olan ürünler.

Peki, bu artışlar ve indirimler bu ay en çok hangi günlerde olmuş? Artışlar en çok perşembe (%28,00) ve salı günlerinde olmuş (%22,67). İndirimler de en çok cumartesi (%37,50) ve perşembe günlerinde olmuş (%34,38).

Hatırlayacağınız gibi ocak ayında, takip ettiğim 50 süpermarket ürününden 28 tanesinin fiyatı hiç değişmemişti. Şubat ayı sonunda yılın ilk gününden beri fiyatı hiç değişmeyen ürün sayısı 17’ye inmişti. Temmuz ayı sonunda fiyatı hiç değişmeyen tek bir ürün bile kalmadı. Bu rakam haziran ayında 5’ti. Son kalan beş ürün yedi ay direnebildi ve pes ettiler.

İndirimler süpermarketlerde bütün hızıyla devam ediyor. Her gün bir şeyler ciddi boyutta indirimde oluyor. Biraz takip ederseniz çok uygun fiyatlarla alışveriş yapabilirsiniz.

Damacana

Nisan ayında damacana fiyatları %6,06 oranında arttıktan sonra ekim ayında da %11,43 oranında bir zam daha yapılmıştı. Aralık ayının son haftasında %20,51 oranında bir zam daha yapıldı. Böylece bu yıl içindeki toplam zam %42,42 oldu. Damacana siparişlerinizi akıllı telefonlar üzerindeki aplikasyonlar üzerinden vermenizi şiddetle tavsiye ederim. Hemen hemen her markanın kendi aplikasyonu var. Uygulamayı telefonunuza indirip siparişlerinizi buradan vermezseniz bayilerin belirlediği fiyatlardan ödeme yapmak zorunda kalabilirsiniz.

Şeker

Aralık ayında, şeker fiyatı Kasım 2021 fiyatlarına göre dünya borsalarında %2,26 (USD) oranında azaldı. Böylece Aralık 2020’den beri toplam artış da %24,33 olarak hesap edildi.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 527,20 USD (12 Kasım 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 418,70 USD (22 Haziran 2021)

Aralık 2020’den beri Londra Borsasında şeker fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %24,33 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Süpermarket raflarındaki şeker fiyatı %18,90 oranında arttı.

Kahve - Kakao

Kahve fiyatları artmaya devam etti. Brezilya’dan Vietnam’a kadar küresel tedarik sıkıntıları, olumsuz hava koşulları, navlun sıkıntıları ve gübre maliyetlerindeki artış New York Borsasında kahve fiyatlarının son yedi yılın en yüksek seviyeye çıkmasında etkili oldu. En büyük üreticilerden Brezilya’da kuraklık nedeniyle üretim düşerken Kolombiya’da da aşırı yağmurlar üretime zarar verdi.

Aralık ayında kahve fiyatı Kasım 2021 fiyatlarına göre dünya borsalarında %5,28 (USD) oranında arttı. Böylece Aralık 2020’den beri toplam artış da %93,32 olarak hesap edildi.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 250,20 USD (6 Aralık 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 120,90 USD (06 Ocak 2021)

Aralık 2020’den beri Amerika Borsası’nda kahve fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %93,32 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Süpermarket raflarındaki kahve fiyatları aralık ayında %31,60 oranında arttı.

Kakao fiyatı aralık ayında Kasım 2021 fiyatlarına göre dünya borsalarında %1,62 (GBP) oranında azaldı. Böylece yılbaşından beri toplam düşüş %3,78 olarak hesap edildi.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 1.970,00 GBP (03 Mart 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 1.511,00 GBP (10 Aralık 2021)

Aralık 2020’den beri Londra Borsası’nda kakao fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %3,78 oranında azalmış olduğunu görüyoruz.

Süpermarket raflarındaki kakao fiyatları %9,80 oranında arttı.

Yumurta

Kasım ayında yumurta fiyatları Ekim 2021’e göre Başmakçı Borsası’nda %5,22 oranında artmıştı. Aralık ayında %22,40 oranında bir artış daha oldu. Başta yem olmak üzere yumurtacıların girdilerinin çoğunun dövizle alınıyor olması gelen zamların en büyük nedeni. Yem olarak kullanılan ürünlerin çoğunun fiyatı geçen seneden bugüne kadar %100 civarında arttı. Başmakçı, Türkiye’de yumurta fiyatlarını belirleyen önemli borsalardan biridir. Toplamda da Aralık 2020’ye göre yumurta fiyatları %54,08 oranında artmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 1,30 TL (20 Aralık 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 0,45 TL (05 Temmuz 2021)

Aralık 2020 ile mukayese ettiğimizde yumurta fiyatının %54,08 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Bu artışlar marketlere nasıl yansıdı? Yumurta fiyatı raflarda geçen aya göre %18,65 oranında arttı.

Toplamda da Aralık 2020’ye göre marketlerde yumurta fiyatları %49,66 oranında artmış oldu.

Süt

Hatırlayacağınız gibi, yılın ilk gününde çiğ süt fiyatları %21,74 oranında artmıştı ve bu da yılın ilk gününden itibaren fiyatlara yansımıştı. Mayıs ayında %3,57 oranında bir zam yapıldıktan sonra, temmuz ayı içinde %10,34 oranında bir zam daha yapıldı. Aralık ayında %36,29 oranında bir artış daha oldu. Böylece Aralık 2020 ile mukayese ettiğimizde toplam %89,62 oranında zam yapılmış oldu.

Aralık 2020’den beri süt fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %89,62 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

İçki - Sigara

Aralık ayının ilk haftasında bütün firmalar sigara fiyatlarını arttırdı. Benim takip ettiğim sigaraların fiyatı ortalama %11,64 oranında arttı. Çok içilen “M” 21,00 TL, “K” 19,00 TL, “W” 19,00 TL oldu. İstanbul ve Ankara’nın semti de 18,00 TL oldu.

Doğalgaz – Elektrik - Su

Doğalgaz fiyatlarına 1 Temmuz 2021 itibarıyla %12 oranında zam yapıldığı açıklanmıştı. Yılın ilk altı ayında da %1’lik zamlar yapılmıştı. Ağustos, eylül, ekim, kasım ve aralıkta zam yapılmadı. Yılbaşından beri toplam artış %18,95 oldu. Her ne kadar açıklanan toplam artış %18,95 olsa da benim faturam bu dönemde %23,13 oranında arttı.

Elektrik fiyatlarına hatırlayacağınız gibi temmuz ayında %15 oranında zam yapılmıştı. Bunun bir kısmı temmuz ayına yansımış, büyük bir kısmı da ağustosa kalmıştı. Aralık ayında geçen aya göre fiyatlarda bir değişiklik olmadı. Böylece elektrik fiyatı Aralık 2020’den beri toplamda %22,19 oranında artmış oldu. 1 Ocak 2021’de de %6’lık bir zam yapılmıştı.

Su fiyatlarına İSKİ 1 Ocak 2021 tarihinde %6,84 oranında zam yapmıştı. Eylül ayında %15,60 oranında bir zam daha yapıldı. Ekim, kasım ve aralık aylarında fiyatlarda başka bir güncelleme olmadı. Böylece Aralık 2020’den beri toplam %23,56 oranında zam yapılmış oldu. Bu fiyatın üzerine KDV ve ÇTV eklendiğini de ayrıca belirteyim. Su fiyatı kullandığınız miktara çok bağlı. 15m3’e kadar olan kullanımlarda birim fiyat 5,56TL/m3, 15m3’ün üstündeki kullanımlar için birim fiyat 8,35TL/m3. Gördüğünüz gibi arada çok fark var. İSKİ, son üç yıldır kullandığınız her m3 başına 0,200m3 suyu insani kullanım hakkı olarak ücretsiz veriyordu. Bu uygulama Sayıştay tarafından mevzuata aykırı bulundu ve yürürlükten kaldırıldı. Böylece kasım ayından itibaren faturalarımız %20,0 oranında artmış oldu. Yılbaşından beri benim faturamdaki artış oranı da %48,73 oldu. Kanuni düzenleme yapıldıktan sonra bu uygulamanın tekrar konulacağı belirtiliyor.

Ham Petrol

Petrol fiyatları, Omikron'a dair endişelerin azalması ve Suudi Arabistan'ın fiyatları artırmasıyla yılın son günlerinde yükselişe geçti. Omicron varyantının hızla yayılmasına karşın; hükümetlerin çok fazla kapatma, karantina tedbirlerine başvurmamalarına bağlı olarak global talep üzerinde ciddi bir etki oluşmayacağı değerlendirmeleri petrol fiyatlarını yükseltti. 

Brent petrol fiyatı (USD), (son günlerdeki artışa rağmen) aralık ayında bir önceki aya göre %7,31 oranında azaldı. Bu düşüşle beraber Aralık 2020’den beri toplam artış %47,91 oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 86,40 USD (26 Ekim 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 51,09 USD (04 Ocak 2021)

Aralık 2020’den beri Brent petrol fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %47,91 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Dolar - Euro

Dolar kuru, Merkez Bankasının faiz indirme kararından sonra bu yılki en yüksek değerine ulaştı.

Aralık ayında dolar endeksi bir önceki aya göre %0,86 oranında değer kazandı.

ABD 10 yıllık tahvil faizleri geçen aya göre %6,09 oranında değer kaybetti.

Dolar aralık ayında geçen aya göre %28,95 oranında değer kazandı. Bu artışla beraber Aralık 2020’ye göre toplamda %76,33 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 17,5046 TL (21 Aralık 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 6,9275 TL (17 Şubat 2021)

Aralık 2020’de dolara yatırım yapmış olsaydınız Aralık 2021’de ne kadar kazanmış olurdunuz? %76,33.

Gelin bir de 2019’a bakalım. Aralık 2019’da dolara yatırım yapmış olsaydınız Aralık 2021’de ne kadar kazanmış olurdunuz? %133,45.

Euro/USD oranı aralık ayında geçen aya göre %0,91 oranında azaldı. Bu düşüşle beraber Aralık 2020’den beri toplamda %7,13 oranında azalmış oldu.

Euro da geçen aya göre %27,80 oranında değer kazandı. Bu artışla beraber Aralık 2020’ye göre toplamda (dolara benzer bir şekilde) %63,90 oranında değer kazandı.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 19,7143 TL (21 Aralık 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 8,4019 TL (19 Şubat 2021)

Aralık 2020’de euroya yatırım yapmış olsaydınız Aralık 2021’de ne kadar kazanmış olurdunuz? %63,90.

Bir de 2019’a bakalım. Aralık 2019’da euroya yatırım yapmış olsaydınız Aralık 2021’de ne kadar kazanmış olurdunuz? %137,59.

Altın - Gümüş - Platin

Altın fiyatları, 2021’e 450 TL seviyelerinde başladı. Yılın ikinci çeyreğinde 530 TL seviyelerine kadar yükseldi. Eylül ayına kadar 500 TL’nin altında hareket eden gram altın, TCMB’nin faiz indirim döngüsüne girmesi ile birlikte dolar/TL kurundaki sert yükselişlerin etkisiyle hızla arttı. Kasım’da 600 TL üzerine tırmanan gram altın, aralık ayında dolar/TL’nin tarihi zirvesini görmesi ile birlikte rekor kırarak 1.000 TL’nin üzerine tırmandı. Kur korumalı mevduat sisteminin açıklanmasıyla birlikte döviz kurlarındaki sert düşüş sonrası altın fiyatları da 700 TL’nin altına çekildi.

Gram altın aralık ayında geçen aya göre %22,92 oranında değer kazandı. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %68,82 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 966,494 TL (19 Aralık 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 397,250 TL (18 Şubat 2021)

Aralık 2020’de altına yatırım yapmış olsaydınız Aralık 2021’de ne kadar kazanmış olurdunuz? %68,82.

Ons altın fiyatları, spot piyasada 2021 başında 1.900 USD seviyelerinden başladı. Şubat ayında 1.950 USD seviyelerini görse de mart ayında 1.680 USD seviyelerine kadar geriledi. Sene sonuna kadar dalgalı bir seviye izleyen altın, yılı ons başına 1800 USD seviyelerinde kapattı.

Ons altın aralık ayında geçen aya göre %1,56 oranında değer kaybetti. Şu anda Aralık 2020’ye göre %3,83 oranında değer kaybetmiş durumda.

Bu da gösteriyor ki gram altındaki yükselişin hepsi kurdan gelmiş durumda.

Aralık ayında altının gümüşe oranı %5,91 oranında artarak 79,700 olarak gerçekleşti.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 82,039 (15 Aralık 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 63,359 (01 Şubat 2021)

Gümüş fiyatları, 26,0 USD olarak belirlediği hedefinden, ABD’de faiz artışının 2022 ortalarında geleceği beklentisinin dolar endeksini güçlendirmesiyle saptı. Aynı sebeple ons altında da gerileme yaşandı. Ancak altından daha sert geri çekilen ons gümüşteki satışlar, altın/gümüş rasyosunun ivme kazanmasıyla güçlendi. Son elli günde ortalama 75,10 seviyesinde bulunan altın/gümüş rasyosu 75,50 seviyesinin üzerine yerleşti. Bu girişimin hızlanması durumunda altın/ gümüş oranı 76,50'deki dirence doğru hareket edebilir ve analistlere göre bu gümüşteki satış baskısını artırabilir.

Gram gümüş fiyatları aralık ayında geçen aya göre %16,13 oranında değer kazandı. Toplamda Aralık 2020’den beri %57,86 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 11,8056 TL (17 Aralık 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 5,9212 TL (15 Ocak 2021)

Aralık 2020’de gümüşe yatırım yapmış olsaydınız Aralık 2021’de ne kadar kazanmış olurdunuz? %57,86.

Ons gümüş, 2021 yılında altına kıyasla üç kat daha çok değer kaybetti ve 2014'ten bu yana en kötü yılını geçirdi.

Ons gümüş fiyatı, aralık ayında geçen aya göre %7,08 oranında değer kaybetti. Bu düşüşle beraber toplamda Aralık 2020’den beri %10,60 oranında değer kaybetmiş oldu.

Platin fiyatları, aralık ayında geçen aya göre %14,87 oranında değer kazandı.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 497,63 TL (19 Aralık 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 255,69 TL (14 Eylül 2021)

Ons platin aralık ayında geçen aya göre %8,63 oranında değer kaybetti. Bu düşüşle beraber toplamda Aralık 2020’den beri %8,99 oranında değer kaybetmiş oldu.

Metaller

Metal fiyatları Londra Metal Borsası tarafından açıklanıyor ve dünyanın her yerinde Amerikan doları üzerinden işlem görüyor.

Alüminyum, aralık ayında geçen aya göre %2,79 oranında değer kazandı. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %33,88 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 3.179,50 USD (18 Ekim 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 1.951,50 USD (19 Ocak 2021)

Aralık 2020’den beri alüminyum fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %33,88 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Alüminyum Alaşım aralık ayında geçen aya göre %5,80 oranında değer kaybetti. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %23,04 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 3.000,00 USD (09 Eylül 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 1.875,50 USD (21 Nisan 2021)

Aralık 2020’den beri alüminyum alaşım fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %23,04 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Kurşun aralık ayında geçen aya göre %1,80 oranında değer kaybetti. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %14,10 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 2.504,00 USD (18 Ağustos 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 1.896,00 USD (18 Mart 2021)

Aralık 2020’den beri kurşun fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %14,10 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Çinko aralık ayında geçen aya göre %3,60 oranında değer kazandı. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %22,60 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 3.814,00 USD (18 Ekim 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 2.539,00 USD (2 Şubat 2021)

Aralık 2020’den beri çinko fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %22,60 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Bakır aralık ayında geçen aya göre %2,07 oranında değer kaybetti. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %22,84 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 10.724,50 USD (10 Mayıs 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 7.741,50 USD (1 Ocak 2021)

Aralık 2020’den beri bakır fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %22,84 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Nikel, aralık ayında geçen aya göre %0,79 oranında değer kazandı. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %19,19 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 21.125,00 USD (24 Kasım 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 15.907,00 USD (09 Mart 2021)

Aralık 2020’den beri nikel fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %19,19 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Kalay üretimi azalıyor, stok düşüyor, ton başına 40 bin doları gören fiyatlar 30 yılın en büyük yıllık artışına ilerliyor. Kalay tedarikinin zorlaşması güneş, otomobil ve elektronik sektörlerinin sıkıntılarını artırıyor.

Aralık ayında kalay fiyatları geçen aya göre %0,86 oranında değer kazandı. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %100,44 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 40.900,00 USD (25 Kasım 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 20.540.00 USD (1 Ocak 2021)

Aralık 2020’den beri kalay fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %100,44 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Hasır Çelik aralık ayında geçen aya göre %3,95 oranında değer kaybetti. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %19,87 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 794,00 USD (12 Mayıs 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 563,00 USD (1 Şubat 2021)

Aralık 2020’den beri hasır çelik fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %19,87 oranında artmış olduğunu görüyoruz.

Demir Cevheri fiyatları, Çin bankalarının ekonomiye desteği hızlandırmaları ve çelik üretim tesislerinin yıl sonuna doğru üretimi arttırmaları ile birlikte yükselişini sürdürerek son iki ayın zirvesine ulaştı.

Fiyatlar aralık ayında geçen aya göre %15,31 oranında değer kazandı. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %27,22 oranında değer kaybetmiş oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 219,77 USD (16 Temmuz 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 91,98 USD (09 Kasım 2021)

Aralık 2020’den beri demir cevheri fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %27,22 oranında azalmış olduğunu görüyoruz.

Kereste

Mayıstaki rekor zirvelerden eylüldeki 500 doların altına doğru yaşanan %70'lik bir düşüşün ardından, kereste vadeli işlemleri son yedi haftada kaybının çoğunu telafi etti ve ABD'de ev fiyatları üzerindeki kesintisiz baskıyı yeni yıla da taşıdı.

Gösterge kereste fiyatları, mayıstaki 1.700 USD üzeri rekor zirvelerden çöküş yaşamanın ardından ağustosta 450 USD’nin hemen altındaydı.

Piyasa hâlâ mayıs zirvesinin yaklaşık %40 altında olsa da yalnızca yedi haftada 400 USD’nin üzerindeki artışı 2020 ilkbaharından itibaren neredeyse bir yıl süren muhteşem kereste rallilerini hatırlatıyor.

Amerika kereste (lumber) fiyatı aralık ayında geçen aya göre %54,22 oranında değer kazandı. Böylece toplamda Aralık 2020’den beri %29,90 oranında değer kazanmış oldu.

2021 yılı içerisindeki en yüksek değeri: 1.686,00 USD (07 Mayıs 2021)

2021 yılı içerisindeki en düşük değeri: 454,20 USD (19 Ağustos 2021)

Aralık 2020’den beri kereste fiyatının ne kadar değiştiğine bakarsak %29,90 oranında artmış olduğunu görüyoruz. Bu rakam altı ay önce %159,38 seviyesindeydi.

Benzin - Motorin - Otogaz

Benzin fiyatları aralık ayında Kasım 2021’e göre %24,51 oranında arttı. Böylece Aralık 2020’e göre toplam artış %50,19 oldu.

Mazot fiyatları aralık ayında bir önceki aya göre %23,45 oranında arttı. Aralık 2020’ye göre toplam artış %62,61 oldu.

Otogaz fiyatları, aralık ayında bir önceki aya göre %18,05 oranında arttı. Aralık 2020’ye göre toplam artış %107,04 oldu.

Ulaştırma

Metro ve Marmaray’da kullanılan tam elektronik bilet (kısa mesafe) 1 Ocak tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 4,03 TL’den %36’lık bir artışla 5,48 TL’ye yükseltildi. Öğrenci bileti de 1,96 TL’den 2,66 TL’ye yükseldi.

Taksi açılış üreti 5,55 TL’den 7,00 TL’ye, kısa mesafe 14,50 TL’den 20,00 TL’ye, kilometre başına ödenen ücret de 3,44 TL’den 4,45 TL’ye çıkarıldı.

Boğaz Köprülerinde uygulanan tek yönlü ücretlendirme 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren iki yönlü olarak değiştirilmiştir. Tek yön otomobil geçiş ücreti 8,25 TL olarak belirlendi. Bu ücret geçen sene iki yön için 13,25 TL idi. Böylece fiyat %24,52 oranında zamlanmış oldu.

Avrasya Tüneli’nde 1 Ocak 2022 saat 00.00’dan itibaren tek geçiş ücreti 53,00 TL oldu. Bu fiyat 00.00-05.00 saatleri arasında %50 indirimli olarak 26,50 TL olarak uygulanacak.

Ankara’da, Ankarakart tam biniş ücreti 3,25 TL’den %25’lik bir zamla 4,50 TL’ye yükseltildi. 1,75 TL ola öğrenci biniş ücreti de 2,50 TL oldu.

İzmir'de toplu taşıma tarifeleri %36.00 oranında zamlandı. Böylece yeni ulaşım ücreti 4,70 TL oldu. Öğrenciler ise 1,64 TL olan bilet fiyatından yararlanmaya devam edecek.

Bu Ay Açıklanan Diğer Güncellemeler

İzmir’de 2,50 TL’den satılan simit ve boyoz 3,00 TL’den satılmaya başladı.

Tüketici Güven Endeksi

Tüketici Güven Endeksi, tüketicilerin kişisel mali durumları ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ve gelecek dönem beklentileri ile yakın gelecekteki harcama ve tasarruf eğilimlerini ölçmeyi amaçlayan bir göstergedir. Tüketici Eğilim Anketi yapılarak belirlenir. Genelde her ayın son haftasında açıklanır.

Endeks en düşük 0 en yüksek 200 değerleri alabilir. Endeksin 100’den yüksek olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması da tüketici güveninde kötümser durum olduğunu gösterir.

Takip etmeyen dostlarımız için böyle kısacık bir açıklama yaptıktan sonra bakalım Türkiye’de aralık ayında durum nasıl?

Aralık ayında endeks değeri bir önceki aya öre %3,1 oranında azaldı. Kasım ayında %71,1 olan endeks değeri, aralıkta 68,9 seviyesine geriledi ve tarihinin en düşük seviyesine düşmüş oldu.

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi kasım ayında 68,9 iken, aralık ayında yüzde %5,3 azalarak 65,2 oldu.

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi de kasım ayında 68,2 iken aralık ayında %2,2 oranında azalarak 66,7 oldu. Gördüğünüz gibi endeks halen çok düşük bir değerde.

Endeksin 100’den küçük olması kötümser bir duruma işaret ediyor. Maalesef son yılların en düşük seviyesine geriledik.

Satınalma Müdürleri Endeksleri (PMI)

Satınalma Müdürleri Endeksleri (Purchasing Managers’ Indexes – PMI), ekonomik faaliyet koşullarının ölçümü konusunda gerek küresel piyasalar gerekse ekonomi basını tarafından yakından takip edilen göstergeler arasında yer almaktadır. Ekonomik faaliyet koşullarına ilişkin olarak ilgili ay içerisinde açıklanan ilk verilerden biri olması, resmi verilerden önce yayınlanması ve gerçekleşen verilerle gösterdiği korelasyon, PMI endekslerine önemli bir öncü gösterge niteliği kazandırmaktadır.

IHS Markit tarafından oluşturulan PMI endeksleri birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede imalat, hizmet, inşaat gibi sektörler için aylık raporlar biçiminde kamuoyuna açıklanmaktadır. Doğal olarak bu çalışmayı yapan başka firmalar da var. Endekslerin hesaplanması için yapılan ankette, katılımcı firmalara üretim, yeni siparişler, stok düzeyleri, istihdam, tedarikçi performansı ve fiyat eğilimleri gibi parametrelerin hangi yönde geliştiği sorulmaktadır.

PMI’ların 50’den büyük olması önceki aya kıyasla bir iyileşmeye ya da artışa işaret ederken 50’den küçük olması önceki aya göre kötüleşme ya da düşüş olarak değerlendirilmektedir. Endeksler, sektörlerin faaliyet konularındaki değişimin nicel büyüklüğünü değil de yönünü göstermesi açısından bir eğilim göstergesi özelliği taşımaktadır.

Türkiye’de bu endeksler İstanbul Sanayi Odası tarafından IHS Markit ile işbirliği kapsamında hazırlanıp her ay sanayicilerimiz ve kamuoyuyla paylaşılmaktadır.

PMI endeksleri hakkında bilgi sahip olduğumuza göre gelin beraberce başta Türkiye olmak üzere bazı önemli coğrafyalarda son aylardaki duruma bakalım.

PMI İmalat Sanayi Raporu

Türkiye: Temmuz: 54,0, Ağustos: 54,1, Eylül: 52,5, Ekim: 51,2, Kasım: 52,0, Aralık: 52,1.

ABD: Temmuz: 63,4, Ağustos: 61,1, Eylül: 60,7, Ekim: 58,4, Kasım: 58,3, Aralık: 57,7.

AB: Temmuz: 62,8, Ağustos: 61,4, Eylül: 58,6, Ekim: 58,3, Kasım: 58,4, Aralık: 58,0.

Almanya: Temmuz: 65,9, Ağustos: 62,6, Eylül: 58,4, Ekim: 57,8, Kasım: 57,4, Aralık: 57,4.

Çin: Temmuz: 50,3, Ağustos: 49,2, Eylül: 50,0, Ekim: 50,6, Kasım: 49,9, Aralık: 50,9.

Japonya: Temmuz: 53,0, Ağustos: 52,7, Eylül: 51,5, Ekim: 53,2, Kasım: 54,5, Aralık: 54,3.

Global: Temmuz: 55,4, Ağustos: 54,1, Eylül: 54,1, Ekim: 54,3, Kasım: 54,2, Aralık: 54,2.

Türkiye’de, kasımda 52,00 olarak ölçülen manşet PMI aralıkta 52,10 oldu.

Aralık ayında faaliyet koşullarındaki iyileşmede etkili unsurlardan biri istihdam artışının devam etmesi oldu. İstihdam ağustos ayından beri en yüksek hızda artarken katılımcılar bu durumun genel olarak kapasite genişletmeye yönelik çabalardan kaynaklandığını belirtti.

Öte yandan, güçlü enflasyonist baskıların faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerine bağlı olarak, anketin diğer endekslerinde daha olumsuz bir tablo ortaya çıktı.

Girdi maliyetleri, 2005 yılının ortalarında başlayan anket tarihinin en yüksek artışını kaydetti ve enflasyon oranı 2018 Eylül’de gerçekleşen bir önceki rekor seviyenin de üzerine çıktı. Firmalar, maliyet yüklerini artıran başlıca faktörün TL’deki değer kaybı olduğunu belirtti. Buna karşılık, üreticiler satış fiyatlarını da rekor hızda artırdı.

Fiyat artışlarının birçok müşteriyi caydırması sonucu toplam yeni siparişler üst üste üçüncü ay yavaşlama kaydetti.

Dostlar, daha önce de belirttiğim gibi bunlar Emin’in enflasyonu ve Emin’in takip ettiği ürünlerin ve piyasaların durumu. Ne piyasa analizi ne de sizlere nasıl hareket etmeniz gerektiği yönünde bir tavsiye. Herkesin öncelikleri, gözlemleri ve risk tercihleri farklıdır. Alım alışkanlıklarınıza ve alım yaptığınız yerlere göre sizin enflasyonunuz daha farklı olabilir. Bakalım önümüzdeki aylarda ne gibi gelişmeler yaşayacağız.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…