24 Aralık 2019 Salı

Vana Tamircisi Mustafa...

Günaydın dostlar…

Yılın başında yazdığım “Kombi Bozuk” yazısını umarım herkes hatırlıyordur. Hatırlamayanlar lütfen bulup yeniden okusun. Kombi hikâyesi aslında orada bitmemişti ama ben bir türlü vakit bulup sonunu getiremedim. Kısmet bu sabahaymış.
Aslında düşünüyorum da, konu ne olursa olsun bir kere tamirat işine başladınız mı o konu hiç bitmez. Çorap söküğü gibi sürekli arkası gelir. En sonunda da baştan evi yıktırıp yeniden yaptırmadığınız için pişman olursunuz.


Hafızası kuvvetli olan dostlarımız hatırlayacaktır; Mustafa sabahın köründe damlamıştı, en son orada kalmıştık...

Vana tamircisi Mustafa ile mutfakta baş başa oturuyoruz. Mustafa kombinin altındaki dolaba yarı bedenine kadar girmiş, ben de mutfak masasında telefonumla oynuyorum. Kısacası beraberce huzurlu, mutlu bir şekilde oturuyoruz. O çalışıyor ben de boş boş oturuyorum. Mayamızda var, severiz boş boş oturmayı.

Bu arada da benim telefonumdan sürekli mesaj sesleri geliyor. Daha doğrusu tweet sesleri geliyor. Takip ettiğim yerler tweet atınca sürekli bildirim geliyor. Bloomberg’den birbiri ardına tweetler geliyor. Muhtemelen döviz kurlarının yüksek atlama oynadığı bir gündü. Bildirimler hiç susmadı. Bir yandan da her bildirim geldiğinde Mustafa kafasını dolaba vuracak diye korkuyorum.

En sonunda Mustafa dayanamadı, çıktı dolaptan ve “Ağabey kim sana bu kadar çok mesaj atıyor?” dedi. Sorunun arkasındaki gizli ima, “Sen ne boksunki birileri sana bu kadar çok mesaj atıyor?”. Öldüm gülmekten. Şeytan dedi ki “Bloomberg” de. Sonra vazgeçtim. Daha sonra şeytan dedi ki “Eb…. ….” de ama sonra ondan da vazgeçtim.

“Onlar mesaj değil tweet” şeklinde çok cici bir cevap verdim. Arkasından da, “Twitter diye bir şey var biliyor musun?” diye sordum.
Mustafa uzun uzun baktı, “Bilmiyorum” deyip yeniden dolabın içine girdi.

Beş dakika sonra geri çıktı ve “Twitter nedir ağabey?” diye sordu. Şeytan dedi ki eb…. ….   ama şeytana uymadım. “İnsanlar akıllarına gelen her şeyi mesaj gibi telefonlarından yazıyorlar ama bu mesajları herkes görebiliyor” şeklinde kendimce güzel bir cevap verdim. “Çok iyiymiş ağabey” dedi ve geri dolabın içine girdi.

Beş dakika sonra geri çıktı ve “Ben de görebilir miyim mesela bu mesajları?” diye sordu. Şeytan dedi ki “E…… ….” ama yine şeytana uymadım. Zorla da olsa “Tabii kardeşim sen de üye olursan bu tweet olayını sen de görebilirsin” şeklinde bir şeyler çıktı ağzımdan.  Bu sefer de “Sen üye misin?” diye sordu. Yapacak bir şey yok, Mustafa meraklı bir tip.  Dedim “Üyeyim”. “Sen üyeysen o zaman sana gelenleri göreyim” diyerek yanıma geldi. Yine aklıma bin türlü şey geldi ama hepsini kısa sürede aklımdan çıkardım.

“Tamam ulan gel buraya” dedim ve en son Bloomberg’den gelen tweetleri gösterdim. Baktı baktı ve “Bu televizyondaki Bloomberg ile aynı mı?” dedi.

Bu sefer de salak salak bakma sırası bana geçti.
Varsayım işi tehlikeli bir iştir. Bu devirde; kimin ne bilip ne bilmediği, aklından ne geçip, geçmediği hiç belli olmuyor. Boşuna dememişler para ile imanın kimde olduğu hiç belli olmaz diye…

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder