13 Mart 2020 Cuma

Beceriksiz Kediler

Günaydın Dostlar,

“Evde kedi mi besliyorsunuz?” diye soranlara, “Hayır, o bizi besliyor.” diye cevap veriyorum. Evin sahibi biz değiliz ki kedi her şeyi sahiplendi. Biz de onun lütfettiği ölçülerde yaşıyoruz. Zarar verdiği eşyalardan filan da hiç bahsetmiyorum.
Atasözü ne diyordu? “Gülü seven dikenine katlanır.” şeklindeydi galiba. Biz de kedi sevdiğimiz için verdiği ve verebileceği bütün zararlara katlanıyoruz. Kedinin suratında ve zihninde “Bütün eşyalar benim, istersem de zarar veririm.” şeklinde bir ifade var.


Eşyalara zarar vermesi tamam da yanından geçerken durup dururken hırlayıp, küfretmesine bir türlü alışamadık. Ne zaman yanından geçmeye niyetlensek sinirlerinin yatışmasını bekliyoruz. İşin kötü tarafı; gidip kenara, köşeye de yatmıyor. Her zaman kapının ortasına yatıp kaplan gibi poz veriyor. Suratında da “Yiyorsa gel de geç.” bakışı.

Kediler %90 kaplan soyundan geliyormuş ama bence kaplanlar bizim kedinin soyundan geliyorlar. Zaman içinde sıcak havada uysallaşmışlar.

İş sadece eşyalarla da bitmiyor. Yüksek sesle müzik dinleme günlerimiz de çok geçmişte kaldı. Kedinin başı tutuyor, ters ters bakıyor. O sesleri benim çıkarttığımı düşünüp gelip bana hırlıyor.

Kedinin evin sahibi olduğu konusunda sohbet ederken içeri Perin girdi. “Evin sahibi olması ayrı bir konu, onlar zaten bizi kedi olarak görüyorlar.” dedi. Bu yaşa geldim hiç böyle bir şey duymamıştım. Duymadığım gibi kedilerin bizi nasıl gördükleri konusunda bir araştırmam da olmamıştı.

Şaşkın şaşkın birbirimize bakarken, “Onlar bizi iri, tüysüz, beceriksiz kediler olarak görüyorlar.” diye devam etti. İki dakikalık bir sessizlikten sonra gülmekten öldük. Bu kadar yıl hakkımda söylenmeyen şey kalmamıştı ama kimse bana “İri, tüysüz, beceriksiz kedi.” dememişti.
Böyle bir şey söylediğine göre, Perin bu açıklamayı muhakkak bir yerde okumuştur veya duymuştur. Sürekli araştıran biri olarak duymasa söylemez.

Doğru mudur bilmiyorum. Konunun uzmanı olan arkadaşlar varsa yorumlarını duymaktan mutlu oluruz. Koltuktan koltuğa atlayamıyoruz, dolapların tepesine çıkamıyoruz diye; ne beceriksizliğimiz kaldı ne de hantallığımız. Ayrıca kafanı 180 derece arkaya çevirebilmek o kadar da havalı bir şey değil. Diğer yapabildiği şeylere değinmek bile istemiyorum.
Şımarık kedi bütün gün yatsın; Emin parayı kazansın, mamasını alsın, kumunu alsın, veteriner amcaya götürsün, tırnaklarını bile kestirsin, su kabını sürekli doldursun sonra da beceriksiz Emin olsun.
İstesem ters dönmüş kara böcek gibi ben de kollarımı ve bacaklarımı havaya kaldırarak yatabilirim ama yapmıyorum. Benim yatışım kedinin yatışı kadar sevimli olmayabilir ama çok istesem yapabilirim.

Besle kediyi on kilo olsun derler ya bizde tam da öyle bir durum var. Besledik besledik mutasyon geçirip koyun oldu. Sevgili kardeşlerim Gökçe ve Ozan’dan geçmişte kedilerine "koyun" dediğim için özür diliyorum. Yarın ne olacağı hiç belli olmaz, “Ne oldum?” demeyeceksin. Motorun içine sıkışan 250 gram kıyma büyüklüğündeki kedi iki yılda on kilo oldu.

Umarım bir sabah uyandığında, iyice niyeti bozup “Çok beceriksizsiniz, ben artık size tahammül edemiyorum.” diyerek bizi kapıya atmaz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

8 yorum:

  1. Ama çok tatlılar. Dünyanın en güzel yaratığı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de dünyanın en güzel yaratığı..

      Sil
  2. Sabah Sabah Evrankaya8 Mayıs 2022 08:58

    Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil
  3. Koyun kardeşe selamla! Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabah Sabah Evrankaya12 Mayıs 2022 14:47

      Çok teşekkür ederim...

      Sil
  4. Aşk demek KEDİ demek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabah Sabah Evrankaya12 Mayıs 2022 14:48

      Gerçekten de öyle. Ben bütün hayatımı kedilerle geçirdim.

      Sil