8 Kasım 2016 Salı

Çok Güzel Hareketler Bunlar...

Günaydın dostlar…

“Hayat sokakta yaşanıyor” diye boşuna söylememişler. Artı veya eksi yönde bütün ilginçlikleri sokakta görüyorsunuz. Günümüzde, genelde canımızı sıkan şeyleri görüyoruz ama nadiren de olsa çok güzel hareketler de oluyor.
Geçen gün sabah yürüyüşü sırasında gördüğüm genç kız ve köpeği, beni hem çok şaşırttı, hem de “Helal olsun size.” dedirtti. Bu işin şaşkınlık yaratmayan tarafı, köpeğin ilk bulduğu ağaç dibine yapmasıydı. Babasının tuvaleti gibi yaptı, gitti. Köpeklerin, uzun bir süre dolaştıktan sonra, bir anda “burası uygun” diye karar verip, saniyede yapmalarını halen anlayabilmiş değilim.


Bu işe hazırlıklı olan genç kız, taktı naylon eldivenlerini, topladı yapılanları. Hemen memnuniyetle belirtmek isterim ki; bu işi yapanların sayısı son zamanlarda çok arttı. Kim bilir, adam olabilmemiz için belki de halen umut vardır. Üstelik bu kızcağız, bu işi büyük bir ustalıkla yaptı. “Yapılanı toplama” işinde çok tecrübeli olduğu her halinden belliydi.

Bütün malzemenin toplanıp torbaya konması işini daha önce de görmüştüm ama naylon torba içinde toplanan ganimetin, köpek tarafından çöpe atıldığını ilk defa gördüm. Genç kız torbanın ağzını kapattı ve köpeğe doğru uzattı. Ağzıyla torbayı alan köpek, jet hızıyla götürdü, Cadde’deki çöplerden birine attı. Çok fazla olmasa da, Cadde’de bir sürü çöp kutusu var. Bu olayın da her zaman aynı çöp kutusunun yanında olmadığını varsayarsak, köpek hangi cismin çöp kutusu olduğunu iyi öğrenmiş diye düşünüyorum.

Gerçekten de çok etkileyiciydi. İnsanlara bile bu davranışı öğretemezken, bir köpeğe bu işi öğretebilmek çok başarılı bir çalışma olmuş. Kızcağız bu iş için ne kadar uğraştı bilmiyorum ama sonuçlar güzel olmuş. Hazır eli değmişken, bir de bu köpeklere motosikletlerle son hız kaldırımlarda dolaşanları ısırmayı öğretse ne kadar güzel olur. Kaldırımlara sabunlu sular süpürerek etrafı temizlediğini zannedenleri de unutmamak lazım.

Nedenini bilmiyorum ama köpeklere bir şeyler öğretme işini, gençler hepimizden daha iyi başarıyorlar. En azından benim etrafımda gördüğüm bütün örneklerde eğiten hep gençler. Belki daha sabırlı oldukları için, belki de daha çok zamanları olduğu için; sonuçlar güzel oluyor. Ben, köpeklere bir şeyler yapmayı öğretebilen insanları çok takdir ediyorum. İnsanlar çocuklarına ders çalıştıramıyor, millet köpeklerle uğraşıyor. Köpekler, size 500 tane laf yetiştirmiyor ama yine de zor bir iş.

Akıllı köpekten ayrılıp 500 metre gitmemiştim ki, sabahın köründe karşıma Gürsel Tekin çıktı. İçten ve samimi bir gülücükle “Günaydın” dedi. “Eee ne yapalım?” demeyin, her sabah Gürsel amcaya rastlamıyorum. Amcanın (bana göre) güzel hareketi de yanında hiç kimse olmamasıydı. Herkesin bir ordu ile dolaştığı günlerde, Gürsel Amca’nın yanında ne bir koruma, ne bir şoför olmaması, hoşuma gitti. İnsan en azından yanına bir köpek alır.

Pazar sabahının erken saatlerinde, takım elbisesi ve çantasıyla sokakta tek başına dolaşan Gürsel amca, köpeğinin arkasından toplayan bir genç kız, bir de yaptıklarını çöpe atan köpekle karşılaştım. 40 dakikalık bir yürüyüş için yetmez mi?

Hayat sokakta yaşanıyor. Karşınıza ne zaman kimin çıkacağı hiç belli olmuyor.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

1 yorum: