30 Temmuz 2017 Pazar

Güzel İnsan...

Günaydın dostlar…

Her ne yöne bakarsak bakalım sürekli içimizi sıkacak haberler duyuyoruz veya çirkinlikler görüyoruz. Etrafımızda hiçbir güzel şey kalmadı gibi hislere kapılıyoruz ama üzülmeyin, gerçek hiç de öyle değil…
Uzaklarda bir yerlerde çok güzel bir anne, melek yüzlü bir çocuk doğuruyor. Güzellik göreceli bir kavramdır. “İçi mi güzel, dışı mı güzel?” soruları da hiç bitmez. Bugün, bu dünyada ikisi birden güzel olan insanlar hiç mi yoktur. En azından bir tane vardır.


Kocaman kalpli, melek duygulu olmak günümüzde zor bir iştir. Şeytan ruhlu insanların arasında, iyi niyet denizinde suyun üstünde kalmaya çalışırlar. Sevgi dolu kalpleri sık sık günümüzün delileri ile sorun yaşamalarında neden olur.

Hani “İçinin güzelliği gözlerine yansımış” derler ya, bu özel insanlar tam da böyledir. Gözlerine baktığınız zaman kalplerine kadar görebilirsiniz. Göz ile kalp arasındaki bağlantı tertemizdir. Yolun etrafında hiçbir sürpriz birikim yoktur. Yol tertemiz olduğu için de, gözde ne görüyorsanız, kalpte de aynısı vardır. Haklısınız, bu durumun tersi de geçerli; kalpte ne görüyorsanız gözde, dilde de aynısı vardır.

Böyledir bu melekler. Uğraşsanız doğru olmayan bir şeyi yaptıramazsınız. İnsanlara yardım etmeyi, her zaman her yerde insanların yanında olmayı kendilerine misyon edinmişlerdir. Kendilerini bir gram umursamazlar. İster sabahın körü olsun, ister gecenin ikinci yarısı; onlar için hiç fark etmez. Günün her saati yanınızda olmak onlar için bir yaşam şeklidir.

Sevdikleri en önde olsun, onlar hep en arkada olsun; bu durumdan gerçekten de mutlu olurlar. Dünyanın en güzel insanı da olsa, hiçbir zaman onun ağzından “Ben çok güzelim” lafını duyamazsınız. Fabrika ayarları böyle bir cümle kurmasına müsaade etmez.

“İyi günde yanımda ol, kötü günde daha çok yanımda ol, hatta hep yanımda ol” felsefesi bu melekler için söylenmiştir. Kıçınızı yırtsanız bile, hiçbir ortamda sizi yüzüstü bırakıp gitmezler. Yere düştüğün zaman, sana uzanacak ilk el, onun minicik elidir. Minicik olduğuna bakma, tutar kaldırır seni.
Mütevazı olmanın kitabını yazmış olan kocaman kalpli melek; çok konuşmaz, çok fazla ön palana çıkmaz ama çok fazla dinler. Dinlediklerine de değer verir. Kalpten dinler. Kulaklarınla dinlemekle, kalbinle dinlemek arasında, milyonlarca kilometre fark vardır. Kulağınla dinlediğin, diğerinden çıkıp gidebilir ama kalbinle dinlediğinin çıkacak ikinci bir kalbi yoktur. Orada yıllarca kalır.
Mütevazı oldukları kadar, şımarmaya da hiç müsait değildirler. Doğal yapıları şımarmaya müsaade etmez. Şımartılma yönündeki sözleri, karşısındakinin iyi niyeti olarak algılarlar.

“Ben bilmem, ben yapamam, ben beceremem” lafları hiç de meleklere uygun laflar değildir. Bana bir şey sorsanız, “Ben o işten hiç anlamam” derim ama minik melekler hiçbir zaman demezler. “Nasıl yardımcı olabilirim acaba?” diye düşünmeye başlarlar. Gerçekten de kafaya takarsa apartmanın kalorifer kazanını bile değiştirebilir…

Moralinizi bozmayın, karamsarlıklara kapılmayın. Hayatı çok da zorlamayın. Bırakın işler iyi niyet, samimiyet, doğallık, cesaret ve zorluk temelleri üzerine kurulsun. Siz yolunuza devam edin; bir gün, bir yerlerde, bir melek muhakkak karşınıza çıkacaktır.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

1 yorum:

  1. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil