21 Temmuz 2021 Çarşamba

Bitpazarı

Günaydın Dostlar,

“Eskiye rağbet olsaydı bitpazarına nur yağardı.” demiş büyüklerimiz. Eskiye kimse ilgi göstermez, herkes yeni şeylerin derdindedir, yeniler ilgi çekicidir demek istemişler. Gerçekten de yaşadığımız dünyada eskinin veya yıllardır seninle birlikte olanın çok da bir kıymeti kalmadı.

GSM operatörünün satış biriminden arayan kızcağız, “İlk günlerden beri bizimle beraber olduğunuz için size özel çok avantajlı paketlerimiz var.” dediğinde, “Yeni gelenlere daha güzel teklifler yapıyorsunuz, hangi özel tarifeden bahsediyorsunuz?” diye cevap verdim. “Ama siz şimdi numara taşıyanlarla kendi durumunuzu mukayese etmeyin.” gibi bir cevap verdi.


Aslında kızımız doğru söylüyordu. Özet olarak “sen eskisin, eskinin bir değeri olmaz” demeye getiriyor. 25 sene aynı firmada kalmanız size dezavantaj olarak geri dönüyor. İki yılda bir operatör değiştirseniz sizden iyisi olmaz. Yeni müşterileri kazanmak tabii ki her şirketin en büyük arzusu ama bu işi eskileri de küstürmeden yapmak gerekiyor. Eskilere “siz nasıl olsa çantada kekliksiniz” muamelesi yapılmamalı.

Daha arkamı dönemeden, virüs koruma programının yıllık ücretine %75 zam yaptığı mesajını görüyorum. Zammı yapıyorlar ve ellerinde bulunan kredi kartınızla hemen işleme koyuyorlar. Derdinizi anlatacak bir insan bile bulamıyorsunuz. “Bir derdiniz varsa bizi aramayın, e-mail yazın.” deseler de zaten ona da cevap alamıyorsun. Bu ülkede iş yapan her şirketin bir şekilde ulaşılabilir olması gerektiğini düşünüyorum. Yüzlerce menü ile uğraştırarak tüketiciyi bezdirme taktiği çok iyi bir davranış değil.

Virüsçüde de durum hiç farklı değil. Eskiye yıllık bedel 350 TL, yeniye 149 TL. Sanki çok da adil olmadı gibi bir durum var. Sen eskisin, çantada kekliksin sesini çıkarma otur. Derdimiz yeniyi ayartmak. Allah büyük, kredi kartımın süresinin dolmuş olması beni bu insafsız zamdan korudu. Defalarca yeni kredi kartı numarasını isteyen e-mailler atsalar da hiçbirini kabul etmedim ve iptal ettim. Eski olabiliriz ama tecrübeli ve akılıyız da aynı zamanda.

Bu olaydan ne ders çıkardık? Zaten çok vermezdim ama bundan sonra bu tip emrivaki yenilemelere sebep olacak hiçbir yere kredi kartı numaramı vermiyorum. Çok arzu ettiğim bir durumsa aydan aya havale yaparım. Kabul etmiyorlarsa kendileri bilirler.

Firmalar böyle yapıyor. Peki, çalıştığımız işyerleri ne yapıyor? “Bizim 60 yaş politikamız var.” diyorlar. Hatta bunu insan kaynakları politikalarına da yazıyorlar. Eski girişli olduğumuz için bizler emekli olduk. Bizden sonrakiler ne yapacak? Şirketler 60 yaşında kapıyı gösterecek, amcalar “65 yaşına kadar emekli maaşı alamazsın.” diyecekler. Bu insanlar beş yıl boyunca ne yiyip içecekler?

Firmalara eleman bulma hizmeti veren bir arkadaşım var. Beni her gördüğünde “Muhteşem bilgi birikimi ve tecrübesi olan binlerce insan evde oturuyor.” diyor. Neden? Firmaların 60 yaş politikasına uymadıkları için. İnanıyorum ki, bu arkadaşların çeşitli platformlarda genç kuşağa aktaracakları çok fazla şey vardır.  

İşten çıkarken adalet yok da işe girerken var mı? Kendi adına iyi bir teklif aldığını düşünerek işe başlıyorsun ve yıllarca ufak tefek zamlarını alıyorsun. Buraya kadar bir sorun yok. Bir anda tecrübesi, tahsili, yabancı dili, şunu, bunu senin kadar iyi olmayan biri, senden daha iyi koşullarla işe başlıyor. Sen eskisin, sesini kes ve otur. O senden daha iyi pazarlık etti veya senden daha önemli birilerini tanıyor. En çok sevdiğim durum da, “önemli birini tanıyanı tanıma” durumu. Buna bayılıyorum.

“Patronu mu tanıyormuş?” diye sorulduğunda, “Yok, patronu tanıyan birini tanıyormuş” diyorlar. Muhteşem. Ondan sonra da “Çalışanlar neden mutsuz?” toplantıları yapılıyor. Bir şeylerin adil olmadığı hissine kapıldıkları için olabilir mi?

En kötüsü de, kırk yılda bir açılan pozisyonları dışarıdan veya başka birimlerden doldurma arzusudur. “Yüksek seviyede bir masa boşalsa da bir milim ilerlesem” diye yıllarca beklersin, daha ne olduğunu bile anlayamadan masanın dolduğunu görürsün. O masayı çok iyi yönetebileceğine inanan ve kriterleri uygun olan bir insanı, aday olarak dahi görmemek mutsuzluğun sebebi olabilir mi?

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder