6 Kasım 2022 Pazar

İnce Hesap

Günaydın Dostlar,

Amerika’dan döndüğüm ilk yıllarda dışarıdan çok fazla yemek siparişi verirdim. Sevgili Özge, “Ben telefonu açar açmaz sesimden tanıyorlar.” demişti. Benim durumum da aynen öyleydi. Telefona cevap veren kızcağız “Eve geldiniz mi Emin Bey, hemen yolluyorum.” derdi.

Tabii o günlerde internetten sipariş verebilme imkânı yoktu. Telefon açmanız gerekiyordu. Yavaş yavaş yemek siparişi programları ortaya çıktığında “Kolay kolay tutmaz, kaç evde bilgisayar var.” demiştim. Bugün bilgisayara bile gerek kalmadı, bütün hayatımız telefonumuzda.



18 liraya güzel bir et yemeği ve büyükçe bir salata alabiliyordum. Ne güzel günlermiş. Şimdi aynı yemek ve salata 207 lira. O günlerden bu günlere on kattan fazla artmış. Aylık raporda takip ettiğim yemeklerden birisi olduğu için fiyatına çok hakimim.

Her ne kadar 18 liralık yemekler kalmasa da halen ara sıra dışarıdan yemek alıyoruz. Geçen akşam Perin’le otururken “Hadi baba kız bir çılgınlık yapıp sipariş verelim.” dedik. Hedefimiz çok da sağlıklı olmayan bir beyaz et yemeğiydi. İtiraf edeyim ki yılda üç dört kere alıyoruz.

Her şey gibi bu yemeğin fiyatı da yıllar içinde arttı. Yıllar önce 16 liradan başladık, son aşamada 70 liraya kadar geldi. Bu fiyattan sipariş vermek niyetiyle aplikasyona girdiğimde fiyatın 90 lira olduğunu gördüm ve “Çüş yani.” dediğimi hatırlıyorum.

Bir parça et ve bir avuç patates için ne kadar çok para. Çok para olsa da niyetlendik bir kere. 20 lira daha arttı diye vazgeçmek olmaz. 90 liradan iki yemek 180 lira edecek diye düşünerek siparişimi girdim. Girdim ama sepetteki toplamın 210 lira olduğunu gördüm.

“Herhalde çok az kalmış beyin hücrelerimle yanlış girdim.” diye düşünerek bir kere daha girdim ama sepetteki toplam yine 210 lira oldu. Görülüyor ki sorun Emin’de değil. Burada anlamamız gereken başka bir ince hesap var.

Siparişi incelerken bin yıldır yemeğin yanında gelen patatesin artık ayrı bir fiyat olduğunu anladım. Fiyat 90 liraya getirilmiş ama psikolojik olarak tatmin olmamışlar ve ayrıca patates için de 15 lira alalım, diye karar vermişler. Vay anasına dostlar. Şark kurnazlığını çok takdir ettim.

“Kızarmış patates zaten zararlı bir şey, ben de almam o zaman.” diye düşünürken bir kere daha yanıldığımı anladım. Almama şansınız yok. Bir seçenek olarak oraya konulmuş olsa da bu mecburi bir seçenek. Yani seçmeme hakkınız yok, sadece varmış gibi yapıyorlar.

Niyetlendik bir kere 105 lira da olsa alacağız. 70 lira diye yola çıktık, yolda giderken 105 lira oldu. Boşuna söylememişler “Kervan yolda düzülür.” diye. Bunlar da bizi yolda ….. Allah’tan bu şekilde bitti. Başka şeyler de isteseler ne yapardık bilemiyorum.

Siparişlerin gizli detayları olmaya başladı. Bölerek fethetmeye başladılar. Bir anda fiyatı 70 liradan 105 liraya getirmemek için çok güzel bir cinlik. Başta da belirttiğim gibi ben artık çok fazla dışarıdan sipariş vermediğim için yılların yemeğinin parçalara bölünmesini ilk defa yaşadım.

Belki de hepiniz bu durumu biliyordunuz. Baştan beri böyle fiyatlandırılmış olsaydı hiçbir itirazım olmazdı. Yirmi beş yıldır patatesle beraber fiyatlandırılan bir yemeğin kurnazca bölünmesi dikkatimi çekti.

Ben yemek siparişi üzerinden bir örnek vermiş olsam da bu durum çarşıda, pazarda, internette her şekilde karşımıza çıkabilir. Sıkıntılı günlerde yaratıcılık artıyor, detayları iyi anlamak gerekiyor.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

2 yorum:

  1. Sabah Sabah Evrankaya6 Kasım 2022 08:49

    Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil
  2. İnternetten eski şekle dönersen hal oluyor çünkü komisyon ödemiyor

    YanıtlaSil