15 Ocak 2015 Perşembe

Ben Bilerek Yaptığını Düşünüyorum...

Ben, bilerek yaptığını düşünüyorum ama aslında hiç fark etmez, bilerek de yapıyorsan, bilmeyerek de yapıyorsan artık yapma…

İnsanları mutsuz etmek, sinirlendirmek hoşuna mı gidiyor, yoksa işine mi geliyor? Belki de bu yolla belli bir kazanç sağlıyorsun ama nedenin her ne ise, artık yapma...
 
Rahmetli anneannem anlatırdı, uzun yıllar önce Ramazan aylarında apartmanda yaşayan Rum kökenli komşuları da onlarla beraber oruç tutarlarmış. Düşünceliliğe bakın, zarifliğe bakın, bir de bugünkü halimize bakın. Herkesin birbirinden nefret ettiği kutuplaşmış bir ortam.
Komşuya saygı ve sevgi göstermek en değerli davranışlarımızdan biridir. Yanıbaşınızdakilerin önem verdiği, inandığı şeylere sizlerin de saygı göstermesi sokaktaki mutlu yaşamın en olmazsa olmaz parametrelerinden biridir.

Küçük büyük her toplumun inandığı, saygı gösterdiği ve saygı beklediği konular vardır. Bunların en başında da sevgili peygamber efendimiz gelir. Biz, bu gibi konuların yazılmasını, çizilmesini arzu etmeyiz. "Dünyanın en iyi niyeti" ile bile çizilmiş olsa, bu bizi rahatsız eder.

Milyarlarca insan buna inanır, önem verir ve saygı gösterir. İlle de çok dindar olmanıza gerek yok. Peygamber efendimiz ile ilgili çizilen her şey hepimizi mutsuz eder. Avrupa’daki sevgili komşularımız da bunu bile, bile çıkıp sık sık bu yarayı kaşırlar.

İslam âleminin bu durumdan hoşlanmadığını bilmeyen kalmadı. Kimse çıkıp da “Ben bilmiyordum.” diyemez. Peki, biliyorsunuz da milyarlarca insanı üzecek ve sinirlendirecek bu işleri neden yapıyorsunuz kardeşim? Bu işin yine tepki çekeceği koca kafanıza girmiyor mu?

Sorumun cevabını da ben vereyim. Tabi ki kafalarına giriyor ama bilerek yapıyorlar. Bir şeyleri ispat etmek için bilerek yapıyorlar. Dikkat ederseniz, bu tip davranışlar da genelde hep Avrupa’dan çıkıyor. Avrupa’da, İslam ile hiç bitmeyen bir çekişmeleri olduğu gibi, aynı zamanda da "ben Avrupalıyım, özgürüm istediğimi yaparım" şımarıklığı var.
Yapamazsın kardeşim. Özgürlük demek, insanların inandığı, sevdiği, değer verdiği ve yapılmaması gerektiğini düşündüğü işleri yapmak değildir. Sen burada otururken, yaptığın işlerle komşunun manevi değerlerine saygısızlık edemezsin. Özgürlük, sana başkalarını maddi veya manevi olarak rencide etme hakkı tanımaz.
Mahallede şımarık çocuklar olur ya, insanları sinirlendirip, dayak yiyeceğini anlayınca da babalarına kaçarlar; işte tam da öyle bir durum. Her türlü şımarıklığı yapacaksın, ondan sonra da "Neden sinirlendiniz?" diyeceksin. Böyle bir dünya yok kardeşim.

Bu dünyada herkes birbirinin inancına, ırkına, yaşamına, manevi değerlerine saygılı olmak zorundadır. Anlamayabilirsin veya sana çok ters veya değişik de gelebilir ama kitlelerin inandığı değerlere de saygısızlık yapamazsın.

"Benim ülkemde özgürlük var, ben istediğimi yazarım, çizerim" ruh haliyle bir yere varamayız. Yanlış bir şeyler yapmak çok kolaydır ama önemli olan doğru şeyler için uğraşmaktır. Ey Avrupalı kardeşim, sen de bizim inançlarımıza ters düşen işler yapacağına, bizi anlamaya çalışırsan daha güzel günler yaşayabiliriz diye düşünüyorum…
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder