5 Ocak 2021 Salı

Hatalar Zinciri

Günaydın Dostlar,

Fenerbahçe’nin bir hatalar zinciri olduğunu söyleyenlerin sayısı hiç de az değil. Bir kulübün bütün takımlarına isteksizlik ve ruhsuzluk hastalığı bulaşmışsa o kulüpte teknikle, taktikle çözemeyeceğiniz sorunlar var demektir.

Fenerbahçeli arkadaşlarım, “Ağabey takımda Fenerbahçe ruhu kalmamış.” diyorlar. Son yıllarda ne zaman vardı ki de şimdi bitmiş olsun. O takımda bir tane Fenerbahçeli oyuncu var mı?


Ruh yok, hata çok. Hataları akşama kadar yazsam bitiremem ama ben bu sabah sadece yaptığımız transferlerin bazılarından bahsetmek istiyorum. “18 transfer yaparak transfer şampiyonu olduk” şeklindeki algı yönetiminin yeşil sahada sana bir yararı olmuyor. Artık savaşmadan maç kazanma dönemi bitti. Bütün takımlar belli bir seviyede oyun oynayabiliyorlar.

Gelin şimdi hep beraber bazı transferimize kısaca bir göz atalım. Bakalım içlerinde bir tane elle tutabileceğimiz oyuncu var mı?

Nedenini bilmiyorum ama ben ilk Caner ile başlamak istiyorum. Orta yapabilme yeteneği yüzünden diğer bütün eksikliklerine takımların tahammül etmek zorunda kaldığı oyuncudan söz ediyorum. 32 yaşındaki bu arkadaş kendini “ortacı” zannettiği için asıl görevinin defans yapmak olduğunu bile unuttu. Caner’in hataları yüzünden çok gol yedik. Başka hiçbir ofansif alternatifimiz olmadığı için Caner’in sahanın her yerinden yaptığı yerli yersiz ortalarını çok sever olduk. Her an kırmızı kart görme potansiyeli olduğunu da gündeme bile getirmiyorum.

İkinci ismimiz tabii Sosa. Bir oyuncu bu kadar dükkânı kapamışken nasıl gider de bu transferi yaparsınız? 35,5 yaşındaki Sosa’nın ruhen tatilde olmasından dolayı geçen sene Trabzon şampiyonluğu kaçırmadı mı? Orada ne oynadı ki, burada ne oynamasını bekliyoruz. Bir anda yıllar önceki Beşiktaş’ta oynayan Sosa mı gelecek zannettik? Kendi oynamadığı gibi sıfır katkı vermesi diğer oyuncuları da sinirlendirip moralini bozuyor.

Perotti adı geçince, herkes “Çok iyi bir oyuncu” diyor. Tanımlama doğu ama eksik, çok iyi bir oyuncuydu demek daha iyi olur. 32,5 yaşındaki Perotti artık müzmin bir sakat. Nitekim son yılları da hep böyle geçti. Allah’tan oynamazsan para vermeyiz tipi bir sözleşme yapmışız da paramız ziyan olmadı. Para gitmedi ama oyun beklemeyin. Perotti bundan sonra hep böyle gider. Üç kere oynarsa beş kere oynamaz.

Geçen senenin gol kralı Papiss Cisse de 35,5 yaşında. Geçen sene bulduğu 500 tane gol pozisyonunu doğal olarak Fener’de bulamıyor. Bu arkadaşın en büyük özelliği; en basit golleri kaçırıp, en olmayacak golleri de atmasıymış. Biz şu ana kadar sadece en basit golleri kaçırmasını görebildik. En olmayacak golleri atmasını da sabırla bekliyoruz. Kapalı defanslara karşı başarılı olması zor olan bir açık alan oyuncusu olan bu arkadaş da iyi bir transfer değil. Hiç işe yaramayacak bir maçta üç gol atabilir ama sana çok fazla maç kazandıramaz. Nerdeyse benim yaşıma yaklaşmış yaşı da cabası.

Manevi nedenlerle alınmış olsa da, Gökhan Gönül’ün de 36 yaşında olduğunu unutmayalım. Önümüzde bir Atiba Hutchinson örneği var ama herkes Atiba değil. Gökhan da birkaç maç oynayarak, birkaç maç sakatlanarak sezonu tamamlar. Zaten arka arkaya çok fazla maç oynayınca pili bitti.

Samatta 28 yaşında. Kısacası, yaş sorunu yok. En verimli çağındaki bu arkadaş, geçen sene sadece 7-8 maçta oynadı. Çok harika olsa zaten orada oynatırlardı. “Orada oynayamadı ama bizim ligde başarılı olur” sevdasından artık vazgeçmemiz gerekiyor. Oynayan adam (ama az ama çok) her yerde oynar.

Bedelsiz olarak Fenerbahçe’ye gelen 28 yaşındaki Mame Thiam, hazırlık maçında üç gol atınca büyük olay oldu. Bütün dostlarımız, “Muhteşem bir oyuncuyu bedavaya aldılar, bu işte bir iş var” yorumları yapmaya başladılar. Dostlar, merak etmeyin. Zaten o günden sonra dün akşama kadar bir daha da bir şey oynamadı.

Enner Valencia da 31 yaşında. Zaten bizim takımda 30 yaşın altında oyuncu bulmak çok kolay bir iş değil. Gençleşme vaatleri unutuldu gitti. Şartlar takımları yine emeklilerle yola devam etmeye zorladı. Ne kadar heyecanı kalmamış arkadaş varsa hepsi burada. 32 yaşından büyük yabancı oyuncu transferine kesinlikle izin verilmemeli. Ruhu emekli olmuş sporculara dövizle ödeme yapmaktan bıktık artık.

Bir başka transferimiz Kemal Ademi hakkında da bir şeyler yazmak istiyordum ama yanlışlıkla alındığını düşündüğüm için yazmamaya karar verdim. İnternetten alışveriş yapmanın da bu tip riskleri var.

Son sözüm de teknik direktörümüz Erol Bulut için. Bazen çok iyi ve çok çalışkan olmak yetmiyor. Karşı takımı oynatmamak üzere planlar yaparak bazı takımlarda günü kurtarabilirsin ama Fenerbahçe’de olmaz. Topu karşı takıma verelim gibi bir yaklaşımı ben ömrüm boyunca Fenerbahçe’de görmedim. Burası geride bekleyip kontratak yakalamayı bekleyecek bir kulüp değil. Oynatmayarak başarılı olan adamlar, oynatmaları da gerektiğinde genelde başarılı olamıyorlar. Bizim yerli modelimiz olan oynatmamanın yurtdışına çıktığımızda ne kadar aciz kaldığını çok net olarak görebiliyoruz. Eski kısır taktikleri bırakıp büyük düşünmek gerekiyor.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

2 yorum:

  1. Sinan Gümüş ve Mert Hakan hakkındaki yorumlarınızı da bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydın.

      Mert Hakan çalışkan bir oyuncu ve her maçta elinden geleni yapıyor. Her yere yetişmeye çalışıyor. Durum böyle olmakla beraber, ben iki kulübün birbiriyle bu kadar çekişmesine neden olacak kadar büyük bir meziyet göremiyorum. Yaşı genç üstüne koya koya gidebilirse bir yerlere varabilir ama İstanbul'a geldikten sonra oynadığı futbolu geliştiren o kadar az oyuncu var ki.

      Sinan Gümüş, yedek olarak alındı. Hiçbir zaman ilk 11 oyuncusu olarak düşünülmedi. Aynen şimdi olduğu gibi biraz oynayarak, biraz oynamayarak kariyerine devam eder. Büyük bir gelişme sağlar mı? Ben inanmıyorum. İnşallah beni mahcup eder.

      Sağlıklı kalın...

      Sil