5 Mart 2015 Perşembe

Emek Mahallesi...

Günaydın dostlar.

Geçen gün, çok sevdiğim bir arkadaşımla çocukluk yıllarımın geçtiği Emek Mahallesi’nden söz ediyorduk ve o yıllardaki günlerimizi çok özlediğimizi fark ettik. O zaman gelin bu sabah hep beraber Emek Mahallesi'nde bir gezi yapalım.
Böyle yazınca da, sanki sevmediğim arkadaşlarım da varmış gibi oldu ama Allah’a şükür sevmediğim arkadaşım hiç yok. Bu konuda her zaman kendimi şanslı görmüşümdür. Belki de sevmediğimi hissedeceğim insanlarla zaten arkadaş da olmuyorumdur.



Ben Bahçelievler’de doğdum ama çocukluk yıllarımın çoğu Emek Mahallesi’nde, 71. Sokak’ta geçti. Ankaralı dostlarımız bilirler, Emek Mahallesi, 8. Cadde ile 4. Cadde arasında sıkışmış şirin bir mahalledir. Zaten ne varsa da bu caddelerin üzerindedir. Bizim büyüdüğümüz 71. Sokak da bu iki caddeyi birbirine bağlayan bütün trafiğin üzerinde olduğu çok yoğun bir sokaktır. Adının sokak olduğuna bakmayın aslında küçük bir cadde gibidir.

Her şey bu iki cadde üzerinde olduğu için, doğal olarak, bütün okullar da bu iki caddenin üzerindeydi. Emek Mahallesi’nde doğup büyüyen Anadolu çocukları; önce 4. Cadde üzerindeki Bahçelievler İlkokulu'na giderler, sonra 8. Cadde’deki Bahçelievler Ortaokulu'na giderler, en son da 4. Cadde’deki, Cumhuriyet Lisesi'ne giderlerdi.

Ben bu güzergâhın ilk iki kısmına katıldım ama son aşamada Yenişehir Koleji'ne gittim. İyi ki de gitmişim, orada ömrümüzün sonuna kadar sürecek dostluklar biriktirdim. O zamanlarda Emek Mahallesi’nin kendi adına bir okulu bile yoktu. 8. Cadde’den sonrası da boş arsalardı. Daha ilerisinde de Konya Yolu vardı. Şimdinin popüler mahallerinin hiçbirinden eser yoktu.

Aslında, "Bahçelievler İlkokulu’na gittim" dedim ama tam biz 3. sınıfa geçtiğimizde Emek’te yeni bir ilkokul açıldı. Hamdullah Suphi Tanrıöver İlkokulu. Nerede açıldı bu okul? Tabii 8. Cadde'de.

Eve daha yakın olduğu için oralarda oturan herkes hemen çocuklarını bu okula aldırdı. Aldırdı aldırmasına da; okulun yolu yok, suyu yok, tuvaletlerinin en az %70’i yok, bir de ısınması yok. Hepsi yarım yamalak. Okul yolunda çamura batıyoruz diye bir de bir torba dolusu azar işitirdik. Sanki Oxford vardı da biz gitmedik.
İşin garip tarafı, ben bu okulla ilgili çok fazla bir şey hatırlamıyorum. 'Okul' deyince, o günlerden aklımda kalan Bahçelievler Ortaokulu. Bu okula fırının yanındaki okul da denilirdi.

Yazılarımda zaman zaman lisedeki matematik hocamız rahmetli Süleyman Bey'den söz ederim ve "O olmasa biz adam olamazdık" derim ama işin gerçeği ortaokuldaki matematik hocamız Perihan Aydemir de sağ olsun bizi çok iyi yetiştirdi. Hayatta mı bilmiyorum ama ona da emekleri için minnettarım. Oğlu Metin de bizim sınıftaydı ve en ufak bir şey olsa annesinden dayağı hep o yerdi. Zavallı çocuk komşunun sınıfında okusa daha iyiydi.

Bu okuldaki en büyük zevkimiz teneffüslerde taş oynamaktı. Nasıl mı? Çok basit. Herkes bir taş seçer. Bir tanesi taşı atar bir yere, öbürleri de ellerindeki taşlarla atılan taşı vurmaya çalışırlar. Doğal olarak vurunca da puan alırsın. Gülmeyin, o zamanlar Minecraft yoktu. Her ne kadar atılan taşlar zaman zaman birilerinin kafasına inse de, yine de taş oyunu çok zevkliydi.

Tahmin edeceğiniz gibi, bu oyunda taş seçimi çok önemliydi ve herkes oyunun kazanılmasını iyi taş seçimine bağlardı. Benim çok güzel bir taşım vardı ve her teneffüs bitiminde onu hazine gibi saklardım. Saklamak şart. Bir kaybolsa bittim ben. Belki de halen sakladığım yerde duruyordur.
Önümüz çok işlek bir yol olduğu için biz genelde bahçede oynardık ama zaman zaman coğrafyamızı genişlettiğimiz de olurdu. Bizim yaşlarda çok fazla çocuk olduğu için, bizim çocukluğumuz çok zevkli geçti. Şimdi bakıyorum da bizim apartmanda bir tane bile benim kızımın yaşına uygun çocuk yok. Zaten olsaydı da, o da Poptropica oynuyor olurdu.

Sizlere Emek Mahallesi ve 71. Sokak ile ilgili bir anımı daha anlatacağım ama o da artık başka bir sabaha kalsın. Ben artık Cadde'ye gidiyorum. Bir bakayım etrafa kim var kim yok.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

1 yorum:

  1. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil