23 Mart 2015 Pazartesi

Şımarıklığın da Bir Sonu Olmalı...

Günaydın dostlar.

Emenike’nin o golü atamaması bir sürpriz değil. Öyle bir becerisi olmadığını bütün dünya âlem biliyor. Ona kızan Fenerbahçeliler de bunu biliyor. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük golcüsü olan Hakan Şükür’de atamazdı. Onun da böyle bir becerisi yoktu.
Diyeceksiniz ki, o zaman Fenerlilerin derdi ne kardeşim? Onların derdi oyuncuların artık tavan yapan şımarıklıkları, umursamaz tavırları ve seyirciyle didişmeleri. Senin maaş almanın tek nedeni bu seyircilerse, o zaman onlarla didişmeyeceksin kardeşim. Seyirciyle kavga etmeye başladığın gün bittin sen. Bu kavgayı kazanamazsın…


Emenike’de sezon başında seyirciyi karşısına aldığı gün bitti.

Durum böyle iken, Emenike dünkü maçta neden oynadı? İlk nedeni, İsmail Kartal’ın Aziz Yıldırım karşısında dik duracak cesareti olmamasıdır. İkinci ve daha önemli nedeni de, Emenike bu kadar kötüyken, yerine oynatacağın oyuncuların daha kötü olmasıdır. Buna inanmak zor ama gerçekler ne yazık ki böyle…

Sow, gol attı ama oynadığı süre içinde Emenike’den daha kötüydü. Skora bakıp aldanmayalım, dün akşam takım yine çok kötü oynadı. Aylardır 3-4 oyuncu takımı sırtladı taşıyor. İleri uçta oynayan Sow, Kuyt, Webo, Diego hepsi birbirinden formsuz.
Bir tane adam eksiltemiyorlar, koşarken bir tane adamı geçemiyorlar. Son anlarda gelen tesadüfi bir gol olmasaydı, bu sabah bambaşka şeyler konuşuyor olurduk. 5 gol attıkları Gaziantep maçı da dâhil olmak üzere, Fenerbahçe, Trabzon maçından beri çok kötü oynuyor.
Oyuncuların üzerinde garip bir isteksizlik ve umursamazlık var. Bunun nedenlerinden bir tanesi de ileri uçtaki oyuncuların geçen yaz dünya kupasında oynamış olmaları. Hiç şaşmıyor, dünya kupasından sonra futbolcular genelde iyi bir sezon geçirmiyorlar. Bu durumu zaten bekliyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk.

İkinci ve daha önemli nedeni de, yılsonunda sözleşmesi bitecek olan Webo, Kuyt gibi oyuncularla yeniden sözleşme imzalanmayacak olmasıdır. Şurada kalmış 2-3 ayım ne diye kıçımı yırtayım ruh hali hepsine yerleşmiş.

Yukarıda da söylediğim gibi kimse galibiyete aldanmasın, takım çok kötü. Dün akşam da kötü bir şeyler olacağını düşünen futbolcular sakatlanıp, sakatlanıp tüydüler. Bu hafta Fenerbahçe, Rize deplasmanına gidecek. Orada kazanabilir mi? Çok zor…
Ben olsam Emenike’ye bir daha Fenerbahçe forması giydirmem ama takımlar o kadar muhtaç durumdalar ki, aylardır bütün bu şımarıklıkları yapan oyuncuyu yalvarıp, yakarıp yeniden sahaya sürmeleri çok yüksek bir ihtimal. Hiç hak etmediğin, hayatında göremeyeceğin paraları alacaksın, her türlü şımarıklığı yapacaksın, umursamaz tavırlarınla 2 santimden topu kaleye yuvarlayamayacaksın, sonrada en ufak bir eleştiri kaldıramayacaksın. Böyle bir dünya yok.
Emenike amca, bu ülke ayda 900 TL maaş alabilmek için işitmediği laf kalmayan insanlarla dolu. Şımarıklığın da bir üst sınırı olmalı.

Emre’nin insanları usandıran küçük dev adam tavırları, Biliç’in sinsice ortalığı germeleri derken insanlarda futbol zevki bırakmadınız. Bir de üstüne kibirli başkanları ekledin mi, ortada futbol diye bir şey kalmadı…

Dikkatimi çeken bir diğer konuda artık insanların hiçbir şeyi umursamıyor olması. Eskiden olsa böyle bir maçtan sonra insanlar birbirlerini kızdırmak için 500 tane şey yazarlardı. Herkes o kadar mutsuz ki kimse artık yazı bile yazmıyor. Ülkenin genel mutsuzluğu ve futbolun çirkinlikleri bu sektörü bitme noktasına getirdi.
Fenerbahçe kazandı. İyi güzel mutlu olduk ama futbola karşı 3-5 yıl önceki hevesin, arzun var mı derseniz, kesinlikle yok… Saha içinde ve dışında bu kadar kalitesiz işlerin görüntülendiği, bir gram seyir zevki kalmamış bir futbol maçını seyretmek inanın artık çok zor geliyor. Maçı seyrederken 50 kere kanallarla oynuyorum…

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

1 yorum:

  1. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil