16 Mayıs 2021 Pazar

Kara Kumsal

Günaydın Dostlar,

Öyle bir kumsala bırakırlar ki seni, televizyondaki tropik kumsallar yanında İstiklal Caddesi gibi kalır. Daha dün Küçüksu Plajı’nın serin sularında yüzerken bir anda kendini dünyanın öbür ucunda bir kumsalda bulursun. Hem de bomboş bir kumsalda. Sessizliğin gürültüsünü dünün hayallerine katıp boşluğunda yok olursun.


Güneşi de alıp götürürler. Sen ve kara kumsal baş başa kalırsınız. Bilinmeyen bir yönden bilinmeyen bir motorlu araç gelecekmiş gibi hissedersin. Motor seslerini bile duyarsın. Gelen bir kara tren midir? Belki de kocaman kapkara bir gemi geliyordur, birkaç dakika sonra kara kumsala yanaşacaktır. Anılarınla dolu kara sandal gözünün önünden süzülerek geçip gider.

Aslında ne sandal vardır ne de gemi. Hiçbiri gelmez. Duyduğun; isteklerinin sesidir, kalbinin sesidir, boş gözlerinin sesidir. Kumsalın sessizliğinde senin yanında olmaya gelmişlerdir. İstekler, sessizlikler, burukluklar hepsi gelir. Kara kumsalın pırıl pırıl karanlığında sessizce bakışırsınız. Bazen hiçbir şey söylemeye gerek yoktur. Kimse de bu sessizliği bozmaya cesaret edemez.

Issız kumsalda birileri müzik çalıyordur. Hem de senin çok iyi bildiğin şarkılar. İçinden mırıldanmaya başlarsın. “Müzik sesi de nereden geliyor acaba?” diye kendi kendine sorarken, kara dalganın kara kumsalda attığı takla bir anda müziği kapatır. İçinden dalgaya kızmak gelir.

Hiç alakası olmayan zamanlara gidersin. Sanki o zamanlar doğrudan bu zamanlara bağlanacaklarmış gibi gelmeye başlar. Bağlantı da olduğuna göre, adımını atınca geçmişe geri dönüp kaldığın yerden devam edebilirsin. Bu bir rüyadır. Hepsi kâbus olmaz, bazıları da imkânsız rüyalardır.

Kumsalın karanlığı denizi de etkilemiştir. Artık masmavi değildir. Çarşaf gibi sular gitmiş; buruk, minik kara dalgalar gelmiştir. Gürültü yapmamak için hiçbir şey söylemeden gelip giderler. Geçmişteki dalgalar aklına gelir. Sürekli bir şeyleri bağlama hevesinde olduğun için sanki iki ortam birbirine bağlıymış gibi hissedersin. Geçen yılki minik dalga, denizde bir yerler de geleceğe geri dönmüş ve bugünün dalgası olarak sana gelmiştir.

Kara kumsalda hiçbir şey yok. Sonsuzluğa kadar boşluktan başka bir şey göremezsin. Öyle bir boşluk ki dünyanın bütün kumlarını getirsen dolduramazsın. Biraz kendini toparladığında kalacak bir yerinin bile olmadığını, kumsalın ortasında öylece kaldığını hissedersin. “Ne yapacağım, nerede kalacağım, ne yiyip, ne içeceğim?” diye boşluğa sorarsın, cevap gelmez.

Etraftan bir şeyler toplayıp boşluk, sıkıntıların ve kendin için derme çatma bir şeyler yapmak istersin, etrafına bakınca bir çakıl taşı dahi olmadığını görürsün. Her yerde kara kumsalın karanlığı var, başka da bir şey yok. Seni kumsalda bırakanlar giderken çakıl taşlarını da götürmüşler.

Hava karanlık, kumsal karanlık; işin daha kötüsü geleceğin de karanlık. Hem de kapkaranlık. Bu ortamda güneş doğsa bile haberin bile olmaz. Günlerin bir önemi kalmaz.

Yarın sabah güneşin tekrar doğacağından bile emin değilsin artık. Alıp götürdüler, başka yerlerde mutlaka doğacaktır ama kara kumsala geri gelir mi Allah bilir. Ayrıca, güneş geri gelse de kara kumsalın hiç istifini bozmayacağını da biliyorsun. Tutunacak bir umut dalı ararsın. Güneşin doğup doğmayacağından emin olmasan da kendi kendine “Korkma güneş de senin yanında.” demeye başlarsın. Sanki güneş bir anda bütün kumsalın rengini değiştirecekmiş gibi hissetmeye başlarsın. Sonuçta; tutunacak bir dal arıyorsun, kalbini ısıtacak bir umut arıyorsun.

Kara kumlar hiçbir zaman değişmeyecekler. Sonsuza kadar kara kalacak olsalar da her zaman bir umut vardır. Belki küçük bir umut, belki çok uzaklarda ama yine de bir ümit işte.

İstemeye istemeye birkaç adım atarsın. Ne gidecek bir yolun var ne de yönün. Sahilde mi yürüsem yoksa içerlere doğru mu gitsem? Zor bir sorudur. Beynini dinlemeyeceğine göre kalbinin önerdiği yola git. Beynini dinlesen zaten şu anda bu kumsalda olmazdın. En azından “İçimden geleni yaptım.” dersin.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

5 yorum:

  1. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil
  2. Yanıtlar
    1. Çok teşekkür eder, mutlu bir pazar günü dilerim...

      Sil